Romantik Komedi [ChanBaek]

Bölüm 12:Baltalar meydana çıkana kadar savaşçılar kalplerini göstermezler...

''Neden bu kadar çabuk geldik?''

''Daha uzak değil miydi?''

''Baekhyun-ahhhh, yoldaşım, benim biricik yatakdaşım gidelim, bak oh mis gibi hava aldık yeter.''

''Young gitmemiz gerekli değil mi? Yoldaşını burada öldürürler gidelim.''

''Prenseste gelmek zorunda mı?''

Baekhyun sinirlerini ne kadar yatıştırmaya çalışsa da arabaya bindiğinden beri en az on kere arabayı durduran adam yüzünden kendini zor tutuyordu.

''Yeter artık Chanyeol, derdin ne senin ?

Diye Baekhyun en sonunda yan koltuğunda oturan adamın yakasına yapışıp sertçe çektiğinde Chanyeol de aynı  sert bir hareketle ellerini ittirerek bir kaç saniye duraksamış ifadesizce Baekhyun'a bakmıştı.

"Tanrımmm üzgünüm, Baekhyun gerçekten üzgünüm.Bileğine bir şey olmadı değil mi?''

Diye endişeyle az önce  ittiği bileği kendine çektiğinde Baekhyun az öncekinden daha büyük bir  sinirle yüzüne bir tane geçirmişti.

''Derdin ne senin ?"

Chanyeol ona cevap vermeyip ağrıyan yanağına  elini koyup cama döndüğünde Bekhyun öfkeyle iç çekip diğer cama dönmüştü.

Chanyeol Kuzey'den döndüğünden beri tuhaf davranıyordu.Eskisi gibi şakalar yapmıyor, Baekhyun'nun üzerine atlamıyordu.Sarayda  onu sadece yemek masasında görür olmuştu.

''Özür dilerim, vurmak istememiştim.'' diye Baekhyun mırıldandığında Chanyeol gözlerini yoldan ayırmasa da kısa bir saniye gülümsemişti.

"Hak etmiştim.Kendime gelmeliydim ve bir sorunum yok Baekhyun.Sadece bilirsin silahların olduğu ,düşmanlarımızın olduğu bir yer.Sana bir şey olmasını istemiyordum.''

''Beni düşünmen gereksiz.Kendimi koruyabilirim.Sen kendini düşün Prens Chanyeol."

Dediğinde Chanyeol aniden  ona dönmüş, gözlerinin içine bakmıştı.

"Biliyorum yapabilirsin.Ama ellerimden kayıp gitmemelisin ,daha sevişmedik ve  altlı üstlü koklaşmadık bile. "diye dehşetle konuşup  eski haline döndüğünde Baekhyun gözlerini devirerek geriye yaslanmıştı.

"Salak.Ama bu halin daha çekilir gibi "dediğinde Chanyeol kedi gibi sırnaşarak omuzlarını ona sürtmüş, burnunu  bembeyaz belirgin damarlı boyuna gömmüştü.

"Burası çok güzel kokuyor.Biraz burada uyuyabilir miyim kocacım? "diye sevimlice mırıldandığında Baekhyun onun dün gece uyumadığına şahit olduğu için sesini çıkarmamış bakışlarını tekrar yola çevirmişti.

.

.

.

''Burası mı kamp yeri ?"

Baekhyun önündeki lüks malikaneye bakarken burasının en fazla tatil yeri olabileceğine ihtimal veriyordu.

Bildiği kamplar bunlardan çok uzakta bir yerlerde çadırların içindeydi.

"Tabi ki Kuzeyli damat,Kraliyet ailesinin çadırda kalacağını düşünmedin değil mi ?"Prenses hala arabadan çıkmayan Chanyeole bakıp tekrar Baekhyuna dönerek devam etmişti.