44.Bölüm

20.6K 1.3K 42
                                    

"Benim kızım da tıpkı senin gibi çok aşık ve çok mutlu . Peki siz nasıl tanıştınız ?"

Ezo başını kaldırıp önce karşısındaki kadına sonra Demir'e baktı .
Bu soru eski yalnız günleri hatırlatınca derin bir nefes aldı.
"Biz aslında Demir ile ."
"Sen dur güzelim bu sefer ben anlatacağım ."
Kızın elini parmaklarının arasına aldı.

"Bütün karanlık geçmişimi arkamda bırakmak isterken karanlıktan kaçamadım vuruldum. Kaç gün hastanede yattım ölümle savaştım hatırlamıyorum .
Hastanede yattığım günlerde yolum Mardin'e düştü gitmem gerekti nedenini şimdi daha iyi anlıyorum ayaklarım beni Mardin'in bir tepesine çıkardı.
Sabah güneşini izlediğim uçurumun kenarına iki peri kızı geldi . Gözlerim bu güzelin önce saçlarına sonra bakışlarına tutuldu. Sanki o hep benim eşim hayat ışığımdı. Kader ya meğer benim yolum Mardin'e değil bu güzelin kaderine ,kalbine düşmüş . Böyle tanıştık işte ."deyip derin nefes alıp karısının küçük elini dudaklarına götürüp öptü.
Ezo ise adamın anlattıkları ile gözleri dolu dolu kalakaldı .
"Sonra bu küçük kız tutturdu ben senin karınım kaderin olacağım aile olacağız diye bir masal anlattı bir baktım abla ben o masalın kahramanı olmuşum halimden de pek memnunum ." dedi .
"Allah bozmasın çocuklar hep bir arada mutlu olursunuz inşallah . Demir oğlum iyi adamdı zaten seni bulmuş tamamlanmış çok da yakışmışsınız. "
"Çok sağolun güzel sözleriniz için .Benim kızınızı Demir'den kıskanmamı nolur yanlış anlamayın elimde değil ."
Asuman hanım kızına anlayışla gülümsedi .
"Seven kıskanır kızım seni anlıyorum fakat Demir'e güvenmelisin yoksa bu durum sizi yıpratır."
"Ben Demir'e güveniyorum Asuman abla benim güvenmediğim evli adamlara bile bakan uzun bacaklı kadınlar var hepsi onlar yüzünden ."
Herkesin aklına Begüm'ün gelmesi ile gülmeye başladılar.
"Ezo böyledir abla işte kıskanç cadı."
"Sen sanki kıskanç değilsin Demir bey eteğime bile karışıyorsun ."
İki aşık tatlı tatlı atışırken Olcay'ın telefonun çalması ile gözler adama döndü.
"Önemli bir görüşme ben eve gideyim de halledeyim . Asuman abla seni gördüğüme çok sevindim tekrar yapalım bu geceyi doyamadım eski günleri konuşmaya ."
"Bende Olcay sizi gördüğüme Ezo ile tanıştığıma çok mutlu oldum.En kısa zamanda bende sizleri kendi evimden ağırlamak isterim ."
"Gelmem mi be ablam senin içli köften gibisini yapan var mı ?"
"Bak sen Olcay abi sana artık benim yemeklerimden yok ."
"Senin yaptıklarında güzel Ezo ama bir Asuman reis değilsin büyümen lazım küçük ." 
Ezo'nun saçlarını karıştırıp
Asuman hanıma sarılarak Demir'e yaklaştı .
"Sonra konuşalım "deyip hızla evden çıktı.
Asuman hanımda ayağa kalkmışken herkesle vedalaştı Demir'in ısrarlarına rağmen taksi ile gideceğini söyleyip gitti .

Genç adam kendini çok yorgun hissediyordu bir yanda Asuman hanım ile konuşması gerekiyor bir yanda da Olcay'ın anlatacakları vardı .

"Asuman abla çok güzel ,tatlı bir kadın böyle tanıdıkların olduğunu bilmiyordum ."
"Hmm nasıl tanıdıklarım varmış hanımefendi de böylesini beklemiyordun ?"

"Tanıdığın kişilerin sadece bacaktan oluşan kadınlar olduğunu düşünüyordum . Böyle sevecen minnoş anne gibi kokan birini beklemiyordum ."

Demir karısının son sözü ile yaklaşıp sımsıkı sarıldı.
Karanlık bir bulut üstlerine doğru yaklaşıyordu ve Demir küçüğünü nasıl koruyacağını bilmiyordu.
Çıkan fırtınada Ezo'yu kaybederse nasıl yaşayacağını düşünmek bile istemedi.

"Hadi uyuyalım gül kokulum yarın uzun bir gün olacak ."
Ezo'nun da aklına Olcay'ın anlattıkları gelince derin bir nefes aldı .
Yarın herkes için gerçekten zor bir gün olacaktı .

Aycan telefonuna yazdığı numaraya bakıp bir süre yatağının üzerinde oturdu.
Eli arama tuşuna bir türlü gitmiyordu.
Ayağa kalkıp pencerenin önüne doğru yürüdü konaktan dışarı evlerin tek tek yanan ışıklarına baktı.
O evlerde binlerce kadın sevmediği adamlara esir edilmişti .
Kimisi kuma ,kimisi berdel adı altında can çekişiyor en iyisi ise ana babalarının seçtiği adamlara görücü usulu esir olmuştu.
Böyle bir hayat istememişti ki ; bu yaşına kadar bu adetlere törelere karşı çıkan Aycan bir adamın iki dudağından çıkan sözle yaşayamazdı.
İçine dolan sinirle ve çaresizliğin verdiği deli cesaretle Narin'in getirdiği numarayı çevirdi .
"Alo "
"Konuşsanıza kimsiniz ?"
"Ulan madem konuşmayacaksınız niye arıyorsun gecenin bir vakti."

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin