16. Bölüm : @JustLoveMumbai

130 26 45
                                    

Selam! Yeni bir röportajla karşınızdayım.  Kemerleri bağlayın, Seda'nın dünyasında gezintiye çıkıyoruz!

Seda abla desem daha doğru olur galiba. Ya Seda abla o kadar tatlı bir yazar ki, hemen kabul etti. Aslında bu kadar başarılı olmuş yazarların çoğuna çekinerek, hatta kabul etmeyeceklerini veya cevaplamayacaklarını düşünerek mesaj atıyorum. Ama dediğim gibi, Seda abla hemencecik cevap verdi.

Okuyun derim, çoook keyifli😊🤘

JustLoveMumbai

1-Adınız?

Adım Seda. Soyadımı yine vermiyorum. Gizli kalmayı seviyorum aslında. Esprisi bir yana bir gün kitabım basılırsa belki orada göreceksiniz soyadımı ve ben.😊

2-Bir yazara sorulacak en önemli soru belki de... Kendinize idol edindiğiniz ya da "Onun ilhamıyla yazıyorum." dediğiniz yazar ve kimse var mı? Varsa adlarını rica edebilir miyim?

Kimseyi aslında kendime ilham olarak almıyorum. Yani bir idolüm veya ilham verici kaynağım yok. Ailem benim idolüm. Fakat bunların arasında ben de bir Salman Khan hayranıyım. Salman bana ilham vermekten çok hayallerimi süsleyen bir Prens.

3-Günün en çok hangi vaktini seversin?

Geceleri daha çok seviyorum. Bu yüzden mümkün olduğunca geceleri oturup gündüzleri uyurum.

4-Hayattaki en büyük hayalin ve amacın nedir?

Hayattaki en büyük hayalim bir gün bu dünyaya beni hatırlatabilecek bir eser bırakabilmek. Salman Khan ile tanışabilmek. Belki de ünlü isimler arasında yer alabilmek.

5-Yazmak dışında hoşlandığınız bir hobiniz?

Yazmak dışında resim yapmayı seviyorum.

6- Yazdıklarını inanarak mı yazıyorsun? Veya şöyle mi desem... Yazdıkların tamamen hayal mi yoksa bazen duyduğun veya yaşadığın olaylardan da oluyor mu?

Yazdığım çoğu şey, aslında hepsi bir hayal ürünü. Gerçeğe dayandırırsam, "Ya ben olsaydım ben ne yapardım?" dediğim de olmuyor değil tabii.

7- Yemek desem? Ne anlatırsın? (Hem isim hem fiil olarak değerlendirebilirsin, Türkçe lastiklidir nereye çekersen çek :D)

Yemek dedin mi,tatlı gelir aklıma daha çok. Tatlı ile aram bayağı iyidir. Hem yemeyi hem de yapmayı, değişik tarifler denemeyi severim.

8- Kaçmaz sorumuz... Issız bir adaya düşsen yanında olmasını isteyeceğin üç şey ne olurdu?

Salman Khan, elektrik, sınırsız yiyecek stoğu. 😊 Suyu ne de olsa denizden arıtıp içebilirim. 😊

9-Okurlarından aldığın ve seni fazlasıyla sarsan(sevinç veya üzüntü fark etmez) bir mesaj ya da yorumu bizimle paylaşabilir misin?

Okurlarımdan çok fazla yorum veya özel mesaj alıyorum. Bazen beni sevindiren, bazen de beni üzen yorumlar olabiliyor. Bazen sanki hiçbir şey yapmıyormuşum gibi gelebiliyor. Bazen tükenebiliyorum. Bırak gitsin, dediğim anlar çok olsa da beni mutlu eden yorumlar sayesinde yeniden dimdik ayakta klavyemin başında oluyorum. En güzel aldığım yorum sanırım 2 kişiden aynı yorumu almış olmam; sayende okumayı sevdim, demeleriydi...

10-Yazarken özel olarak dinlediğin bir müzik var mı?

Yazarken bazen müzik dinliyorum. Daha çok background müzikler dinleyerek yazıyorum. Bazen de sessiz bir odada aniden gelen fikirle yazabiliyorum. Çok dengesiz bir ruh halim var.😊

11-Ramazanda kaç gün oruç tuttun? Şaka şaka. Yeni bir proje düşünüyor musun?

Sağlık sorunum nedeniyle ramazanlarda oruç tutamıyorum. Allah bana o gücü vermemiş. 😊 Yeni bir proje olarak başladığım 'Özel Bir Melek ve Robot  Damat!' var.

12-Sizin için en olan bir kitap?

Doctor Who ve Alacakaranlık serisi kitapları. Bilim kurgu ve vampir seviyorum. 😊

13-Hamarat,hanım hanımcık bir ev kızı mısın? Yoksa söz konusu temizlik olunca yan gelip yatmaya mı çalışırsın?

Hamarat hanım hanımcık bir kızım ve temizlik gelince yan gelip yatan bir tipim.😊 Temizlik yapmayı hiç sevmiyorum  ama iş başa düşünce en iyisini yapan da bir tipim.😊

14-Seninle ilgili bilmediğimiz "ufacık" bir detay?

Benimle ilgili bilinmeyen çok detay var. Hangisini söyleyeyim?😊

15-Kendini üç kelimeyle nasıl tanımlarsın?

Soğuk, tanıdıktan sonra çok sevilen, sorunları dinleyip çözüm getiren...😊

16-Wattpad'e ne zaman üye oldunuz ve amacın ne idi?

Wattpad'e çok uzun zaman önce kaydolmuştum. 3 veya 4 sene önce sanırım. O zamanlarda amacım yazdığım hikayeleri yayınlamaktı ama kendimi o kadar başarılı bulmayınca sessizce çekilmeyi tercih ettim. Bundan 1 2 sene önce de dönmeye ve devam edip Bilinçaltı hikayemi yazmaya karar verdim. O zamanlarda yarım olan bir hikaye şimdilerde tamamlanmış bir hikaye. 😊

17-"Bayanların yaşı sorulmaz." derler ama yaş istesek?

Saklamıyorum ki ben zaten. Şu an içerisinde 24 yaşındayım ama üç gün sonra 25'imden gün alıyorum. Bu yaş bende biraz sorunlu. Sene olarak ele alırsak 25'im ve 26'mdan gün alıyor olacağım.😊

18-En sevdiğin insan evresi? Bebek,çocuk,ergen,genç,orta yaşlı,yaşlı... Neden?

Orta yaşlı ve bebek... Her şeyi görmüş ve öğrenim oluyorsun. Çoktan olgunlaşmış ve hayata başka bir pencereden bakmış oluyorsun. Bakmaya başlıyorsun. Bebek evresi de güzel. Her şeyden bihaber. Ye iç yan gel yat gül eğlen geç.

19- Kendinle gurur duyduğun bir an?

Sevdiklerimin benim için bir şeyler yapıyor olması. Beni seviyorlar çünkü benimle gurur duyuyorlar. Benim için ellerinden geleni yapıyorlar.

20- Ve yazarımıza son bir soru... Sana vereceğim malzemeler ile ufak birkaç satır rica ediyorum. Sayfanda paylaş ki yazını,çalınma gibi durumlar olmasın.

·Kırmızı bir kalemlik

·Kay marka su şişesi

·Bant makinesi

·Cımbız

Kırmızı kalemliğime çalışma masamdan bana göz kırparken pencereden izlediğim manzara da bana ısrarla gel diyordu. Gel ve sessizce kahvenle birlikte beni izle. Yağmur inadına bastırarak yağıyor ve çalışmama engel oluyordu. Sessizce pencereme doğru yürürken çalan telefonum ile birlikte salona döndüm. Salondan aldığım telefonumdan sevgilimden gelen bir mesaj vardı. Bana yarım saat sonra evimde bulunacağını bildiriyordu. Mutfağa geçip fırında dünden kalma kekimi ısıtmaya başlarken bir yandan da ocağın üzerine çay koydum. Bu havada iyi olurdu ve eminim ki her zamanki gibi açtı. Yarım saat sonra her şey hazır olduğunda sevgilim de kapıda ısrarla zile basıyordu. Gidip kapıyı açtım. Her zamanki gibi muhteşem yakışıklı görünüyordu. Gri renkteki örgü beresi ki ona ben örmüştüm, ile beraber koyu gri paltosu ve siyah kotu ile beraber siyah botları ile bana gülümserken bir elinde şemsiye, diğer elinde de Kay marka su şişesi tutuyordu. Bilinmeyen markalardan birini daha bulan sevgilimi sessizce eve aldım. O üzerindeki paltosundan kurtulup koltuğa yerleşirken ben de mutfağa geçip çayları ve kekleri hazırlayıp salona geçtim. Koltuğun önündeki cam sehpaya tepsiyi bırakırken sevgilimin, kirli sakalına bakıp yanağını kirli sakalına hafifçe kedi gibi sürterek kollarının arasına yerleştim. Sehpanın üzeri dağınıktı bir tarafta bant makinesi alakasız bir şekilde dururken, diğer tarafta da elimden hiç düşürmediğim ve sürekli göz önünde bulundurduğum cımbızım ile masanın tam ortasından duran dağılmış dergilerin üzerindeki tepsiye uzanıp çayını verdim sevgilime. Tekrar kolları arasına sırnaşırken gözlerimi kapattım. Yağan yağmurun ve sevgilimin kokusu ile tüm dünya benim olmuştu.

Rica ederim esas bu güzel röportaj için ben teşekkür ederim.😊

Teşekkür ederim ;)

Yazarlarla RöportajWhere stories live. Discover now