HİRAERTH BÖLÜM: 20

3.5K 61 158
                                    

"Dragon?" diye sorduğumda, uzun süren bir sessizliğin bozulmasına vesile olmuştum. Alex'in merakla bana doğru dönen bakışları yüzümde gezinirken, Dragon gözlerini Neva kızlarından Eleanora'ya dikmişti. Birbirlerine kaçamak bakışlar atan ikilinin gözleri bana doğru döndü. Dragon'un soluk mavi gözleri meraksızdı.

"Efendim?" diyen sesi düz ve ilgisizdi.

"Hiraerth'ı en son ne zaman gördün?" diye sorduğumda, kaşları çatıldı. Bize doğru dönen meraklı bakışlara şöyle bir baktığımda, ilgiyle dinlediklerini gördüm. Beyaz parmakları saçlarının arasına karıştı ve birkaç saniye bekledi.

"Beymel'in oyununa gelmeden hemen önce." diyen sesi düşünceliydi. "Öldüğünü bile düşündüm ama bu imkansız. Sigori'ye geri döndüğü ihtimaliyle pek üzerinde durmadım açıkçası. Ama siz onu orada bulamadıysanız,  nerede bu?" diye devam ettiğinde, hemen çaprazımda Mattia'nın yanında oturan kızdan hışırtılar yükseldi.

"Şey olmuş olmasın..." diyen ses koyu mor saçlara sahip Violet'e aitti. Ona dönen bakışlarla kızarırken devam etti. "Tıpkı sizin Shira'ya yaptığınız gibi, onu büyülemiş olmasın bir yerlere?" dediğinde,  bu ihtimalle kaskatı kesildim. Öz babasına bu kötülüğü yapar mıydı? Evet, yapardı. Hiraerth'in ona çektirdiği işkenceli yılları anımsayınca, Beymel'in kinini damarlarımda can buluşunu hissettim.

"Hassiktir!" dedi Dragon alnına bir tane vurarak. "Bu fazlasıyla mümkün!" diye devam ettiğinde oturduğu yerden kalkmış ve alt dudağını dişlerinin arasına alarak düşüncelere dalmıştı.

"Hipnoz altına alarak istediği büyücüye bunu yaptırabilir." dediğimde, gözleri bana doğru döndü. Beni onaylarcasına başını aşağı yukarı salladı, Dragon.

"Büyücüler sadece Ateş oğullarından mı ibaret?" diye sorduğumda, gözler Kuzgun denen adama döndü. Goat Beymel'in kanatlı odasında yaptığı büyüleri işitirken, hâlâ neden bitmediğini anlayamıyordum. Neredeyse bir saattir Christopher'ın bahçesinde bekliyorduk. Goat, hiçbirimizi evin içine sokmamıştı.

"Şamanlar var. Bizim kadar güçlü olamasalarda bu mümkün olabilir." dediğinde, Christopher uzandığı sararmış  çimenlerden kalktı.

"Shira'nın tanıdığı şaman sayısı oldukça fazla. Ama şu an yaşayan bir tane bile yok." dediği sırada Goat evden çıktı.

"Ve bildiğim kadarıyla da şamanların büyülerini bozmak özellikle ölü bir şamanın büyüsünü neredeyse imkansız." dedi Kuzgun.

"Yanlarında büyücü varmış. Tabutu parçalayıp, Shira'yı uyandırmışlar." dedi Goat hiç beklemeden. Alnında oluşan ufak ter tanecekilerini, elinin tersiyle sildi. Koyu kahverengi gözlerini üzerimizde gezdirirken, gergindi. Çimlerde yayılan herkes ayaklanıp,  Goat'ın etrafına dolandı. Goat sorgu dolu gözlere maruz kalırken, endişeli bir sesle devam etti. "Kızlar için burası güvenli değil. Shira her an geri dönebilir. Onları acilen güvenli bir yere götürmeliyiz."

"Shira'yı ne yapacağız? Yerini bulamaz mıyız?" diye sorduğumda, kız kardeşimin burada kullandığı ismini tuhaf bir şekilde telaffuz ediyorum gibi gelmişti.

"Endişesiz ve güvenli bir yer lazım. Malum bizim de her an peşimize düşebilirler." dedi Goat ve gözlerini etrafta dolandırdı.

"Onları Sigori'ye götürelim." diye öneride bulunduğunda Alex'e 'sen dâhisin' bakışı attım.

"Bir sürü vampirin içine mi? Unutun bunu, asla!" dedi Kuzgun,  sert bir sesle. Gözlerimi Kuzgun'un sert kıvrımlara sahip yüzünde gezdirirken, siyah gözlerinde bize güvenmediğini gösteren işaretler gördüm. Kalın dolgun dudakları düz bir çizgi halindeydi. Elini sımsıkı tuttuğu sevgilisi bana mavi gözlerini kısarak bakmaya başladığında,  bunun nedeninin kıskançlık olduğunu sezdim.

Vampir Yasaları 1- Hiraerth | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin