Bölüm 5:Uçmayı öğrenmeden göçmeye mecbur kalmış kuşlar gibiyiz...

4.3K 467 221
                                    





Uzun zaman oldu değil mi ?

 Üzgünüm ara verdiğim için yazma şansım olmadı.Ama güzel bir bölümle geldim bence .Bu yüzden lütfen sadece iki yorumla beni yorumsuz, başı bükük bırakmayın....Herkese şimdiden teşekkürler .

Keyifli okumalar .....

*

Karanlık kongre  odasının gecenin geç saatlerinde  aydınlatılmış gizli odasına peşi sıra giren  yüksek mevki sahibi, keskin ve sert bakışlara sahip insanlar  masadaki yerlerini alırlarken odaya giren başka bir simayla fısıltılar kesilmiş az önce oturulan sandalyelerden kalkılarak selam verilmişti.



"Bu saatte kıyamet konseyinin toplanma nedenini elbette hepiniz benden iyi biliyorsunuz. Kraliyet düğünü, tüm dünyanın izlediği düğün  Güney'in prensinin kanlar için yere yığılmasıyla son buldu."



"Efendim. Prens Parkın durumun kritik sevide olduğu bilgisi az önce elimize ulaştı ve Kuzey'in piçi-"

"Düzgün konuşun!O artık bir kraliyet üyesi "



"Prensin resmi eşi Byun Baekhyun'nun vurulma anından sonra sağ koluyla salondan kaybolduğu kesinleşti"

Denildiğinde baş köşede oturan  en yüksek rütbeli adam derin bir nefes alarak yerinden kalkıp koltuklara oturmuş adamların etrafında sakince adımlamaya başlamıştı.



"Ortadan kaybolması onu suçlu göstermez.!"



Askeri birlikleri komuta eden adamın ayağa kalkmasıyla oda sessizleşmişti.

"Bu suikastin kimin yaptığı belli. Prensi öldürme girişiminde bulunup ortaya çıkacak kaostan yararlanarak düşmanımızla müttefik olmak için masaya oturacak tek ülkede  belli. Kuzeye karşı hemen cephe alınıp saldırılmasının yüksek mevkilerce onaylanmasını istiyorum. Aksi taktirde  adaleti sağlayamadığım için halkın tepkisi orduya karşı artacaktır. "



Masanın en ucunda oturan diğerlerine  göre oldukça genç olan adamın tchlamasıyla gözler ona çevrilmişti. 



"Bunu lehimize çevirmek bizim elimizde. Düşmanla onlardan önce müttefik olup onları yok edebiliriz. Olan olaya şöyle bakın, eğer prens kurtulamaz ölürse tüm dünya bizim yapacağımız savaşta haklı olduğumuzu savunacaktır. Bu da Amerika'nın düşmanımız olmak yerine kendine en büyük tehdit olan kuzeye karşı duracağını gösterir.  "Demesiyle ayaktaki, kurulun en yetkili kişisinden yüksek bir kahkaha yükselmişti.


"İşte aradığım beyin ve düşünce yapısı. Bizleri yanıltmadın yine  Wu Yi Fan... Prensin durumunu yakından gözlemleyin. Bu işler bitmeden hastaneden çıkmasına ve uyanmasına izin verilmesin. Bunlarla ilgileneceğinizi düşünüyorum Baylar. Şimdi herkes kendine düşen görevi yapsın. "Diyerek kongre salonunun gizli odasından çıktığında Yi Fan eline geçen fırsatın zaferiyle geriye yaslanmıştı.


"Prensi bana bırakın. "Diyerek  fısıltıların dolaştığı  odayı terk ettiğinde kalanlar prensin o hastaneden çıkamayacağına emin olmuştu.





■█■█■█■





''Young! "Baekhyun karanlık sokakta onu sırtından iten sağ koluyla patlamak üzereydi. Ellerinde kuruş kan ve burnunda hala gitmeyen o alışık olduğu kan kokusu sinirlerini yeterince geriyordu.


Romantik Komedi [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin