♠︎ Şeytanını Tanı

3.2K 334 102
                                    

Malum işi sansürlemek seksi sansürlemekten daha zor.

Keyifli okumalar.

Park Jimin. Görünüşü bir melek, zekası bir dahi, bakışları ise bir bebek gibi. Ama özünde o sinsi bir yılan.

Gün geçtikçe onu tanıdığımı sanıyor, ancak git gide gerçekliklerinden uzaklaşıyordum. Onun karakteri sandığım her bir detay aslında kapıldığım yalanlarının bir kısmı.

Park Jimin tehlikeli bir denizci laneti ve ben okyanusa bağımlı oluyorum.

Daha fazlasını keşfetmek, derinlere inmek istiyorum. Ve bir gün benden daha tecrübeli bir denizci gelip bana bunun hata olduğunu söylüyor. Merakımın sonum olacağı konusunda beni uyarıyor.

Aldırmıyorum. Duymazdan geliyorum ve yoluma devam ediyorum. Belki de haklı. Sonuma doğru yol alıyorum. Ancak artık duramıyorum. Kendimden emin bir şekilde ilerliyorum. Çünkü okyanusa canımı bağışlaması için yalvaracağım günün geleceğine inanmıyorum.

"Görüyorum ki tertemizsin."

Jimin karşımda elleri bağlı ve üstsüz bir şekilde duruyordu. Bakışları bana kızgın olduğunu gösterse de umrumda olmayışını açıkça sergiliyordum.

"Temizim. Ve hasta. Soğuk ve karanlık odada beni üstsüz ve yalnız bıraktın."

"Ne ilginç değil mi? Normalde kurbanlarım üstsüz olduklarında kolay kolay yalnız kalamazlar."

Ona yaklaşıp elimi kasıklarına koydum ve okşayarak göğüslerine ardından boynuna kadar çıkardım.

"Özellikle de senin gibi kaslı olanlar."

Jimin bir süre suratıma boş gözlerle baktıktan sonra beklemediğim bir soru sordu.

"Namjoon denen adam gerçekten eşcinsel mi?"

Şaşırmıştım. Bir elim vücudundayken nasıl Namjoon'u düşünür?

"Bu da nerden çıktı?"

"Merak ettim."

Biraz şaşkınlık biraz da hayal kırıklığıyla elimi üzerinden çektim.

"O adam yediği ette bile seçici değil. İlgi duyduğu cinsiyette mi olacak?"

"Yani SeokJin doğru söylüyordu. Namjoon gerçekten..."

Şaşkınlığına karşı göz devirdim.

"Elbette. Hepimiz yapıyoruz."

"Bu suç!"

"Bu cesetleri değelendirmek."

"O halde bir gün acıkıp seni yemeyeceğine nasıl emin olabilirsin? Veya sevgilisini yemeyeceğine?"*

"SeokJin de öyle Jimin. Ve inan bana eminim ki o ikili her gece birbirini yiyor."**

"Bir gün ayrılırlarsa sinirlenip birbirlerini öldürüp pişirmek istemezler mi?"***

Bugün Jimin'in sorularında ayrı bir aptallık vardı. Buna şaşırıyor olamazdı değil mi? Bunu gerçekten soruyor olamazdı. Bu saçma soruları yanıtlamak yerine yüzüne yaklaşıp ona başka bir soru yönelttim.

"Ya ben seni pişirip yemek istersem?"****

Jimin asık bir suratla bana baktığında üzüldüğünü veya korktuğunu düşünmüştüm. Ama verdiği cevap iki düşüncemi de çürüttü.

"Eminim çok lezzetliyimdir."

"Ah, eminim öylesindir."

Cevabı beni her ne kadar gıcık etse de bir şekilde tahrik edip erekte olmama sebep olmuştu. Şimdi onu gerçekten yemek istiyordum. Hem de en çiğ haliyle. *****

THE SUFFERERWhere stories live. Discover now