19.Bölüm

29.7K 1.6K 37
                                    

Yeni bölüm geldi👣
Hastayım hala  yok böyle bir grip kafamı verip bölüm yazamadım gecikti kusura bakmayın 🌸

İyi Okumalar ...

Ezo'nun siniri geçmişti ama Demir bunu bilmek zorunda değil diye düşündü .
"Demir "
"Ses ver orada mısın ?"
"Acıktım çıkar beni şu odadan "
"Altıma yapayım falan mı istiyorsun sen ?"
"Sana diyorum be adam "
"Demirrr "
"Bak sinirleniyorum "
"Sana diyorum çıkar beni bu odadan vallahi senin için kötü olacak "
Demir ise koltuğa oturmuş kızın tehditlerine ve sözlerine gülüyordu .
"Tamam zaten çıkman lazım akşama misafirimiz "var diye söylenerek kapıya yaklaştı .
Kapıyı açınca Ezo'nun kızgın gözleri ile karşılaştı .
"Sen beni bu hale getirip bir de misafir mi çağırdın ?"
"Yani daha çok bu durumu telafi etmek için çağırdım "
"Off Demir çekil önümden türkçe alt yazın olduğunda gel bu halinle anlaşamıyoruz "deyip arkasında şaşkın bir Demir bırakıp banyoya girdi .

Demir odanın haline bakıp iç çekti .
"Bir yerden başlaman lazım senin suçun Demir bey "siye kendi kendine söylenerek etrafı toplamaya başladı .

Ezo temizlik yapan adama baktı .
Öyle bir süründürmek istiyordu ki ama kalbi buna izin vermiyordu .
O da salonu toplamaya başladı .
Ne olursa olsun kocasının misafirlerine kavgalı olduklarını hissettirmemeliyim diye düşündü .
Salonu toparladıktan sonra mutfağa girip yemek yapmaya başladı.
"Kolay gelsin "
"Ben seninle konuşmuyorum "
"Öyle mi ?"
"Öyle "
"İyi sen bilirsin ben de Narin ile ilgili bir şey diyecektim "
Ezo ablasının ismini duyması ile gözlerini Demir'e dikti .
Kendi bile nasıl olduğunu bilemeden adamın önüne gidip dikildi.
"Ablam ile ilgili ne oldu ki ?"
"Biz konuşmuyoruz hatırlatırım Ezo hanım "
"Demir ablamı arayıp sorabilirim ama senden duymak istiyorum "
"Hmm demek benden duymak istiyorsun ?"
"Demir "
"Lütfen zaten sabrım sınırda "
"Bak sen sabrın taşarsa ne yaparsın Ezo hanım "
Ezo dik dik baktı adama ne yapsam bu gıcık adama ceza olur diye düşündü.
Aklına gelen ile gülümsedi .
Demir'e biraz daha yaklaştı Demir ise durmuş kızın hareketlerini izliyordu .
Ezo parmaklarının ucunda yükseldi ama bir sorun vardı .
Kalbi çok hızlı atıyordu bu adama mı kendisine mi cezaydı ?
Derin bir nefes alıp adamın yüzüne üfledi .
O kadar yakınlardı ki Demir bile şaşkın bir şekilde kala kalmıştı .
Bir adım geri gidecek hali bile yoktu .
"Ne yapacaksın Ezo ?"
"Seni terkedeceğim "
Birbirlerinin yüzlerine nefesleri nefeslerine karışarak konuşuyorlardı.
"Beni bırakamazsın bunu ikimiz de biliyoruz"
"Sende beni sevmeyeceksin bunu da biliyoruz "
"Olabilir "
"Ben ömrümü beni sevmeyecek adamla geçirmek istemiyorum "
"Ama benimle evlisin"
"Ben aile istiyorum "
"Bana bu aileyi verebilir misin ?"
Demir kızın sözleri ve yakınlıkları ile aklını kaybetmişti .
İstiyordu Ezo'yu onunla kuracağı sahip olacağı aileyi her şeyden çok istiyordu artık kendine bunu itiraf etti .
Bakışları kızın dudaklarını bulunca yavaşça eğildi .
Ezo adamdan bir cevap beklerken onun dudaklarına kitlenmesi ile titredi ama geri çekilmedi o da istiyordu her şeyi ile   bu adamı hayatında istiyordu .
Demir dudakları arasında ki mesafeyi kapatıp konuştu .
"Sen beni bırakamazsın bende seni bırakmam ,bırakamam küçük kız"
"Sen de benim geleceğim var "deyip Ezo'nun kalbine öyle bir kanat taktı ki kız bayılmadığı için şükretti.
Dudakları arasında bir santimlik mesafe kapanmak üzereyken ocaktan gelen taşma sesi ile ikisi de geri çekildi .
Ezo acele ile mutfağa koşarken Demir yaşadığı şok ile yerinde dondu kaldı .
Saatler önce bu kıza neler diyordu şimdi ne yapmıştı.
Peki pişman mıydı ?
Düşündü öylece bir süre daha bekledi .
Hayatında belkide pişman olmadığı tek karardı Ezo ile evlenmek onu sevmek kabul etmek .
Yüzünde ki gülümseme ile mutfağa girdi .
Küçük karısını bir süre izledi .
'Bu kız senin kaderin senin yıllarca sahip olmak istediğin ailen 'diye içinden konuşarak Ezo'nun arkasından yaklaştı.
Tam sarılacağı zaman Ezo adama yüzünü döndü.
"Bir bir şey mi diyecektin ?"
Demir karısınının üzerine yürüyordu Ezo ise yaşadığı heyecan ile geriye doğru bir adım attı .
Ellerini Demir'in göğsüne koydu .
"Ne ne yapıyorsun ?"
Demir karısının saçlarının bir tutamı ile oynamaya başladı .

"Eğer benim sana yaptığımın karşılığı buysa yapma ben kızdırmak istedim beni istemediğini düşünüyordum ama sende beni öpmek istedin "
"Ben gerçekten bir şey hissediyorum ama sen " gerisini getirememişti .
Kendini Demir'in kollarında bulmuştu.
"Özür dilerim sana söylediklerim için "
"Özür dilerim gitmeni istediğim için"
"Özür dilerim gelecekte kalbini kıracağım seni üzüp ağlatacağım için "
"Ama ne olursa olsun ne yaparsam yapayım bırakma beni "
"Nolur"
Ezo duyduğu sözler ile mutlu olup gülümsedi .
Adama daha sıkı sarıldı .
"Sen istesen bile gitmem gidemem ki "deyip kokusunu içine çekti .
Demir iki eli ile Ezo'nun yüzünü avuçları arasına aldı .
Titriyordu küçük karısı tıpkı Demir'in kalbi ve vicdanı gibi titriyordu .
Korkuyordu küçük karısını kaybetmekten gözlerine bakamamaktan gülüşünü görememekten çok korkuyordu ama madem bu kız kalbinde ki demir kapıları açmayı başarmıştı ne olursa olsun onu bırakmak istemiyordu .
Umuttu yarını geleceği vardı bu küçük kızın aşkla bakan  gözlerinde .    
"Bana sevmeyi öğret "
"İşin çok zor olacak ama vazgeçme" deyip kızın yanağını okşadı .
"Ben bilmiyorum sevmek sevilmek nasıl bir şey "
"Kimse sevmedi beni Ezo hiç bir kadın çıkarsız sevmedi beni "
"Ailem hiç olmadı benim ailem olur musun ?"
Ezo adamın gözlerinin içine dolu dolu olmuş gözlerle baktı .
"Olurum senin her şeyin olurum sende benim her şeyim ol tamam mı ?"deyip sımsıkı sarıldı .
Başını kaldırıp adama baktı .
"Bir daha bana git deme "
"Seni seviyorum ister abi sevgisi de ister arkadaş de ister sığındığın için de ama seviyorum seni "
"Beni sevdiğin günü beklerim yeter ki kaçma benden "
"Örme kalbine demir kapılar"
Demir karısının güzel yüzünü elleri arasına aldı .
"Ben örsem bile benden vazgeçme Ezo"dedi .
Ezo adama bakıp söz verdi.
"Seni sana rağmen seveceğim bekleyeceğim Demir efendi "
"Ama bana geldiğin gün burnundan öyle bir getireceğim ki beni beklettiğin her dakika her saniyenin intikamını alacağım senden "dedi .
Adamın kollarından çıkıp yemeğin altını kapattı .
"Misafirin kim ve ablam ile ilgili konu ne ?"dediği an kafasında birleşen düşüncelerle Demir'e ağlayarak baktı .
Tek adımda adama koşup sarıldı .
Parmaklarının ucuna yükselerek yanağından öptü .
"Teşekkür ederim çok teşekkür ederim"deyip arkasında heykel bir Demir bırakıp ablasını aramak için odasına koşarak girdi .

