Yolum Sana Düştü ♠️

33.Bölüm

Ali karısından aldığı karşılık ile daha istekle öpüyordu.
Artık öpüşmeleri şefkatli değil arzulu ve şehvetliydi.
Yavaşça kızı kucağına alıp yatağa kadar taşıdı.
Narin kendini kocasının dokunuşlarına öpücüklerine, nefesine bıraktı.  
"Ölüyorum senin için Narin "
"Sana dokunmaya kıyamıyorum pişman olursan diye çok korkuyorum  "dedi.
Narin'in ince parmakları kocasını gömleğinin düğmesine gidince Ali derin bir iç çekti.
Adam kızın açtığı düğmelerden tenine değen elinin sıcaklığı ile bile yanıyordu   .
Yatağa usulca bıraktı karısını yanına uzandı üzerine eğildi.
Eliyle kızın bütün vücudunu keşfe çıktı.
Narin'in ağzından çıkan küçük iniltiyle durdu Ali karısının yüzüne baktı.
"Emin misin güzelim ?"
"Hayatın boyunca bu adamı paylaşmak zorunda kalacaksın "
"Sadece senin kocan olmayacağım Narin "

Narin birazcık doğrulup kocasını dudakları ile susturdu adamı üzerine çekince Ali yüzünde tebessümle güzel karısına karşılık verdi .
Birbirlerinin nefesinde kaybolana kadar öpüştüler .
"Sev beni Ali'm "deyip adama iyice sokuldu .
"Seni hep sevecek bu garip Ali"deyip karısının nefesini kesti.

İkisinin ait olduğu başka alemlere geldiklerinde ne Narin pişmandı ne de Ali kendini suçlu hissediyordu.
Öyle kutsal öyle masumduki onların aşkı bir ömür bozulmasın hiç bitmesin istediler.
"Seni seviyorum bahar çiçeği çok seviyorum "deyip kollarının arasına çekti.
"Ali biz ne yaptık böyle "deyip başını adamın göğsüne yasladı.
"Pişman değilsin değil mi Narin'im "
"Değilim elbet senden gelen her şeye razıyım "deyip öptü.
"Ben sadece böyle olduğunu hiç tahmin etmemiştim "deyip kızardı.
"Nasıl oluyormuş "deyip kızın terden ıslanmış saçlarını okşadı.
"Sevmek çok güzel fakat kavuşmak daha güzelmiş"deyip sevdiği adamın gözlerinin içine baktı.
"Kavuştuk ha Narin'im kavuştuk "dedi.
Narin hiç bir şey söylemeden sevdiği adamın dudaklarından öpmeye başladı .
Ali'nin verdiği karşılıkla yaptığına şaşırsada kavuşmuşlardı onların dünyasına kimse girmesin sadece onlar kalsın istediler herkesi unuttular gerçek hayata dönene kadar bunun tadını çıkarmak istediler .

Ezo karşısındaki kadına sinirle bakıyordu .
'Yüzsüz hala gitmiyor 'diye söylenerek mutfağa yemek yapmaya girdi.
Begüm ise şaşkındı evet kız güzeldi ama Demir aşık olacak evlenecek bir adam değildi.
Hala buna inanamıyordu neden sakladığına anlam veremedi .
Sonra aklına hala peşinde olan adamlar ve babasının zorlamaları gelince adamın nedenini kendince çözdü.
Ama bir tarafı bu evliliğin gerçekliğini hala sorguluyordu bu küçük kız Demir gibi bir adamı nasıl elinde tutabilirdi aklı almıyordu.
Vücudu çelimsizdi Demir'in yanına çok daha alımlı bir kız yakışır diye düşündü.
Ezo ise kızın bakışlarının üzerinde gezdiğinin farkındaydı .
'Neyimi beğenemedi acaba hanımefendi ?'
'Tabi bizim deve gibi boyumuz at gibi vücudumuz yok ' aklına bu kadının Demir ile yalnız kaldığı günler geceler gelince içini saran kıskançlıkla delirdi.

Yemeği bir sinir ve damarlarını esir alan kıskançlıkla pişirip salona kendini göz hapsine alan kadının yanına gitti.
İki kadın birbirlerine nefretle bakıp bakışlarını saklamazken kapının çalması ile ikisi birden ayaklandı.
"İstersen sen aç kapıyı ?"
"Tövbe tövbe "
Sinirle söylenerek kapıyı açınca Demir'e baktı.
Begüm'e inat yaşadığı sinir harbine rağmen adamın boynuna sarıldı.
"Bu kadını hemen evimden at yoksa katil olacağım hapishanede bir karın olacak "
"Sakin ol küçüğüm "deyip saçlarını öptü.
Ezo kocasının öpücüğü ile mutlu olurken Begüm ikisine bakıp damarlarına dolan kıskançlıkla yanlarına geldi.
"Hoşgeldin yok mu Demir ?"
"Hoşgeldin Begüm ama neden geldin merak ettim"
"Ayakta konuşulacak mesele değil istersen çalışma  odanda konuşalım baş başa "
Ezo kadının söylediklerinden sonra öksürürken Olcay iki kadın arasında sıkışıp kalan arkadaşına gülüyordu.