Yolum Sana Düştü ♠️

26.Bölüm

Narin elinden tuttuğu Elif ile hastane kapısının önüne gelince durdu.
'Ne diyeceksin Hatice'ye kocan bana aşık bende ona ama ikimizde iyi insanlarız bak kızını bile sana getirdim mi diyeceksin ?'
'Ne yapıyorsun Narin sen ?'diye kendi kendini yiyip bitirirken Elif karşısındaki  kadına dikkatle bakıyordu.
"Narin abla annemin yanına girmeyecek miyiz?"deyince düşüncelerden çıkıp kendine geldi.
"Elbette onun için geldik zaten hadi gidelim güzelim  "deyip bir adım attı.
Hasta odasının önüne gelince küçük kızın elini bıraktı .
"Ben burada seni bekliyorum hadi gir içeriye"deyip koridordaki banklardan birine oturdu.
Elif annesinin yanına gidince ağlamaya başladı.
"Anne ben geldim "
"Elifim "
Kız gidip annesinin elini sımsıkı tuttu.
"Sakın beni bırakma anne seni hiç üzmem sözünden de çıkmam "
"Kim getirdi seni ?"
"Baban nerede ?"
"O uyuyordu Narin abla benim ağladığımı görünce "
"O getirdi "dedi başını eğerek .
"Kızdın mı onunla konuşuyorum diye anne ?"
"Kızmadım merak etme "
"Gel hadi yanıma kokunu içime çekeyim çok özledim kuzum seni"
Elif annesinin yanına gidip sımsıkı sarıldı.
"Sen niye ağladın güzel kuzum ?"
"Arkadaşımın annesi ölmüş ben çok korktum sensiz yapamam ki"
"Merak etme bende kardeşinde çok iyiyiz bir kaç güne de çıkacağız "
"Gerçekten mi ?"
"Gerçekten hadi kara kuzum git Narin'i çağır bana "
"Ona kızma anne ben istedim diye getirdi"
"Biliyor musun onun annesi hiç olmamış "deyip iç çekti.
"Kızmayacağım hadi git çağır "deyince Elif çekinerek Narin'in yanına geldi.
"Annem seni çağırıyor ama korkma kızmayacak"deyince Narin küçük kıza gülümseyerek baktı.
"Sen burada otur bekle tamam mı Elif ?"
Kız başını aşağı yukarı sallayınca Narin çekine çekine odaya girdi.
Kadın sinirlenirde benim yüzümden bebeğe bir şey olursa kendimi nasıl affederim diye çok korkuyordu.
"Geçmiş olsun "
"Sağol "
"Elif'i sen getirmişsin neden ?"
"Çok ağlıyordu kıyamadım gözyaşlarına."
"Bana niye kıyıyorsun neden kocamı benden alıyorsun o zaman ?"
"Abla yemin ederim ben istemedim kuma olmayı ben istemedim Ali'yi sevmeyi "
"Ben seçebilseydim hayatımdaki bir şeyleri annesiz büyümek istemezdim"
"Ama ben seçemedim seçemiyorum"
"İstersen yapabilirsin Narin kocamdan uzak durabilirsin "
"Onun bakışlarına karşılık vermeye bilirsin ama sen bana rağmen kocama bakıyorsun"
"Ali benimde kocam abla kimsem yok sığınacak "
"Ali benim her şeyim Narin çocuklarımın babası ,kocam,kardeşim,atam ,
geçmişim,geleceğim "
"Nolur yıkma yuvamı "diye yalvarınca Narin çaresiz başını eğdi .
"Merak etme abla siz iyi olun ben uzak dururum Ali'den "deyip odadan çıktı.
Hatice ağlayarak pencereden bakıyordu.
Seviyordu kocasını kimse vermeye niyeti de yoktu .
Elif annesi ile vedalaşınca hastaneden çıktılar.
Aycan ise giden kızın arkasından  öylece baktı.
Ne diyebilirdi ki Hatice kendince haklıydı ama Narin'de bir o kadar suçsuzdu.

Yol boyu Narin Ali'den nasıl uzak duracağını düşündü.
Adam huzuru kokunda buluyorum derken nasıl istemiyorum sarılma diyecekti.
İçinde büyüyen kocaman bir sevda varken sevmiyorum seni nasıl diyecekti.
Derin bir nefes alıp konağa Elif ile birlikte girdiler.
Nevruz hanım gelinine gururla bakıyordu ne güzel kalbin var senin diye kızı sevgi dolu bakışlarla karşılayıp sımsıkı sarıldı .
"Ne oldu Narin ?"
"Güzel gelinim ne oldu ne için ağlarsın?"
"Anne gibi kokuyorsun o yüzden "deyip yaşlı kadının kollarına sığındı.
"Bir şey olmuş sana anlat bana Narin atma içine "
"Yok anne ben Elif ile Hatice ablayı görünce sende bana birden sarılınca duygulandım aklıma  annem geldi  "dedi kadın gelinini tekrar kolları ile sardı.
"Bende senin annenim unutma güzel kuzum "deyip alnını öptü.
"Hadi Ali paşayı uyandır hala uyuyor "
"Tamam uyandırırım "deyip merdivenlere doğru yöneldi.
Son kez sarıl son kez kaybol kollarında vedalaş kocanla diye kendi kendine söylenerek odaya girdi.
Ali'nin üstünün açıldığını görünce yatağın yanına geldi .
Yüz üstü yatan adamın omzunu öptü.
  Sevmek sevilmek bu kadar güzelken aralarına soğukluğu nasıl koyacağını düşünüp duruyordu.
Ali ise karısının  varlığını baş ucunda hissedince kızı kendine çekip tek hamlede üzerine çıktı.
"Neredeydin ?"diye sorup kızın yüzüne öpücükler bırakıyordu.
"Elif'i hastaneye götürdüm bir arkadaşının annesi ölünce korkmuştu"
Ali gözlerini açarak karısına soran gözlerle baktı.
"Hatice bir şey dedi mi ?"
"Yok ben girmedim odasına "deyip başını adamın boynuna gömüp gözlerini kaçırdı.
"İyi sen öyle diyorsan öyle olsun ama inanmadım Narin hanım haberin olsun"deyip kızın dudaklarına eğildi.
Narin ilk kez utanmadan kocasına karşılık veriyordu.
Bu son sarılışı son dokunuşu olacaktı bir an  sonuna kadar gitmek onun olmak istedi .
"Dudakların gözlerin yanakların saçların çok güzel "
"Öpmeye doyamıyorum dudakların bal gibi "
"Tenin gül gibi "deyip boynunu öpmeye başladı .
Elleri karısının bacaklarına gidince  Narin adamı durdurdu.
"Ali "
"Söyle güzelim şimdi olmaz çok yanlış "
"Hatice abla hastanedeyken ben senin olamam "
"Biliyorum Narinim biliyorum ama sana dokunmanın öpmenin tadını aldı bir garip Ali "deyip güldü.
"İlk gecemiz özel olsun istiyorum merak etme güzelim"deyip dudağının kenarını öptü.
"Hadi uykucu adam  kalk o zaman ben açıktım"deyip acı bir şekilde güldü.
Kocasıyla arasına bir şekilde mesafe koymalıydı ama Ali bunu Haticenin istediğini anlamamalı diye düşünüp bir yol aramaya başladı .
Sıkıntılı bir şekilde yataktan kalkıp aşağıya mutfağa indi.

Ezo karşısında söylenen ablasına sinirle bakıp sabır çekti.
"Ben şimdi bir şeyler hazırlarım sen otur abla "
"Gerek yok ben doydum "
"Ezo uğraşma güzelim dışarda yiyelim "
Dilan ikisine birden sinirle baktı .
"Bana yardım etmeyi düşünüyor musunuz ?"
"Evlenmem için peşimde bir ağa bozuntusu var ve Bilal abim bile bu evliliğe razı "dedi.
"Bak kendin söyledin Bilal abin seni bile bile ateşe atmaz yaşlı bir adama vermez demek ki damat bey normal biri"
"Ezo sen bir şey söyle ?"
"Ne diyebilirim abla biz Demir ile evliyiz al senin olsun falan dememi mi bekliyorsun ?"
"Bende Narin ablamda kaderimize düşen adamlarla evlendik ve bir şekilde mutluluğun yolunu arıyoruz "
"Bence sende denemelisin kim bilir belki seninde kaderin o ağadır"deyince Dilan sinirle odaya gitti.
Demir'in  karısının sözleri hoşuna gitmişti.
Kızın arkadan beline sarıldı saçlarını öptü.
"Demek kaderinim senin öyle mi ?"
"Evet ve ben kaderimden çok mutluyum"
Olcay ise ikisinin haline şaşkınlıkla bakıyordu .
Yıllardır tanıdığı Demir'i ilk kez böyle görüyordu .
"Oğlum sizin odanız yok mu ?"
"Yeter bu kadar cilve "deyip sinirle konuştu.
"Ulan burası evim bu kızda karım istediğimi yaparım "
"Hem sen niye bu saatte geldin ?"
"Demir Şahin beyin şirketi hani başına geçecektin ben sana yardım edecektim"
"Hatırladın mı kardeşim karın aklını başından almış anlaşılan "
Demir aklına gelenlerle gözlerini kocaman açtı.
Şahin'e doktoru seviyorum demişti şimdi ne yapacağım diye düşünürken Dilan elinde valizi ile odadan çıktı .
"Ben daha fazla size yük olmayayım gitsem iyi olur "
"Umarım mutlu olursunuz "
Ezo ablasının haline üzülsede gitme kal demek istemiyordu.
Abisi bir karar vermişse nasıl kendileri razı olmuştu Dilan da razı olmalıydı.
Demir aklına gelenlerle yüzünü buruşturdu.
"Nereye gideceksin ?"
"Mardin'e döneceğim "
"Tamam o zaman Olcay seni bıraksın "deyip kızın valizini adamın önüne getirdi.
"O uçağa binip sağ salim indiğinden emin ol "
"Tamam merak etme "deyip Dilan ile evden çıktılar.
Ezo ise kocasına soran gözlerle bakıyordu.
"Madem yalnız kaldık "
Demir karısının beline tekrar sarıldı "Haklısın madem yanlız kaldık odamıza gidebiliriz"
"Hayır Demir efendi "
"Bana her şeyi anlatıyorsun ?"
"Şahin kim ve ablamla ne ilgisi var ki sen Olcay ile gönderdin ?"
Ezo koltuğa geçip oturdu.
"Hadi başla artık "
"Hiç bir şeyi atlamadan her şeyi detayı ile anlat "