Narin ise küçük çanta hazırlayıp aşağıya salona indi .
Ali ve Hatice ile bakışları karşılaşınca başını eğdi .
Hatice sinirle yerinden kalktı artık bu kız kocasını elinden almaya başlamıştı.
Merdivenlerden inen kıza çarparak odasına çıktı .
Narin acıyan kolu ile dişlerini sıktı acıdan gözlerinde biriken yaşları yok sayıp mutfağa yürüyüp gitmek istedi.
Ali Hatice'nin yaptığı ile bakışlarını Narin'e dikti .
Acısını saklayan küçük karısının yanına gitti .
"İyi misin ?"
"İyiyim Ali biraz uzaklaş yanlış anlayacaklar "
"Karımsın Narin neyi yanlış anlayacaklar ki "
Narin kızararak başını eğdi .
"Herkes biliyor Ali bizim şey "
Ali karısına biraz daha yaklaştı  kulağına eğilip konuştu.
"Herkes bilsin o zaman sen benim karımsın "
"En kısa zamanda evliliğimiz her şeyi ile gerçek olacak "dedi .
Narin'in bakışlarını kaldırması ile devam etti .
"Tabi sende istersen "deyip bakışlarında cevap aradı .
Narin cevap vereceği sırada Aycan ve arkadaşları avluya girdiler .
Narinde kocasının elini bir saniye dokunup kaçarcasına mutfağa girdi .
Ali eline değen ince parmakların bıraktığı hislerle eline baktı .
   Sanki genç delikanlı gibi hissediyordu .
Aycan ve arkadaşları ile konuşsa bile aklı Narin'deydi .
Bu duygular onu mutlu ve daha güler yüzlü bir adam yapmıştı.
Bunun en çok Hatice farkındaydı ve içi acıyordu .
Yıllarca sevdiği adamın başka bir kadına aşık oluşunu izlemek canını yakıyordu .

Hazırlanan ikramlıklar  sırasında Hatice Narin'e yaklaştı .
"Yardım edeyim bende "
Mutfak da çalışan kadınlar şaşkınlıkla Hatice'ye baktılar.
Ne zaman yardım eder olmuştu ki .
Kimse sesini çıkarmadı Hatice de Narin'e yaklaşıp kayanayan çay suyunu bardaklara  dökmek için eline aldı .
"Sen demi doldur  ben sıcak suyu "dedi .
"Ben yaparım Hatice abla iki canlısın yorma kendini "
Hatice kendisine konuşan kıza sinirle baktı .
Narin'in ağzını açmasına izin vermeden   elinde ki sıcak su demliğini Narin'in kolundan aşağı döktü .
Narin acı ile bağırınca akşam yemeği için hazırlanan kadınlar iki kadına öylece baktılar .
Hatice kıza yaklaştı .
"Kocama  baktığın sürece daha çok canın yanacak haberin olsun"deyip mutfaktan çıktı .
Narin duydukları ve kolunun acısı ile gözlerinden akan yaşlara engel olamadı.
Kadınlar ise yanına gelip kızın koluna bakıyordu .
Nevruz hanım ve diğerleri ile gelen acı dolu çığlık sesiyle mutfak kapısına gelmişlerdi .
Narin başı önünde kolundan tutarak  mutfaktan ağlayarak çıktı .
Merdivenlerden odasına çıkmak acele ediyordu.
Ali giden karısının arkasından baktı .
Hızla merdivenleri çıkıp Narin'i durdurdu.
"Ne oldu ?"
"Çay doldururken sıcak su döküldü "
"Kim yaptı ?"
"Ben ben döktüm kimse yapmadı "
"Narin bana doğruyu söyle "
"Ali çok canım acıyor bırak gideyim krem süreyim "
Ali hiç bir şey demeden karısının elinden tutup merdivenlerden inmeye başladı .
"Ali "
"Çok acıyor bırak odaya gideyim "
Herkesin bakışları arasında el ele evden çıktılar.
Aycan ve arkadaşları imrenerek ikisine iç çekerek bakarken Hatice nefret ile bakıyordu .
Bu nefret kocası o kıza her dokunduğunda her bakışında daha çok artıyordu hem Hatice'ye hemde Narin'e zarar verecek kadar büyüyordu.

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin