32.Bölüm

24.9K 1.5K 33
                                    

Gece klübünde insanlar iyice kendinden geçmiş bir şekilde eğleniyorlardı.
Olcay alkolü fazla kaçırıp taşkınlık yapanları engellemesi için adamlarını görevlendiriyor .
Klübü eski nezih haline getirmeye çalışıyordu ama kalitesi düşmüştü mekanın ve Olcay buna engel olamıyordu.
Şahin'in şirketi derken hayatlarını ortaya koyarak açtıkları mekan artık eskisi gibi değildi .
Şahin'in paravan olarak kurulan şirketini kurtarmakta her geçen gün imkansızlaşıyordu.
Üstüne bir de Ahu meselesi ve onun belalısı vardı ki Olcay kendini bile köşeye sıkışmış hissetti.
Demir ne yapacak nasıl kurtaracak diye düşünüp can yoldaşı için endişeleniyordu.
Yıllar sonra kendisine aile kuran arkadaşına yardım etmek istiyordu ama elinden bir şey gelmiyordu.
Demir odasının kapısını birden açınca Olcay arkadaşına şaşkın gözlerle baktı.
"Anlat bakalım Olcay efendi beni bu saatte karımın yanından buraya getirecek kada önemli olan şey neymiş ?"
"Şöyle otur da önce anlatırım " deyip güvenlik kamerasından bulduğu Ahu'nun görüntüsünü açtı.

Demir ilk başta anlamasa da sonradan bir an kameraya takılan yüzü net gördü.
Dilinden sadece tek bir kelime döküldü.
"Ahu"

"Nerede şimdi Allah'ım inanamıyorum yaşıyor bulduk onu "
"Demir sakin ol kardeşim "
"Adresini buldum sabah erkenden gideriz ama önce anlatacaklarımı dinle ne ile karşılaşacağını bil"deyip Ahu'nun yaptığı işi kocasının onu Mahmut denen adama satmasını anlattı.
Demir yumruk yaptığı elini öyle bir sıkıyordu ki Olcay sakinleşmesi için ne yapacağını düşünüyordu.
Onun ilacı huzuru Ezo'ydu ama kızı bu işlere bulaştırmak istemedi.
"Sakin ol Demir "
"Ne yapacağımızı düşünelim sadece "
"Yapacağımız şey ortada değil mi Olcay ablamı o adamdan kurtaracağım "
"Sonra peki bunu düşündün mü?"
"Peşindeki adam sence hemen bırakacak mı ?"
"bak biz bile kurtulamıyoruz hala ,Ahu da hemen kurtulamayacak o yüzden sakin ol "
"İlk ihtiyacımız olan şey senin sakin ve mantıklı davranman "
"Duyguları ile hareket etmeyen Demir'e ihtiyacım var nereye sakladıysan onu çıkar "dedi.
"Artık mümkün değil ben mantığımı yitirdim "
"Ablamı ve karımı alıp gitmek yeni mutlu ,huzurlu   bir hayat istiyorum Olcay "dedi.
"Umarım Demir umarım başarırsın"deyip arkadaşının omzuna dokundu.

Ezo ise sevdiği adamı merak ediyordu canı okula bile gitmek istemedi ama hayali vardı.
Okulunu bitirecek kendi topraklarına öğretmen olarak gidecekti.
Okula gitmek için hazırlanırken zilin çalmasıyla Demir geldi sanıp koşarak açtı.
Karşısındaki gördüğü kadın ile tek kaşı havada olduğu yerde durdu.
"Buyrun kime bakmıştınız ?"
"Sen gündelikçi falan mısın pek benzemiyorsun ama ?"
"Hanımefendi burası benim evim siz kime bakmıştınız "diye sinirle dişleri arasından konuştu.
"Demek taşındı buradan hayret hiç haberim olmadı "diyerek Begüm kendi kendine konuşurken Ezo kadının güzelliğine hayran kalmıştı.
Boyu neredeyse Demir ile aynıydı kadının gözlerini görmek için başını kaldırıyordu.
Deve gibi boyu var birde topuklu giymiş diye kadına isyan ederken meraklı komşu asansörden indi iki kadının yanına geldi.
"Ooo Ezo kızım bu aralar bir türlü görüşemiyoruz nasıl gidiyor evlilik ?"
"İyi teyze iyi siz nasılsınız ?"
"İyi kızım ne olsun yaşlılık işte yine sizin katta indim "diye gülümsedi.
"Demir oğluma selam söyle bir akşam mutlaka yemeğe bekliyorum "deyince Begüm bakışlarını Ezo'ya sonra yaşlı kadına dikti.
"Sen evli misin ?"
"Hanımefendi aradığınız kişi kimse gördüğünüz gibi burada değil "
"Sorgunuz bittiyse size iyi günler "deyip kapıyı kapatacağı anda Begüm konuştu.
"Ne yani Demir seninle mi evlendi ?"dedi.
Ezo kadının o an kim olduğunu anladı ve Demir'in bu işe hiç sevinmeyeceğini de biliyordu.
Begüm Ezo'nun üzerinden şaşkınlığını atmasına izin vermeden geçip eve girdi.
"Bir yere gidecektin sanırım ama konuşmamız gerekiyor "deyip berjere oturdu.
"Ne konuşacağız "diyerek o da kadının karşısındaki koltuğa oturdu.
"Seni ve Demir'i ?"
"Nasıl oluyorda evlendiğini bana ve babama söylemedi anlamıyorum "deyip başını Ezo'ya kaldırdı.
"Sen kaç yaşındasın küçük görünüyorsun ama buna boyunda neden olabilir tabi "
"Ondokuz olacağım "deyince Begüm ağzı açık bir şekilde kıza baktı.
"Hala inanamıyorum sen ve Demir nasıl bir araya geldiniz?"
"İmkansız bu durum "diyerek bacak bacak üstüne attı.
Ezo kadının boyuna ,yaşına ettiği laflarla iyice sinir oldu.
Ayrıca kısa falan değildi tam tersi Begüm fazla uzundu .
Hem ona ne nasıl hayatını sorguya çeker yargılardı kim veriyordu bu hakkı ona ...
"Aşık olduk evlendik ne var bunda anlamadım "deyince Begüm kahkahalarla gülmeye başladı.
"Demir aşık oldu öyle mi ?"
"Hadi ama küçük kız buna çocuklar bile inanmaz ne yaptında adamı mecbur bıraktın anlatsana "deyince Ezo sinirle ayağa kalktı.
"Benim size anlatacağım hiç bir şey yok"
"Evimi terkedin ve kocamdanda uzak durun "deyip kapıya doğru yürüyüp açtı.
Begüm ise hala aynı yerinde oturuyordu.
"Size diyorum evimi terkedin "
"Sevgili kocan gelmeden asla gitmem boşuna uğraşma küçük kız "
"Sana zahmet bir kahveni alırım "deyip çantasından tekefonunu çıkardı.
Ezo sinirle kapıyı çarpıp mutfağa girdi.
"Alo Demir "
"Ne oldu trip kraliçem ne bu sinir ?" 
"Bir çöp var evimin salonunda ve sen gelmeden gitmezmiş "
"Lütfen gel ve at "dedi.
"Ne çöpü Ezo ?"derken başka bir arama telefonuna geldi .
"Alo Demir senin evindeyim bu küçük kız beni evden kovuyor "
"Gelip ona kim olduğumu söyler misin ?"deyince Demir sinirle ayağa kalktı.
"Bir bu eksikti "
"Ne oldu Demir ?"
"Begüm ve Ezo karşılaşmış "  dedi.

Narin ve Hatice artık daha iyi anlaşıyordu .  
Ali Hatice'nin yanında uyusa da ona dokunmuyordu kalbi Narin'e aitti ihanet ediyormuş gibi hissediyordu bu yüzden sarılamıyordu bile .
İki karısı vardı ama adam ikisine de dokunurken suçluluk hissediyor uzak duruyordu.
Narin eve daha çok alışmış Ali ile durumları düzeldiği içinde daha mutluydu ama kocasının durumunun da farkındaydı.
Elinden bir şey gelmiyor adamın  haline üzülüyordu.
Hatice'de olanların farkındaydı daha ne yapmam lazım elimle gerdeğe sokacak değilim ya diye kızıyor sinirleniyor ama yine de susuyordu.
İçindeki öfkenin artık kendisini yönetmesine izin vermek istemiyordu.
Karnındaki bebeği Allah ona bağışlasın başka derdi de tasasıda yoktu .Bir kuması olduğunu ,kocasının ona baktığı gibi hiç bir zaman bakmayacağını  biliyordu ve bu durumu kabullenmişti.

İki saf aşık salaklık edip birbirlerine de kavuşmuyorlardı .
Bilirdi sebep kendiydi üzülmesin istiyorlardı ama onun elinden daha ne gelirdi .

Aşağı avluda kızın saçlarını acıtmadan ören Narin'e bakıp gülümsedi.
"Yine de çok şükür rabbime ,kalbi güzel bir kız bana bir şey olsa bilirimki beni aratmaz ana olur size "deyip karnını okşadı.
"Elde ne kumalar var Hatice "deyip kızı ve Narin'in yanına aşağıya indi.

"Anne bak Narin ablam  ne güzel yaptı saçlarımı "diye Elif  neşe ile cıvıldadı.
Hatice kızına ve Narin'e gülümseyerek baktı.

Elif ikisini de öperek okula gidince Hatice Narin'in daha yakınına oturdu.
"Sen beni delirteceksin sonunda ya da orta yerimden çatlayacağım "deyip fısıltı ile konuşmaya başladı.
"Abla bir kusur mu ettim bilmeden "deyince Hatice kıza gülmeye başladı.
"Tövbe yarabbim tövbe "
"Narin git kocana sahip çık gebeyim adamı benim yatağıma yollayıp durma"
"Abla sen yalnız  kalma diye "deyip başını eğdi.
"Allah'ım miletin kuması kocasını alır yollamaz tövbe estafurullah tövbe "deyip yerinden kalktı.
"Adamın iki karısı var sözde ikisinden de fayda yok Narin daha ne diyim ben sana "deyip yavaş yavaş merdivenlerden çıktı.
Narin kadının utana çekile söyledikleri ile al al oldu.
Haklıydı bir yerde iki karısı vardı Ali'nin ama ikisine de dokunamıyordu.

Akşam Ali işten gelince Narin adamı odasına çağırdı.
"Noldu Narin senin neyin var yemektede yüzün gülmüyordu ?"
"Ali şey ?"
"Söyle güzelim neyin var ?"
"Hatice ile mi tartıştınız ?"
   "Yok öyle bir şey değil kızdı bana ama haklıydı sanırım "
"Narin noluyor güzelim sorun ne ?"
"Ben sana haksızlık mı yapıyorum karınım ama "deyip başını eğdi.
"Ben senden gelen her şeye razıyım Narin yeter ki gözlerimin göreceği yerde ol "
"Ali'm"
"Ali'n ölsün yoluna söyle Narin'im "
"Biz gerçek karı koca olalım mı artık "deyip adamın bir şey söylemesine izin vermeden sımsıkı sarıldı.
Ali karısından duyduklarına sevinsede en çok şaşırdı .
"Bu nereden çıktı güzelim hani Hatice'nin doğumunu bekleyecektik üzülmesin diye "
"Hatice abla yollama kocanı artık benim yanıma dedi"
"Bak sen Hatice'ye birde akıl verseydi "deyip güldü.
"Ya dalga geçme o da seni düşünüyor ben cahillik ettim düşünemedim işte "deyip adamın kalbinin üstünü öptü.
Ali karısının masumiyeti ile iç çekti.
"Çok zor iki kadın arasında kalmak Narin fakat  seni bana yar eden ,yolunu bana düşüren Rabbime bin şükür"deyip saçlarından öptü.
"Madem izin çıktı bu gece burada uyuyayım bari "deyip karısının dudaklarına eğildi.
Narin'de kocasına karşılık verince ikiside bu dünyadan uçup başka diyarlara gittiler.

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin