11.Bölüm

29.4K 1.7K 51
                                    

Yeni bölüm geldi 👣

İyi okumalar

Narin uyandığında içi titriyor yeniden ağlamak istiyordu.
Yaşadıklarını düşündü aklına kardeşi Ezo gelince yataktan kalktı .
"Senin ablan güçlüdür Ezom pes etmeyeceğim. "Deyip üzerini giyindi ağladığı için kızaran gözlerini saklamak için makyaj yaptı saçlarını omuzlarına bırakıp mutfağa kadınların yanına indi .
"Günaydın kolay gelsin "
"Günaydın güzel kızım"
"Bende yardım edeyim  yapılacak bit şey varsa "
"Yok kızım sen yorma kendini yaparız biz "
"Ben kendi evimizde yapardım çekinmeyin kolum buna engel değil "deyince kadınlar yere baktı .
Narin eline kahvaltı tepsilerinden birini    
alıp avluya kurulan sofraya yerleştirmeye başladı .
Hatice kızın eve alışmaya kabullenmeye başlamasını kabul edemiyordu zaten dün gece kocasını yanında tutabilmek için düşük riskinin olduğunu sancısı olduğunu bahane etmişti bu kız Ali'nin ilgisini çekiyordu belki merhamet belki farklı bir şey ama Ali bu kıza bakıyor hareketlerini  izliyordu .
"Yapman gereken işi bulmuş muşsun "
"Senin yerin orası sakın hanım ağa ikinci kadın olurum diye bile hayaller kurma"
Narin hiç bir şey demeden geçip mutfağa girdi .
Hatice kimseyi beklemeden yerine oturdu .
Kızı Elif'i yanına çekip okula gitmeden kahvaltısını yaptırdı .
Herkes kahvaltı sofrasına oturunca nevruz hanım gelini de çağırdı .
"Çekinme kızım sende bu evin gelinisin"
"Hadi gel otur sofraya"deyince Narin çekinerek oturdu.
Diğer kolunu masanın aşağısında tuttu.
Çünkü Elif şaşkın ve acıyan gözlerle koluna bakıyordu .

"Bugün öğlen hazırlan Narin hastaneye gideceğiz "
"Tamam ağam "deyip başını eğdi .
Hatice kıskanç gözlerle Narin'e baktı .
Bu kızın tek  kusuru koluydu oda  iyileşirse hiç bir  kusuru kalmıyordu .
      Bir şey yapmam lazım buna engel olmam lazım diye düşündü.

Kahvaltı bittikten sonra Ali'yi yolcu etmek için peşinden gitti .
Kocasına sinirle söylendi.
"İki günlük kız için hastaneye gidersin ama karnımdaki  çocuğun için beni götürmezsin"
"Senin ağalığın  bu kadar mı Ali ?"
" Hatice git eve gir beni sinir etme "
"Dün akşam yaptığını anlamayacak kadar ne safım ne de salağım "
"Canım onun yanında olmak isteseydi sen engel olamazdın "
"Artık yerini bil "
"Sen ne kadar karımsan o da o kadar karım "
"Koynuna bile almadığın kız mı seni karın "
"Nasıl ikimizi bir tutarsın ?"
Ali sessizce arkasını dönüp gitti.
Bu işi de bir an önce halletmeliydi annesi anlayışlı davranmıştı ama Narin her anlamda artık karısı olmak zorundaydı .
Yoksa herkes en çokta Hatice kızı ezecek diye düşündü.

Narin öğlene kadar kadınlara yardım etti saat bir olunca giyinmek için odasına gitti .
Siyah bir elbise giydi gözlerine sürme çekip  saçlarını omuzların bıraktı .
Tam merdivenlerden aşağı indiği sırada Ali geldi .
Ali merdivenden  inen kızı inceledi.
Kozan kızları hep güzeldi ama Narin sanki onlardan daha farklıydı .
Farklı bir duruşu vardı .
Ali kızın kendine doğru gelişi ile başını eğdi .
Genç delikanlılar gibi kıza bakıp incelediği için utanmıştı .
"Hoşgeldin ağam hazırım ben "
"Tamam hadi bin arabaya da
gidelim "deyip kızın yüzüne bakmadan arabaya bindi .
Narin de tedirgin hissediyordu belki de ilk kez bir erkek ona böyle beğenerek baktığı içindi bu tedirginliği.

Hastaneye gelince bir süre bekleyip doktorun yanına girdiler .
Doktorla selamlaştıktan sonra genç doktor Narin'e döndü .
"Ne zamandır böyle kolun "
"Bir sene oldu "
"Neden doktora gitmedin ya da en son ne zaman gittin "
"Bir ay önce kardeşimle geldik o zaman ki doktor tedavisi var demişti "
"Korkma hala tedavisi var "deyip kızın kolunu bıraktı.
Ali doktordan kızı kıskandığını hissetti  .
Bu duygunun saçma olduğunu biliyordu ama adamın onun koluna dokunması masaj yapmasına katlanamadı .
Ayağa kalktı bir anda .
"Tedavisi nedir peki ?"
"Kemiğin yeniden kırıp kaynamasını bekleyeceğiz sonrasında fizyoterapist bir arkadaştan   randevu almanız gerekebilir "
Narin hevesle doktora bakıp sordu .
"Sonra her şey düzelecek değil mi ?"
"Bir sorun olmadığı sürece düzelecek merak etme" deyip güldü .

Ali doktorun karısına gülümsemesini söküp almak istedi .
Doktorun söylediği röntgen ve diğer tahliller için hastanenin alt katına indiler.
"Ağam bu tarafandan "
"Bu hastane de tedavi olmayacaksın"
"Neden ağam "
"Sevmedim o doktoru "
      "Ama başka doktora gideceğiz
değil mi ?"
"Merak etme iyileşecek kolun "
"Hadi gel seni yemek yemeye götüreyim madem doktor işi bugün iptal oldu "
Narin tebessüm ederek adama baktı .
"Pizza yemeye gitsek olur mu ben çok severim "
Ali karısının çekingen söylediği isteğine gülümsedi.
"Gidelim bakalım "deyip arabayı çalıştırdı .

🌿🌿🌿🌿🌿🌿🌿
Demir'in akşam gidişinden sonra Ezo ağlamıştı .
Neden bu adamdan ilgi istediğinin bile farkında değildi.
Belki de artık sevilmek istiyordu .
Narin ablası Ahmet abisi dışında Demir de onu sevsin korusun istiyordu .
Gece ağlayarak uyudu .
Sabah uyandığında Demir'e inat menemen yaptı .
Sırf soğan kokusu ona gitsin diye bir kilo soğan doğradı hem soğandan hemde gerçekten ağlamaktan gözleri kıpkırmızı oldu.
Menemeni o kadar çok yaptı ki baktı çöpe gidecek bir tencereye koyup Demir'in ziline basıp kapısına koyup içeri kaçtı .

Demir ise Ezo'nun evinden çıkınca gece klübüne geçip sabah yedi de ancak eve gelmişti .       
Uykusunda soğan kokusu alıyordu ama gözleri uyanmasın  izin vermiyordu .
Zilinin çalması ile birden gözlerini açtı kimse çalmazdı onun kapısını Olcay'ın kendi anahtarı vardı .
Aklına gelen Ezo ile yataktan koşarak gidip kapıyı açtı .
Yerde gördüğü bir tencere menemen ile güldü .
Mutfağa götürdü çay suyu koyup banyoya girdi .
Üzerini giyinip mutfağa gelip oturdu yüzünde ki gülümseme ile iki tabak menemen yedi .
Hala yerken Olcay tabağı ekmek ile sıyıran adama baktı .
"Menemen servisi mi var hayırdır ?"
"Ezo kapıma koymuş "
"Niye dün ki gibi birlikte yemediniz de kapına koyuyor"
"Bilmem ben gitmedim o da çağırmadı"
Olcay ekmeğini menemene batırıp konuştu .
"O kız senin en büyük şansın aç kör gözlerini de elinden kaçırma"
"Saçmalama yok öyle bir şey 18 yaşında  ufaklıklara bakmıyorum"
"Bizim klübe gelenler Ezo'dan çok da büyük sayılmazlar "
"Ezo onlarla bir mi Olcay "
"Demir sakın bana geri kafalı adamlar gibi konuşma "
"İşim oğlum tabi ki gece klübüne gelen kadınları küçümsemem ama küçük yaşlarına bakmadan kadın olma meraklısı zengin sevgili avcısı  kızlarla Ezo'yu bir tutma "     
"Aman laf söyletme Ezo'na sen sahip çıkmazsan kaparlar arkasından bakarsın"
"Anlaştık biz onunla üniversite bitene kadar sevgilisi olmayacak "
Olcay Demir'e bakıp gülmeye başladı .
"Sen kıza ciddi ciddi bunu söyledin o da kabul etti öyle mi ?"
"Evet ne var bunda ?"
"Geçmiş olsun Demir "deyip çay doldurmak için yerinden kalktı .
"Ne diyorsun ?"
"Neye geçmiş olsun ?"
"Ulan hiç bir kadın gelecek düşünmediği adamı hayatına hemde aşk hayatına karıştırır mı ?"
"Düşün bakalım senin Ezo'n neden sana sen kimsin diye karşılık vermedi"
Demir soran bakışlarla Olcay'a baktı .
"Çünkü seni istiyor Demir efendi"
"Seni " deyince Demir'in bu sözlerle üst dudağı yukarı kıvrıldı bir saniye belki iki saniye   gülümsedi .
Sonra sanki buna sevinen o değilmiş gibi .
"Abisiyim ben onun dün açıkça yüzüne karşı söyledim "
"Kendini kandır  abisiymiş "
"Git aynaya bak seni sevme ihtimaliyle bile yüzün aydınlandı lan "deyip güldü .
Zilin çalmasıyla Demir   dönüp giderken Olcay arkasından bağırdı .
"Abi deme lazım olur "
Demir kapıyı açınca Olcay'ın sözleri ile karşısındaki kıza baktı ikisi de öylece kaldılar
İkisi de duymuştu Olcay'ın son söylediğini ama duymamış gibi davrandılar .
"Senin gözlerine ne oldu ?"
"Soğanı çok doğramışım "
"Çok mu şu haline bak kıpkırmızı olmuş "
"Yapma bir daha soğan koyma "
"Ama sen soğanlı seviyorsun"
Demir kızın kendini düşünmesi ile başka bir aleme geçip gitti .
Ezo söylediği şeye kızsa da kendine ilk gelip  konuşan oldu .
"Ben bugün okuluma gidip gezmek istiyorum da "
Demir daldığı uykudan uyanıp birden konuştu .

"Ben gelemem "

Ezo meydan karşısında ki adama meydan okuyarak baktı .
"Gel demeyecektim zaten "
"Ev arkadaşı için panoya duyuru asacaktım "
"Haberin olsun diye geldim "
"Neyse bir daha ki sefere mesaj atarım seni rahatsız etmem "deyip Demir'in konuşmasını  beklemeden arkasını dönüp eve girdi .
Demir ise hala giden kızın arkasından bakıyordu söylediği an pişman olmuştu içinde bir yerler ama aynı içende bir yer de doğru olanı yaptın diyordu .
Olcay arkadaşının omzuna elini koyup
"Elini çabuk tutmazsan daha çok böyle arkasından bakarsın tren izler gibi "dedi.
Demir bir süre arkadaşının ne dediğini anlamadı .

"Lan sen bana öküz mü dedin şimdi"
diye kaçan Olcay'ı kovaladı .

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin