♠︎ Güvenimi Kazanmak İçin Kaybedeceklerin

3.2K 298 246
                                    

Keyifli okumalar.

...

"Göz yaşı ve ter kokuyor bugün... Annemin yanakları gibi kokuyor. Her öpücüğümde ıslanan dudaklarımı hatırlatıyor. Bu kokuyu aldığımda sesi yeniden beni buluyor. Çünkü o her öpüşümde 'beni öpme' der."

Sabah saatlerinde depoya gelmiş olsam da kurbanlarımın hepsi yerde yatıyor ve uyuyorlardı. Hiçbiri bağlı değildi. Camsız depoda sabah ve akşamı ayırt edebilecekleri hiçbir şey yoktu. Gece ve gündüzleri artık birbirine karışmıştı. Jimin sözümü dinlememişti. Yemeklerin hepsini vermiş ve bitirmişti. Şanslı ki erken gelmiştim. Ayrıca bir yanlış daha yapmıştı. Kızı öldürmemişti. Kız odanın bir ucunda, Genji bir ucunda ve Jimin ortasında yatmış uyuyorlardı.

Yaklaşıp Jimin'in başında durdum. Yüzünü koyduğu sert zeminde bir yanağı ezilmiş ve dudaklarını ortaya çıkarmıştı. Ağzı hafif açıktı ve geçen gün oluşan yaraları yüzünden hala silinmemişti. "Neredeyse sana kıyamayacağım."

Jimin sesimi duyar duymaz uyandı ve oturur pozisyona geldi.  "Gelmişsin."

"Geleceğimi zaten biliyordun. Değil mi?"

Kafasını eğip gülümsediğinde ona tekme atmamak için kendimi sıkıyordum. "Ayaklarımın önünde durmasan iyi edersin."

Kafamı kaldırıp odanın diğer ucuna baktığımda bana korkak gözlerle bakan Barbie bebeğimi görüyordum. Benim ona baktığımı görünce yine o salak uyuma taklidini yapmıştı. Ona doğru yürüdüğümdeyse gözlerini sıkıca kapadı. Onu öldüreceğimi biliyordu.

"Günaydın güzellik."

Uyandığını anladığımı anladığında gözlerini açtı ve yeniden ağlamaya hazır o yüz ifadesini gösterdi. "Seni öldürmeyeceğim."

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten."

"Peki beni ölmek için yalvartacak mısın?"

"Muhtemelen." Kafamı yana eğip üzülmüş gibi yaparken bile aklımda onunla nasıl oyunlar oynayacağım vardı. Arkamı dönüp Genji'yi kontrol etmeye giderken kızın cılız sesiyle söyledikleri beni olduğum yerde dondurmuştu.

"Tanrı tüm bunlar için seni cezalandıracak!"

Cesurca demek isterdim ama bana aptalca sözler gibi geliyor. Sadece bağışladığım canını bana ölmek için yeniden sunuyor. Yine de ona gülümsemekle yetineceğim. Jimin de kızın sözlerine şaşırmış gibi duruyordu ki ona bulaşma gereği duydum.

"Canını bağışladığım için minnettar olması gerekirken söylediklerine bak."

"Canımı bağışlamak mı? Ne sanıyorsun kendini? Tanrı mı?"

Kıza döndüğünde bu sefer yüzümde nefretten başka bir ifade yoktu. Beni sinirlendirmeyi başarmıştı.

"Senin kafana fazla silikon sıkıldı galiba."

Bu sözleri söyleyen odanın diğer ucundaki Genji idi.. Kızın bana karşı olan aksi tavırlarına o bile sinirlenmişti. Belki de sadece ölmesini istemediği için böyle yapıyordu.

"Dinle güzelim..." kızın yanına çömeldikten sonra çenesini tuttum ve yüzüme yaklaştırdım.

"Bu siktiğimin odasında sağlıklı olup olmayacağına, uyanık veya uykuda olacağına, hatta yaşayıp yaşamayacağına dahi karar veren tek kişi benim. Ben nasıl istersem öyle görünür, ben nasıl istersem öyle hisseder ve ben nasıl istersem öyle yaşarsın. Senin her hareketine ben karar veririm."

Belki biraz sinirden biraz da korkudan titriyor ve var gücüyle dişlerini sıkıyordu. Ağlamaklı yüzündeki burun delikleri genişlemişti ve nefes alma çabası veriyordu.

THE SUFFERERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin