55.Bölüm

17.8K 1.2K 13
                                    

Bir kaç saat önce

Ankara'da iki farklı evde iki kadın pencerenin önüne geçmiş boş sokağı izliyordu.
Ezo eli karnında kocasından gelecek iyi haberi beklerken , Ahu hayatına yeni giren ,nereye koyması gerektiğini bilmediği adamın yokluğu ile korkuyor ,bir an önce bir haber gelmesini bekliyordu.
İki kadında kapının sesiyle oturdukları yerden kalktılar.
Ezo ve Ahu kapıya açtıklarında önce karşılarındaki adamlara sonra birbirlerine baktılar.

Kendisine birlik olanlara karşı kendi oyununu kuran Halil ağa sinirle Yavuz'u aradı.
"Alo"
"Neredesin Yavuz planda değişiklik oldu bir an önce gel ! "
"Ne değişikliği ne diyorsun Halil ağa !"
"Düğünü bekleyemem anlıyor musun Ahmet ve Bilal'de onlara yardım ediyor bir an önce onların polisle iş birliğini durdurmam lazım yoksa biteriz."
"Peki Dilan onu bana verecek misin ?"
"Saçma sapan konuşmayı kes Yavuz ! Dilan benim tek kızım onu sana değil Mirza'ya bile vermem ! Bir an önce çık gel Ankara'daki paketler yola çıktı. Bir Narin kaldı onu da birazdan evden aldıracağım ." Deyip Yavuz'un konuşmasına fırsat vermeden telefonu kapattı.
Yavuz içinde patlayan sinirle arabasına binip Kozan konağına geldi gizlice Dilan'ın odasına kızı zorla soktu.

Odadan çıkıp hiç bir şey olmamış yeni geliyormuş gibi Halil ağanın karşısına geçip oturdu.
" Ne oldu neden plan değişti?"
"İçerdeki adamımızdan bilgi aldım düğün günü sevkiyat olduğunu öğrenmişler suç üstü yapıp yakalatacaklarmış beni !"
"Kim sattı bizi bunu kaç kişi biliyordu ki Halil ağa !"
"Satan kişi belli Şahin ölüm döşeğinde sattı beni bırak onun cezasını Allah zaten verdi bir kaç günü çıkaramaz biz işimize bakalım ."
"İşimiz ne ! Ne yapacağız nasıl çıkacağız bu işten ?"
"O adamları durdurmanın yolu Narin ve Ezo'dan geçiyor .Mahmut'u kullanmak içinde Ahu'dan ,ben planı yaptım iki kız yolda sen de Narin işini zararsız hallet.Bir an önce bitsin bu mesele gözleri iyice korksun karşıma dikilemesinler ."dedi.
"Tamam orası kolay fakat Dilan mevzusu."diye söze gireceği anda
Halil ağa oğulları Bilal ve Ahmet'in evden çıkışı ile peşlerine adam taktı.
"Sonra Yavuz bu mevzu sonra " deyip kendi planını uygulayacağı yere gitmek için o da yola çıktılar.
Arabayı kullanan Yavuz yolda giderken durup Mahmut'u da yanlarına aldı.
Üç adam diğerlerinin planına karşılık düğünü beklemeden atağa geçtiler.

Narin Hatice'nin durumunu öğrenince daha da korkmaya başladı artık gözyaşı durmuyordu.
Eli karnında kocasından Aycan'dan haber bekledi.
Elif'i uyutup aşağı avluya indiğinde içindeki sıkıntı ile bir sürede orada bekledi konağın kapısı çalınca iş yapan kadını durdurup Ali gelmiştir diye gözyaşları ile kapıyı açtı.
"İyi günler hanımağam."
"İyi günler "
"İdris'i Ali ağam göndermiş "diyen kapıdaki korumaya başını sallayıp karşısındaki adamı nereden tanıdığını hatırlamadı ama korumalara güvenip gelen adamın kapısını açtığı arabaya bindi.
Adam arabaya biner binmez kapıları kilitleyip hızla konaktan uzaklaşmaya başladı.
"Ali hastanede mi bekliyor beni ? Hatice ablanın durumu nasıl niye açmamış telefonlarımı ?"
Arabayı süren adam kadına bakıp "Ben bir şey bilmiyorum bana sadece sizi getirmemi söyledi  hanımağam "deyip tekrar önüne döndü.
Narin yanına telefonunu almadığını farkedince başını cama yasladı. Ali'yi görme, kokusunu hissetme özlemiyle derin bir uykuya daldı.

Ezo karşısında gördüğü adamları tanıyordu. Bir kaç kez babasının ve abisinin yanında görmüştü.
Korku dolu gözlerle kendisine bakan Ahu'yu sakinleştirmek için adamlara konuşmaya başladı.
"Ne oldu neden burdasınız ?"
"Bizi Halil ağam gönderdi kızım ve misafiri gelsin bir göreyim dedi ."
Ahu gözlerinden akan yaşa engel olamayıp kapıya tutunurken Ezo daha da  dikleştirdi duruşunu .
  "Biraz bekleyin üzerime bir şey alayım ."
"Giderken yoldan alırız siz zahmet etmeyin ."
Adamlar Ezo ve Ahu'nun konuşmasına daha fazla fırsat vermeden yanlarına geldi.
Bağırmak istediler fakat Ezo annesinin bu admaların eline düşmesinden korktuğu için sustu sessizce asansöre bindi.
Demir onu bırakmazdı başına bir şey gelmesine sevdiğim adam izin vermez diye düşünüp güçlü durmaya çalıştı.

"Korkma Ahu abla annem beni merak edince sizin eve geçer ."
"Ela korkar beni göremeyince Ezo ."
"Merak etme annem yanında olur hem Demir onları yalnız bırakmaz ."
"Anlamadığım Halil ağa  seni neden yanında istiyor."
Ahu başını dışarıya cama çevirip  iç çekti.
"Mahmut onun adamı olmuş . Belli ki pis işlerini ona yaptırıp karşılığında da beni verecek "
Ezo yıllardır baba bildiği sevgi görmese bile sevdiği saydığı adamın bu kadar kötü olmasından içinin titrediğini hissetti.
Kendini bildiği günden bu yana ablası ile sevilmek istemişlerdi şimdi anlıyordu . Halil Kozan'ın kalbinde sevgi yoktu.
Dilan'a gösterdiği bile sevgi değildi öyle olsaydı Dilan bencil biri olmazdı diye düşündü.
Havaalanına gelince etrafındaki polislere baktı .
Yanındaki adam kolunu daha çok sıkınca başını yere eğdi.
Uçak saatini beklerken aklına gelen ile ayağa kalktı.
"Nereye ? Otur oturduğun yerde sanmaki sen polise gidersen kurtulursun ! Evinizin önünde iki adam bizden haber bekliyor . En ufak hamlende evdeki çocuk ve yaşlı kadın ölür !"

Ahu adama dikleşen Ezo'nun koluna dokunsa da kız vazgeçmeyip yürümeye devam etti.
"Altıma yaparsam da polisler yanımıza deli mi bu kadın diye gelirler değil mi ? O yüzden çekil önümden sizinle geliyoruz zaten ! Ayrıca babam beni ne niyetle çağırırsa çağırsın ben senin ağanım bunu aklından da çıkarma!" deyip sinirle kadınlar tuvaletine girdi.
İçerde ki genç bir kadının yanına yaklaştı.
"Merhaba "
"Merhaba"
"Telefonumu  kaybettim beni eşim karşılayacaktı uçağımda rötar yaptı  sizin telefonunuzu iki dakika kullanabilir miyim çok kısa konuşacağım ."
   Yanındaki kadının Ezo'ya şüphe ile bakmasına rağmen kız telefonu uzattı.
Yaşlı kadın kıza "Neden verdin gitsin güvenlikten yardım istesin ?"
"Abla alt tarafı iki dakika insanlıktan ölmeyiz ."
"Eğer bu kız suçlu , katil falan çıkmazsa ölmeyiz en iyi ihtimalle bir suçluya yardım ediyor olabiliriz "diye  söylenirken Ezo Demir'i aradı.
"Alo  kimi aramıştınız."
"Demir benim Ezo "
"Ezom niye beni bu numaradan arıyorsun ? Nerdesin sen ?"
"Demir babam beni ve Ahu'yu Mardin'e getirtiyor.Annem ve Ela Ankara'da kaldılar onları o evden çıkartın ."
"Sen iyisin değil mi güzelim .Sakın korkma tamam mı ? "
"Seni seviyorum Demir beni bırakmazsın güveniyorum sana"
"Bende seni seviyorum Ezo'm dikkat et kendine adamlara diklenme uçağınız kaçta inecek Ezom ."
"Bir saate kalkacak olması lazım ."
"Tamam güzelim ben orada olacağım ve sizi takip edeceğiz sakın korkma "
"Demir kapatmam lazım telefonu istediğim kızın ablası kötü kötü bakıyor ."

Ezo ,Demir ile konuştuktan sonra genç kadına teşekkür edip tuvaletten acele ile çıktı hiç bir şey olmamış gibi gidip adamların yanına oturdu.

Ali ise eve gelince Narin'e sarılmayı beklerken kapıda ki adamların sözleri ile olduğu yerde kaldı.
"Lan siz niye gitmediniz ? Ben size niye demedim de işten ayrılan adamdan istedim . Böyle mi koruyorsunuz siz benim ailemi  "diye sinirle yerinde duramazken Demir'in araması ile derin bir nefes aldı.
"Alo "
"Ali Halil ağa " dediği an Ali sinirle Demir'in sözünü dinlemeden konuşmaya başladı.
"Narin'i evden aldırmış bu adam kendi kardeşine acımamış karım elinde ,karnı burnunda hamile lan o kız !" Diye bağırdı.
Demir adamdan duyduğu ile yanında haberi aldığından beri yere bakan Olcay'a baktı.
"Ezo ve ablamı da kaçırdı ."
"Ne ! Neden derdi ne bu adamın lan !"
"Ali sakin ol sağduyunu kaybetme . Derdi belli bizi durdurmak için ."
"Demir karım hamile diyorum karnı burnunda ben nasıl sakin sağduyulu olayım !"
Demir karşısında dinlemeyen , kendi kendine konuşan adama duyması için bağırdı.
"Sus ve arabana atla havaalanına gel ! Ezo aradı onları takip edip Narin'i de bulacağız ! Yeter artık sende Olcay da kendinize gelin , benimde karım o adamın elinde !"

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin