52.Bölüm

20.1K 1.3K 25
                                    

Demir telefonuna gelen mesaj sesiyle karısının başını hafif kaldırıp komidinin üstündeki telefona uzanıp aldı.
Bilal'den gelen mesajı okuyunca derin bir nefes alıp kollarında huzurla uyuyan kıza bakıp saçlarını öptü.
"Ne zaman sorunsuz bir hayatımız olacak Ezom ?Ne zaman gönül rahatlığıyla senden kocaman bir aile isteyebileceğim ?"
Kendi kendine söylenerek ofladı. Artık bu çıkmazdan kurtulmak sakin bir hayat istiyordu ama ne yaparsa yapsın olmuyordu.
Karısını kollarından kaldırıp yatağa usulca bıraktı üzerini değiştirip odadan sessizce çıktı.
Mutfağa su içmek için girince kahvaltı hazırlayan Asuman hanım ile durdu.
"Günaydın abla ."
"Günaydın Demir ama bana anne desen senden çok şey mi istemiş olurum."deyip göz kırptı.
İkiside bunu adamın ne kadar istediğini biliyordu.
Demir yaşadıklarına rağmen yaşına rağmen hala ruhu yaralı bir çocuktu.
Acı bir tebessümle kadına gülümsemeye çalıştı.
"İyi ki hayatımıza girdin ANNE . Ben artık Ezo'm için  daha  az korkar oldum. Bana bir şey olursa bilirim ki onu her şeyden herkesten koruyacak bir annemiz var."
Asuman hanım adamın yanına yavaş adımlarla geldi sımsıkı sarıldı.
"Allah ömür verdiği sürece ikinizinde hep yanında olacağım ama sakın kızımı bırakmayı ,gitmeyi düşünme Demir kızım sensiz yaşayamaz."
"Umarım yaşamak zorunda kalmaz anne .Ahu ablamın belalısı hapisten çıkmış ."
Kadın duydukları ile eliyle ağzını kapattı.
"Peki şimdi ne olacak ?"
"Dahası var onu çıkaran Halil Kozan!"
Kadın düşmemek için sandalyeye tutundu.
"Sen güçlü olacaksın belli ki Halil ağa benim biletimi kesmiş o yüzden Ezo'm sana emanet . Bana bir şey olursa..."
Kadın damadını eliyle susturdu .
"Sana hiç bir şey olmayacak . Ezo'm annesinin kaderini yaşamayacak ."deyip Demir'e sımsıkı sarılıp bir karar verdi ama bunu dile getirmedi.
Ondan evlatlarını alan adama daha fazla hayat vermeyecekti . Kızlarının mutluluğu için katil olmaya bile razıydı ama Ezo ve Demir ayrılmayacacaktı.
Aklına düşen fikirden iyice emin oldu sessizce Demir'in yanından ayrılıp kahvaltı hazırlamaya devam etti.

Yavaş yavaş herkesin uyanması ile evde neşeli sesler yükselmeye başladı.
Ezo adını şanını duyduğu Mirza ağayı çok sevdi adama takılmadan duramıyordu.
"Demek eniştem olacaksın."
Adamla dalga bile geçer olmuştu.
"Tövbe tövbe Allah korusun de kardeşim . Herkesin kaçtığı kızı ben niye alayım ! Alemin enayisi ben miyim !"
Demir hala Dilan'ı istemeyen her dakika dile  getirmekten vazgeçmeyen adama gülümsedi.
"Sen bu kadar dile getirip korkuyorsun ya Mirza ağa ,bazen gerçekten başına kalacakmış gibi geliyor ."
Mirza sinirle Demir'e dönüp" Allah'ım sen beni koru yarabbim ." diye dua etmeye başladı.
Ezo yüzünde aydınlık gülümseme ile kocasına bakınca onun yüzünde hüzün gördü.
"Bir şey mi oldu niye öyle bakıyorsun ?"
"Şimdiden özledim seni ,ayrı kalmak zor olacak ."
Mirza öksürerek çiftin bakışmasını kesmeye çalıştı baktı onlar transa geçti o da sevdiği kızı Aycan'ı aramak için balkona çıktı.

"Neyin var Demir sen durduk yere hüzünlenmezsin ?"
"Yoruldum sadece küçük kız . Aile olmak istiyorum seninle huzur dolu bir hayat istiyorum ama olmuyor." Derin bir iç çekip karısının yanına koltuğa oturdu.
Ezo anlamasada kocasının neyi olduğunu sormadı daha fazla üzmek istemedi.
Anlatacağı bir şey olsaydı sana söylerdi Ezo diye düşünüp kollarını açıp adamı göğsüne çekti.
Demir'in parmakları karnına değince gülümsedi ama o da aile olduk zaten bebeğimiz olacak diyemedi daha güzel mutlu bir anda söylemek istedi sustu sadece birbirlerine sımsıkı sarıldılar.
  "Dikkatli olun tamam mı güzelim ? "
"Merak etme hem sadece iki gün görüşemeyeceğiz .Demir oraya gidince seninle ilk karşılaştığımız tepeye de gidelim güneşin batışını birlikte izleyelim tamam mı ?"
"Olur güzelim gidelim ama neden doğuşunu değilde batışını izliyoruz."
"Çok erken kalkmamız lazım ben o saatte uyanamam ki !"deyip dudak büzdü.
Hamilelik belirtisi olarak ne midesi bulanıyor ne de başı dönüyordu sadece uyumak dinlenmek istiyordu.
"Senin uykun ne ara böyle kıymetli oldu Ezo hanım  !"
Ezo köşeye sıkışıp ne cevap vereceğini düşünürken Mirza sinirle salona girdi.
"Ben bu kızı kaçırırım vallahi bak !"
"Mirza abi ne oldu ?"
"Başıma bir de damat Ferit çıkardı ne olacak ?"diye söylenerek odasına girip valizini hazırlamaya başladı.
Ezo ve Demir onun bu hallerine gülerken kapı çaldı.
Ezo kapıyı açar açmaz Ela içeri koşarak girdi.
Ahu ve Olcay ise kızın haline gülerek peşinden girdiler.
"Günaydın dayımı yolcu edeceğim diye durmadı."
"Günaydın iyi yaptınız annem de enfes bir kahvaltı hazırlıyor beni bile sokmadı mutfağa ."
"Ooo Asuman abla mutfakta mı kurt gibi acıkmıştım bende ."
"Ben bir şeyler hazırlayım demiştin ama sana Olcay ."
Olcay karşısındaki kadına tebessümle baktı.
"Bıkmazsan daha çok hazırlarsın."
Ahu adamın son söylediği ile kızarmaya başladı.
Olcay'da başını başka yana çevirdi . Kendisi bile anlamıyordu ne ara bu kadını bu aileyi sahiplenmişti.

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin