BÖLÜM 8 : DUYULMAMASI GEREKENLER

8.5K 601 230
                                    

Bu yaşıma kadar kendimi her şeyde yetersiz görmüştüm. Yaşıtlarım okul notlarında hep en iyisini yaparken, ben sorunlu öğrenci gibiydim annem sürekli iyi olmam için konuşup dururdu ama konuşmak hiçbir zaman çözüm olmamıştı. Onların hayatı düzgün değilken ben nasıl iyi olabilirdim ki?

Günün 24 saati bir tek evde huzur bulmam gerekirken, onların bağırışlarını dinlemek zorunda kalırdım. Sonra neden sorunlu biri haline döndüm diye bir sürü azar işitirdim asıl sorunlu onlardı ama bunu görmek istemezlerdi.

Okulda zamanla herkes benden uzaklaşmıştı çünkü iyice kafayı sıyırmaya başlamıştım. Sonra buna bir dur dedim Bo Na bu sen değilsin dedim ve o gün hala deliydim ama en azından artık zararsızdım sadece fazla gülüyordum insanlar geçmişimdeki yaraları farketmesin diye ve bir de sanırım dik başlı oldum. İnsanlar beni güçsüz sanmasın diye.

**
"Yaa Min Yoongi!"  Odanın kapısına ardı ardına vururken bu uyuşuk Yoongi'nin kalkmış olmamasına oldukça sinirlenmiştim. Eve geldiğimizde bana Sung Hoon ile tanışağıma dair söz vermişti ama çoktan öğlen olmuş ve kalkmaya tenezzül etmemişti.

"Yaaa! Sana diyorum uykucu Min Yoo-"

Kapı açıldığında sözüm Yoongi'nin dağılmış saçları ve uykunun vermiş olduğu masum suratıyla kesilmişti yavaşça yutkunurken eliyle sol gözünü ovuşturup ciddiyetle bana baktıktan sonra

"Dünya'nın sonu mu geldi Bo Na! Ya da felaket falan mı oldu da bu kadar ısrarla kapı mı çalıyorsun?"

Gözlerimi devirip "Verdiğin sözlere sadık olduğunu sanmıştım"

"Ne sözü?" Deyip saçlarını düzeltirken gözlerimi pörtletip

"Unut gitsin! Aish senden adam gibi sözünü tutmanı beklemem hata"

Büyük bir trip eşliğinde odama gidip kapımı hızla kapattım ardından kendimi yatağıma bıraktığımda, telefonuma gelen bildirimle başımı kaldırdım.

"Bo Na annen bu akşam orada olacak. İyisin değil mi?" Annemin ses kaydıyla

"Bir siz eksiktiniz"diye mırıldanıp başımı tekrar aynı yerine koyarken,

"Hazırlan gidiyoruz" diye bağıran Yoongi ile heyecanla yattığım yerden kalkıp kapıya koştum. Tam kapının kulbunu yakalıyordum ki kapı açılmış ve kendimi Yoongi'nin kollarında bulmuştum.

Gözlerim şaşkınlık içinde açılırken onun her detayı bu kadar yakından bakmak nefesimi çoktan kesmişti elimden geldiğince hızlı bir şekilde geri çekildiğimde.

"Her nasıl oluyorsa her dakika üzerimde buluyorum seni" diye sordu. Aynı şeyin cevabını ben de bulmak isterdim ama oluyordu işte.

"Şey yanlışlıkla oldu bu görünmez kaza yoksa meraklı değilim yani"

Gülümseyip, "Tamam hemen kızarma. Gidip o çok sevdiğin dergi yazarıyla görüşelim demek isterdim ama ondan önce ufak bir işim çıktı. Oraya uğradıktan sonra gideriz hazırlan bekliyorum (deyip giderken anında geri dönüş yapıp) az önceki triplerini o adamla görüşemediğin için heyecanının yarıda kalmasından dolayı yaptığını varsayıyorum yoksa benim sözünü tutmayan bir adam olduğumu düşünmedin değil mi?"

"Hayır! Kesinlikle hayır! Haha o az önceki tripler kendimeydi emin olabilirsin"

"Sevindim" deyip sırıttıktan sonra çıkıp kapıyı kapattı.

BLACK (MİN YOONGİ)✔Where stories live. Discover now