24.Bölüm

27.6K 1.7K 53
                                    

Ali giden karısının arkasından öylece baktı.
Yanından ayırmak istemezken hayat onları birbirinden uzağa savuruyordu.
Narin'i ilk gördüğü an gelince aklına gelince derin bir nefes aldı.
Gözünün yaşını dindireceğim Narin'im deyip arabasına doğru hızla yürümeye başladı.
Önden giden arabaya yetişmek için gaza basıyor sanki gitmesine şimdi izin verirse sonsuza dek kaybedecek gibi hissediyordu.

Adamının arabasına yaklaşınca kornaya bastı sağa çekmesini sağladı.
Heyecanla arabanın kapısını açıp kendine şaşkın bakan karısının elinden tutup dışarı çıkardı .
Şoförü gönderip iki aşık öylece bir süre birbirlerine baktılar .
"Ali neden geldin ?"
"Gidemezsin bensiz bir adım öteye gidemezsin "
"Ali'm "deyip ağlamaya başladı kocasına sımsıkı sarıldı.
"Ağlama güzel gözlüm ağlama senin gözyaşını silmeye geldim "deyip akan gözyaşlarını sildi.
Adamın nefesini yüzünden hissetmesi ile içi titredi .
"Bırakma beni Narin "
"Nasıl sevdim seni nasıl girdin bu kalbe bilmiyorum ama senin yokluğuna dayanamam gitme kurban olduğum "
Narin duyduğu sözlerle bir yandan ağlıyor bir yandan gülüyordu.
Hayatı boyunca sevilmek isteyen kız şimdi ne güzel seviliyordu.
Bu karşısında ki adam ne güzel Narin diyordu.
Elini Ali'nin bir yüzüne koydu .
"Ali'm sende beni bırakma gönderme beni bir adım ötene izin verme gitmeme "dedi.
Adam küçük karısını kollarının arasına alıp saçlarını öptü.
Kızın çenesini kaldırıp yanağı ile dudağı arasındaki boşluğa içten bir öpücük bırakıp gülümsedi.
"İzin vermiyorum o zaman gidemezsin bensiz "deyip tekrar sarıldı .
Karısının elinden tutup arabaya bindirdi.
Birlikte eve gelince Narin'in içini hüzün kapladı.
Elif merdivenlerde oturmuş annesini babasını belliyordu.
Küçük kız babasını görünce koşarak gelip boynuna sarıldı .
"Annem nasıl iyi değil mi ?"
"Kardeşim de iyi mi baba "
"İkisi de iyiler güzel kızım sen neden bu saatte hala ayaktasın bakalım "
"Korktum annem de yok sende yoksun uyuyamadım "deyince Narin kıza yaklaştı.
"Bu gece benimle uyumak ister misin ?"
"Babamla uyusam olmaz mı ?"
"Baban annenin yanında olmalı güzelim ama "
Elif bir an düşündü .
Sonra yere bakarak konuştu .
"Tamam uyurum ama annem bilmesin üzülür sonra bende seni sevdim onu unuttum sanar "deyip merdivenlerden çıkıp Narin'in odasına doğru yürüdü .
Ali kızının dedikleri ile mahçup olmuştu ama elinden bir şey gelmiyordu.
"Üzme kendini haklı Ali ,Hatice abla da Elif de sonuna kadar haklı"
"Sen bana böyle bak beni bırakma ben herkesin gölgesinde kalır seni yine sever beklerim "
"Yeter ki vazgeçme beni böyle güzel sevmekten "deyip iç çekti.
"Ben hiç böyle güzel sevilmedim Alim "deyip sarıldı.
Ali hiç bir şey diyemeden kızın yüzünü elleri arasına alıp dudaklarını kana kana içti.
Narin korkusuzca karşılık verince kocasına öpüşmeleri uzadı.
İkisi içinde yeni yeni başlayan sevda yüreklerini saran aşk öyle güzeldiki bırakmak istemediler birbirlerinin nefeslerinde kaybolmak istediler.

Merdivenlerin başından gelen öksürük sesi ile zar zor ayrıldılar .
Aycan ise gülerek abisi ve yengesine baktı.
Narin başını utançla eğerken Ali kardeşine sinirle bakıp konuştu.
"Kız sen ne utanmaz arlanmaz olmuşsun utanıp gideceğine bak hala gülerek bize bakar "
"Ben mi utanmazım abi "
"Avlu da yengemi sıkıştıran kim "deyip gülerek odasına gitti.
"Ali sus kurban olayım birileri duyucak"
"Duysunlar görsünler Ali ağa küçük karısına sevdalandı desinler ayıp mı günah mı ?"
Sabah namazı için kalkan Nevruz hanım da oğlunun söylediği sözlerle güldü .
"Bak eşşek sıpasına ayıbı günahı da bilmez "deyip yalancı bir sinirle konuştu.
"Odanız yok mu sizin "deyip Narin'e göz kırptı.
Narin daha fazla utanıp Ali'nin arkasına adeta saklandı.

Nevruz hanım diğer gelini Hatice için üzülse de oğlu için öyle mutluydu ki "Bu günü gördüm ya Allah'ım verdiğin ömre şükür "diyerek gitti.

Narin utanarak Ali'den ayrılıp odasına çıktı .
Yatağında yatan küçük kızın yanına sokularak yattı.

Hatice ise yattığı yatakta bebeğine yaşattıkları için pişmandı.
Keşke zamanı geriye almak mümkün olsa diye düşünüp ağlamaya başladı.

Yıllarca beklemişti bu bebeği diğerleri gibi kaybedip toprağa veremezdi.
Nasıl yaptım diye kendine kızıyor bebeğinden af diliyordu.
"Ben senin için ölümü göze aldım nolur bu akılsız ananı bırakma "diye yalvarıyordu.

Ali'nin odaya girişi ile başını eğdi.
"Niye ağlıyorsun iyi bebeğimiz Hatice üzme artık kendi sen iyi ol ki o da tutunsun sana "
"Affet beni Ali"
"Ben seni kıskandım ona baktığın gibi bak diye yıllarca bekledim ama bakmadın"
"Kırmadın incitmedin ama sevmedin beni hiç neden Ali "
"Benim sevdiğim gibi bir gün olsun sevmedin ona baktığın gibi için titreyerek bir gün bakmadın bana "deyip ağlamaya başladı.
"Hatice ağlama senide sevdim saydım bir gün incitmedim bana haksızlık yapma "
"Kendini de harap etme affedilecek bir şey yok senin suçun değil "
"Yaşayacak ömrü varsa Elif gibi bırakmaz bizi "
"Hadi uyu biraz dinlen burdayım ben "
deyip karşısında duran sandalyeye oturdu.Kendini çok yorgun hissediyordu öyle uzun bir gündü ki daha fazla ayakta duracak hali kalmamıştı.
Gözleri kendiliğinden kapanmaya başlamış uyku bütün vücudunu etkisi altına almaya başlamıştı .

"Ben bilerek attım kendimi merdivenlerden "
"Bir şey olmaz sandım ,iki adımlık merdivendi sadece benim varlığımı hatırla istedim"
"Üstüme titre o kızın odasına gitme istedim Ali "deyip tekrar ağlamaya başladı.

Adam uyku sersemi duydukları ile adeta kanı çekildi.

Bir anda gözlerini açıp Hatice'nin yüzüne baktı .
"Ne dedin sen ?"
"uyuyorsun sanmıştım ben"
"Nolur Ali affet beni "
Ali çaresiz odanın içinde dolanmaya başladı .
İçinde öyle bir öfke ve sinir vardı ki kendini sıktı.
"Ali nolur bir şey de konuş benimle "
"Nolur Ali "
"Konuşursam iyi konuşmam her şey daha beter olur dua et ki susuyorum "deyip odadan çıktı .
Kendini dışarı zor attı .
Nefesi daralıyor kalbi sıkışıyordu.
Sırf bir kadının kıskançlığı yüzünden evladı canıyla uğraşıyordu.
Sabah ayazı demedi kendini banklardan birine zar zor atıp oturdu.
Hayatında belki de ilk kez bu kadar çaresiz hissediyordu.
Ne kızıp gidebiliyor ne de kalmak içinden geliyordu .
Orada ne kadar oturdu farkında bile olmadı .
Çalan telefon ile baktığı yerden başını kaldırdı.
"Alo "
" Günaydın Ali'm ben Hatice ablayı seni merak ettim "
"Günaydın "
" İyiyiz güzelim Elif nasıl ?"
"sen nasılsın ?"
"Elif okula gitti bende seni özledim sesini duymak için aradım "dedi .
Ali Narin'in sesini duyunca içinin yumuşadığını öfkesinin bile dindiğini hissetti.
"Narinim kalkma yataktan gelip sana sımsıkı sarılayım olmaz mı ?"
Narin duyduğu sözlerle utandı ama öyle çok isterdi ki onun kollarında uyumayı uyanmayı hayır diyemedi.
Ali karısının sesizliğimden cesaret alıp gülümsedi.

Önce Hatice'nin yanına çıktı gideceğini söylemek istedi.
"Ben eve gidip dinleneceğim yanına Fatma abla ya da Aycan'ı gönderirim "
"Sakın yaptığın haltı daha fazla kimseye anlatıp kendini de beni de rezil etme "deyip odadan çıktı .
Aklı onda kalsa da şuan istediği tek şey huzurdu .
O da sadece Narin'in kokusunda mevcuttu.

Eve gelince ona bakan tüm gözlere aldırmadan karısının odasına çıktı yatağın üzerinde oturan karısının yanına gidip kollarına aldı kokusunu içine çekti .
"Bir şey mi oldu ?"
"Olmadı ceylan gözlüm bırak kokuna doyayım huzur bulayım "deyip sımsıkı sarıldı .
Narin de kendini kocasının kollarına bıraktı .

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin