HİRAERTH BÖLÜM: 14

3.5K 99 31
                                    

14.Bölüm: Sıfır Noktası

Sigori halkına doğru döndüğümde, hepsinin gözleri kan arzuyla parlıyordu. Kan dökmek, canlı bir şeyler parçalamak, öldürmek istiyorlardı. Hepsi birer ölüm oyuncağıydı, parmağımda rahatça oynatabileceğim.

Üzerime doğru gelen gardiyanlara baktım. İri yarı bedenlerini kıyaslarsak, dıştan bakıldığında onlara karşı bir şansım yoktu. Ama gerçekte hepsinden daha güçlüydüm.

Asit gölü beni öldürmezdi. Çünkü onlar kız kardeşimi kaybettiğimde döktüğüm gözyaşlarımdan oluşmuştu. Beymel... Benim güzel kardeşim.

Gardiyanlar bana iyice yaklaşırken, sayıları artmıştı. Gözlerindeki kan tutkusuna,  öldürme arzusuna baktım. "Kiwer."* diye fısıldadım.

(Kiwer: Soy vampirlerine ait özel kelimelerdendir. Vampirlerin uyumasına, bayılmasına neden olur.) 

İri cüsseli gardiyanlar pat küt diye yere düşerken, vampir klanlarının şaşkınlık dolu nidalarını duyabiliyordum.

"Siktir!" diye bağırdı İad. "Süpersin bebeğim!" diye ekledi coşkulu bir sesle.

Olduğu tarafa dönmedim ama suratında oluşan ifadeyi tahmin edebiliyordum. Yüzündeki o kibirli 'Evet o benim kardeşim!' maskesini takmış olmalıydı muhtemelen. Ama ben onun kardeşi değildim. Tek bir kardeşe sahip olmuştum ve onu da düşman klan parçalara ayırmıştı. Aşık olduğum vampirin soyunun geldiği klan...

"Bu mümkün değil... Sen bunu nasıl yaptın? Derhal açıkla!" diye bağırdı öfkeyle Gögle lideri.

Birkaç adım atıp, Alex'ten uzaklaştığımda parmağının sırtıma değdiğini hissettim. Çekinir gibi bir ifadeyle parmaklarını tenimde gezdirdi. Dokunuşları yeni zihnime yabancı gelirken, bedenime tanıdık geliyordu. Herkesi kendime yabancı hissederken, ona neden hala aynı hissettiğimi bilmiyordum.

Alex'ten öteye bir adım daha attım ve parmağının sırtımdan düşmesine neden oldum. Yaralanmış olan kanatlarım aklıma gelince derin bir nefes aldım ve fısıldadım.

"Titemah."**

(Titemah: Soy vampirlerine ait özel kelimelerdendir. Soy vampirinin yaralarını iyileştirir.) 

Kanatlarımdaki yaralar hızla iyileşmeye başladığında, özel kelimeleri hatırlayabildiğime şükrettim. Kanatlarımdaki iyileşme gözle görülür bir şekilde belli olurken, fısıltılar gelmeye başlamıştı bile. Beymel olduğuma dair konuşup duruyor ve akreplerin sonunun geldiğini söylüyorlardı.

Kanatlarımı güçlü bir şekilde çırptım ve gökyüzüne, herkesin beni görebileceği, duyabileceği kadar yükseldim. Yüzlerce vampir pür dikkat bana bakarken, keskin gözlerim onlarda gezdirdim.

"Size bir hikaye anlatacağım, sevgili Sigori vampirleri." diye konuştum yüksek sesle. Ses tonumdaki karşı gelinmez ton, duruşumdaki yıkılmazlık,  bedenimin sanki kısa bir süreliğine pençelerine yenik düştüğü bir hastalık gibiydi. Şimdi yeniden iyileşmiş ve eskisi gibi dinçtim. Tamamen eskisi gibiydim.

Sigori liderlerinden birkaçı homurdansanda, o tarafa attığım bakışla susmuşlardı.

Korkuyorlardı, bunu o kadar net hissediyordum ki... Beymel, olmamdan korkuyorlardı.

Vampir Yasaları 1- Hiraerth | TamamlandıWhere stories live. Discover now