30.Bölüm

24.2K 1.5K 28
                                    

"Bu seninle ilk ve son konuşmamız olacak geç otur "
Narin çekinerek Hatice'nin oturduğu koltuğun karşısına geçip oturdu.
Konuşmaya abla uzak duruyorum demeye mecali yoktu tükenmişti .
Kadın konuşsun derdini anlatsın diye bekledi.
"Sana çok kızgındım hala da kızgınım ya neyse "
"Ben çocuktum Ali düştü gönlüme anam ölünce babamla burada yaşadık yengem kimsesizliğimi aratmadı sağolsun "
"Sende anasız büyümüşsün bilirim zorluğunu benim şansıma Nevruz yengem iyi kadındı."
"Ali'yi ne zaman sevdim bilmem hep vardı gönlümde ama o beni benim onu sevdiğim gibi hiç sevmedi "
"Ancak incitmedi bir gün olsun başka bir kadına bakmadı başımı yere eğmedi"
"Kaç çocuk gömdük toprağa bir gün sen sebepsin demedi kırmadı gönlümü"
Narin kadının anlattıkları ile başını eğdi parmakları ile oynamaya başladı.
Gözünden akan yaşlara engel olmadan öyle oturup zorlanarak konuştuğu belli olan kadını dinledi.
"Senin suçun mu kuma gelmek yoksa Ali'nin suçu mu ben bilemedim cahilim gözüm döndü gençsin güzelsin korktum "
"Kocamı benden almandan korktum hala da korkuyorum "
"Ama karnımdakini kaybetme korkusu iyi bir anlattı bana gerçeği "
"Ölüm var Narin senden benden Ali'den daha mühim ölüm hepimiz için"
"Seninde gönlün benim gibi kırık dile getirmek kabul etmek zordur amma başka çaremde yok "
"Ben seni kabul ettim "
"seninde olsun bebelerin seninde olsun yarımda olsa eksikte olsa başını omzuna yasladığın bir kocan "
" Ali seni sever beni unutursa sen unutma olur mu benimde senin gibi kimsesiz olduğumu dermanımında derdiminde Ali olduğunu hatırla onada hatırlat "
Narin ağlayarak kadının yüzüne baktı Hatice'de ağlıyordu .
İki kadın içinde kolay değildi yaşadıkları ama gidecek yerleri çalacak kapıları yoktu.
Onlara biçilen ömür bir kafesteydi birbirlerine mecburlardı.
"Abla "deyince Narin Hatice başını kaldırıp kıza baktı.
"Affet beni ben bencillik ettim göremedim senin çaresizliğini yalnızlığını "
"Sen affet abla yuvanın üstüne ben geldim ama yemin ederim başka gidecek yerim kapım olsaydı durmazdım "deyip o da ağladı.
İkisi içinde kolay değildi kabul etmek Hatice için belki biraz daha zordu ilk kadındı bu zamana kadar onun kocası ömrü olan adamı paylaşmak ama başka çaresi de yoktu .
"Hadi git şimdi Ali bekler seni
kızmasın" dedi.
Narin başı önde ayağa kalkınca Hatice arkasından seslendi.
"Çocuklarım seninde çocuğundur bana bir şey olursa sana emanet edeceğim Narin "
"Abla Allah'ın izniyle hiç bir şey olmayacak birlikte büyüteceğiz çocuklarımızı senin benim kaderimizi yaşamasın diye uğraşacağız "deyip odadan çıktı.

Derin bir nefes alıp kendi odasına girince Ali'yi yatakta oturur pozisyonda buldu .
"Nerdesin sen kaç saat oldu Narin ?"
"Mutfaktakilere yardım ettim "
"Narin "
"Buyur ağam "
"Ağam değil Ali benim adım "deyip karısının yanına gitti.
Ağlamaktan kızarmış yanaklarının üzerini okşadı .
"Bitti mi ?"
"Anlamadım Ali "deyip adamın gözlerinin içine baktı .
"Aycan her şeyi anlattı Hatice 'ye söz vermişsin benden o yüzden kaçıyormuşsun ?"
"Ne ne zaman anlattı ?"
"Bir saat önce sana kızmayım diye anlattı ama ben yinede kızgınım sana "
"Nedenmiş sende kaçtın benden niye diye sormadın bile "
"Bana da zor be Narin'im bir yanda kalbim bir yanda vicdanım var sen söyle hangisini seçeyim "
"Sende vicdanını seçtin öyle mi ?"
"Şuan kalbimin istediği yerdeyim "
Narin başını eğdi kalbinin istediği yerde bu adamın yanıydı hiç düşünmeden bir adım atıp sımsıkı sarıldı .
Ali beline dolanan ince kollara bakıp tebessüm etti.
"Bitti demek hasretlik "
"Bitti Hatice abla seninde kocan yarımda olsa yaşa kur aileni dedi "deyip daha da sıkı sarıldı.
Ali küçük karısını kollarının arasına alıp iyice sıktı.
"Kuralım bakalım eksikte olsa yarımda olsa bizde bir yerinden tutalım sevdamızın "deyip kızın alnından öptü.
"Çok özledim kokunu seni Narin hanım"deyip alnını alnına yasladı.
"Bende özledim Ali'm demeyi bile özledim "deyip akan gözyaşlarını gizlemek için  adamın göğsüne başını yasladı.

Ahu o adama yine karşı gelememiş tanımadığı adamın yatağına girmişti artık kendinden geçmişti tek bir çabası vardı kızı Ela'yı bu pislikten kurtaracaktı.
Otel odasından çıkıp nereye yürüdüğünü bilmeden ara sokaklarda yürümeye başladı.
Kaliteli olduğu her halinden belli olan gece klübüne girip bar kısmına geçip oturdu.
Barmenin tipine göre verdiği içkiye bakıp gülümsedi.
'Seni buraya aldıklarına şükretmen lazım 'deyip güldü.
"Niye meyve suyu veriyorsun param var "
"İçmişsin yeteri kadar dahasına gerek var mı ?"
"Müşteriyim ben vermek
zorundasın "deyince karşısındaki adam bira verdi.
Ahu adama gülerek göz kırptı "bakma bu halime alkol almadım hayat vurdu ondan böyleyim "deyip içkisinden bir yudum aldı.
Yanına gelip sırnaşan adamları tek tek kovdu barmende kadına anlayışla bakıp önüne kuruyemiş tabağı koydu.
Adama tebessüm ederek içkisinden bir yudum aldı.
"Erkeğin oro***** olmuyor kadınlara derler şunlara bak "deyip etrafındaki ava çıkmış adamları gösterdi.
"Onlar namuslu ben ve benim gibiler namussuz hayat çok adaletsiz "deyip bir yudum daha içti.

Ona yardım edecek kimsesi yoktu bir Demir vardı onu da nerede bulacağını bir bilse bir dakika durmazdı ama yoktu kardeşim dediği çocuk yıllardır ortalarda yoktu .
Kadın bardağından bir yudum içki daha içip yerinden kalkmaya çalıştı.

Olcay ise günlerdir Demir ile şirkette çalışıyordu oradan bir şey çıkmayacağını anlayınca bir haftadır Demir'den habersiz burada çalışmaya başlamış klübü devretmekten vazgeçmişti .

İşleri boşladığından beri müşteri profili resmen değişmişti .
Arkası dönük kadını görünce başını sağa sola salladı.
"Size böylelerini içeri almayın dedim "diye adamlarına söylenerek kadının yanına doğru gönderdi.
"Çıkarın şu kadını dikkat edin müşteriler rahatsız olmasın"deyip odasına çıktı.
Ahu da bulanan midesi ile yerinden kalkmaya çalışırken adam koluna dokundu.
"Buradan sana müşteri çıkmaz hadi başka kapıya "dedi.

Ahu adamın söyledikleri ile kendinden tiksindi bu kadar mı belli oluyordu oysa herkes onun gibi giyinmişti.
Ucuzluk alnına damga mı vurmuştu da bu adam kim olduğunu ne olduğunu bir bakışta anlamıştı.
"Müşteri aramıyorum param var içiyorum rahat bırak beni kimseye bir zararım yok barmene sorabilirsin istersen "deyip adamı tersleyerek konuştu.
Adam kadının yüzsüzlüğüne sinirlenerek kolundan tutup çekiştirdi .
"Git içkini başka yerde iç sarhoş bir fa**** gece gece çekemem "deyip kadını itti.
Ahu sinirlenerek içkisinine uzanıp adamın yüzüne döktü.
"Namusu iki bacak arasına sığdıran  siz müşteri olarak gelen siz yeter ulan kadın olarak doğduk diye suçumuz ne ?"diye bağırmaya başladı.
Olcay aşağıdan gelen seslere sinirlenmeye başladı .
Kadının bağırma seslerini müziği bile durdurmuştu .
Adam sinirle yerinden kalkıp bar bölümüne inmeye başladı.
Ahu ise kolundan tutup çıkarmaya çalışan adamlara küfürler savuruyor çıkmamak için direniyordu.
Olcay arkası dönük kadının sözlerine başını sağ sola sallayarak dinledi.
"Ulan sizin kaliteli müşteriniz yanıma geliyor gidiyor o or***** değil benim namussuz öyle mi ?"diye adeta haykırıyordu.
Olcay sinirle kadını kolundan çeken adamlara bağırdı.
"Bırakın kadını ne oluyor burada ?"
"Efendim dediğiniz gibi kadını çıkarmak istedik ama karşı çıktı "
Ahu ile ilgilenen barmen  kadının yanına gelip koluna girdi.
"Abi edebi ile içiyordu kimseye zararı yoktu "deyince Olcay saçlarını karıştırdı.
Ahu sinirle yüzünü adama dönüp öfke ile baktı.
"Demek bana damgayı yapıştıran asıl kovmak isteyen sendin ?"deyip ters ters baktı.
Olcay kadının yüzüne dikkatle bakmaya başladı.
Nereden tanıdığını çıkarmaya çalışıyordu bu kadını daha önce bir yerde görmüştü ama nerede bir türlü hatırlayamadı.
Ahu ise adama hiç bir şey demeden klüpten çıkmak için yürümeye  başladı.
Olcay hala aynı yerde donup kalmıştı  kadını nereden tanıdığını hatırlamaya çalışıyordu.

Yolum Sana Düştü ♠️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin