BÖLÜM 5 : SEN VE BEN

9.8K 681 386
                                    

Hayatıma dair hep bir senaryo kurmuşluğum vardı hislerim kuvvetliydi ve beni bekleyen şeyleri az buçuk tahmin edebiliyordum. Tahminlerim arkadaşlık ve iş konusunda her defasında beni yanıltmazdı,ama bir gün annemin telefonuyla,külkediliğinden çıkıp bir Sindirella olacağım aklıma gelmezdi doğrusu.

Haklarında en ufak bir fikre sahip olmadığım insanlar, şaşafatlı ortam, pahalı elbiseler.. ve bunların hepsini bir kenara attığımda sen..

Evet sen Yoongi, yaşamım boyunca bana tüm bildiklerimi unutturucak gibiydin neden bilmiyorum ama içimde oluşan hisler beni korkuyordu hem de fazlasıyla.

"Yoongi" dans ederken bu anı bozan tabi ki Tae Yeon'dan başkası değildi.

"Dans edebilir miyiz?" Diye sorduğunda elimi Yoonginin elinden çekip geri gittiğimde,bir şey söylemeyerek onlara izin vermiş bir şekilde yanlarında ayrılırken, kolumdan yakalayan bir elle yan tarafıma döndüğümde Hyun Dae bana bakıyordu. Yavaşça yutkunurken gülümseyip

"Hadi bizde dans edelim kardeşim"diyip bir anda elini belime sardığında ahtapot misali sarılmıştım.

Kaçacak yerim olmadığı için onunla göz teması kurmak istemeyerek yere bakarken,

"Korkma benden bu kadar" dediğinde bunu belli etmiş olduğum için hemen başımı kaldırdım.

"Korktuğum falan yok. Sadece rahatsız edicisin" dedim. Gözlerini kocaman açıp hayretler içinde bana bakarken,

"Sen nasıl bir kızsın ya" dedi.

"Düşündüğünü söylemekte çekinmeyen biriyim diyelim"

"Gelecek ay. Benimle yeni bir ropörtaj yap, ve mümkünse bu sefer saçmalama olur mu?"

Bunun bir kurtuluş olabileceğini düşünmüş olsamda büyük bir sorun vardı.

"Ben istifa ettim"

"Sen dert etme canım kardeşim! O işe yeniden başlayacaksın" diyip sinsice gülümsediğinde ona alaylı bir bakış atıp

"Kimse bana zorla bir şey yaptıramaz bu yüzden yazdıklarımı unut gitsin"

Ceketinin üzerindeki tozları parmaklarımla gıcık bir tavırla itip göz kırptıktan sonra,tavrımı bozmayarak yanından ayrıldım. Anlaşılan benim bu Hyun Dae denilen herifle işim vardı.

Otelin arka tarafındaki sahilin kenarına gelip sessizlikle başbaşkaldım,buranın sık sık kaçıp gelebileceğim bir yer olduğunu aklımın bir köşesine bunu not ederken,omuzlarımda hissettiğim sıcaklıkla bakışlarımı yanımda beliren Yoongi'ye çevirdim. Üzerimdeki ceketi farkettiğimde, onun üzerinde ceketinin olmadığını görmüştüm. Böyle sahnelerin sadece dizilerde olduğunu düşünürdüm doğrusu.

"Çok mu sıkıcı bir gün?"

Sorusu karşısında başımı sallayıp,
"Sıkıcı ve de samimiyetsiz" diye yanıtladığımda tebessüm edip bakışlarını yüzüme çevirdi bir süre dalgaların sesi ortama hakim olurken, aklımdaki soruyu sormanın vakti olduğunu düşünmüştüm.

"O kız..eğer esas oğlanın bir şeyi değilse neden o kız öyle dedi?"

"Çünkü o kız gerçekten sevgilisi"

Aldığım yanıt karşısında şaşırmıştım doğrusu, o kızın Yoongi'nin sevgilisi olması doğru durmuyor gibiydi aslında pekte onun seveceği tipte biri gibi değildi ya da ben Yoongi'ye fazla anlam yüklüyordum.

BLACK (MİN YOONGİ)✔Where stories live. Discover now