Bölüm 11: Kalbimin zemin taşlarını yavaş yavaş senin adınla yapıyorum...

3.7K 403 234
                                    


Sırılsıklam kaldırımlar da bekliyorum seni...

▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓▓☜


Baekhyun, sabah bacaklarını huylandıran şeyle kıpırdanmıştı.Uyanmaya başlarken burnuna gelen kötü kokuyla yüzünü buruşturup öğürerek yataktan çıkmaya çalışırken beyaz çarşafa dolanmış, çarşaftaki ağır şeyle birlikte yere yuvarlanmıştı.

"Sikeyimm, kıçım !"diye

Baekhyun kendi sesinden başka bir sesi bacaklarının arasında duyduğunda göz bebekleri genişleyerek çarşafı temkinli  hareketlerle yavaşça kaldırmıştı.


Önce uzun, ince bacaklar sonra boxer ve boxerdan belli olan uzunluk en son ise ona yanakları ve kulakları kıpkırmızı olmuş bir şekilde bakan Chanyeol.

"CHANYEOLLL! "

Uzun olan kulaklarını sesle kapadığında aklı hala kapatmak istediği, tahrik olmuş ve kalkışa geçmiş uzunluğundaydı.

Dün akşam ki planı bu değildi...

Sabah gayet cool bir şekilde Baekhyundan önce uyanacak duşunu alıp dişlerini fırçaladıktan sonra küçük bir tepside kahvaltıyı masaya bırakıp, o uyanana kadar dirseğine yaslanarak onu izleyecekti.Sonra  o uyandığında  ise gülümseyerek saçlarını okşayıp "Günaydın güzel adam. " dedikten sonra öperek yataktan çıkıp Baekhyunu etkilemiş bir şekilde odadan çıkacaktı.

Planı bu şekildeydi ama şuan rezillikte sınır tanımadığı gibi Baekhyun tarafından  en kötü şekilde rencide edilmek üzereydi.

"Baekhyun açıklayabilirim. Yani akşam biz şey yaptık... Sen küçük Baekhyunu bana göst-dur bir dakika tanrım böyle değil yani sen küçüklüğü-"

"Chanyeolllll üçe kadar saymayacağım, bir dediğim an o penisime yaslamaya devam ettiğin ayak parmaklarını tek tek kıracağım. "Demesiyle Chanyeol korkulu gözlerde bakışlarını ayak parmaklarına dikmiş, kendisi gibi siyah boxerr giymiş kocasının üyesine baktığında adem elması yukarı aşağıya inmişti.

"S-sen han-hangi ara soyundun? D-dün akşam, tanrımmmmmmmmm yoksa bana mı? "Diye gözleri iki kat daha fazla açıldığında Baekhyun çarşafı çekerek ayağa kalkmış, hızlı adımlarla odadan yarı çıplak çıktığında ardında kalkışa kalmış ve zonklayan bir uzunluğa sahip adam bırakmıştı.

.

.

.

"Bacaklar Baekhyun, beyaz Baekhyun ,kaslı beyaz Baekhyun, kahverengi meme-ahhhhgg"

Chanyeol uzun saatler sonunda duşunu alarak aşağı indiğinde hala tek  gördüğü orantılarıyla kızlara taş çıkaran kocasıydı.

Ve gittikçe onu gerçek anlamda arzulamasına neden oluyordu. Kesinlikle aşık olmaktan uzaktı. Baekhyunun sert oluşu ve ilk kez reddedilişi  onu hırslandırmıştı. Dün gece  ise gerçek anlamda ona dokunmak için yanıp tutuşmuş ama kıyamayarak sadece tüm gece ara ara hıçkıran adamın saçlarını sevip tüm şefkatti ile ona yaklaşmıştı.

Chanyeol gibi duyguları bastırılmış biri için içindeki sağduyulu tarafın uyanması  kara kapaklı geçmişi düşünülürse tam bir ironiydi...

"Ne saçmalıyorsun prens, yoldaşın bacaklarını nerede gördün? "

Young bir kaşı hava sorduğunda Baekhyun kahvaltı masasında oturmuş ona bir kere bile bakmamıştı.


Yine o kalın duvarları etrafında ören adam olmuştu.

"Biz... Yani dün akşam Baekhyunla yatakdaş- "

Romantik Komedi [ChanBaek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin