♠︎ Sanrı

2.3K 253 59
                                    

Kafir çatalının görselini yukarıya koydum. Daha açıklayıcı görselleri var ama kurar ihlali olmaması için ekleyemedim. Siz ataştırabilirsiniz.

Hareket edemiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Hareket edemiyorum. Nefes almak ne zamandan beri bu kadar zor? Gözlerimi kaparsam acım azalır mı?

Kalbime saplanan bir bıçak bile artık canımı yakamaz çünkü gördüm: Sağlıklı olduğunu, sadık olduğunu, geri döndüğünü... Artık kalbim sıkışmıyor. Çok güçlenmişsin. Ben burada ölümü beklerken sen yeni bir hayat yaşamayı başarmışsın. Şaşırtıcı olan ise, kaçıp normal hayatına devam edebilecek, herkes gibi olabilecekken yeniden burada olmayı seçmen. Ne amaçla olduğu bir yana artık eminim, sen rol yapmıyordun. Sana gösterdiğim hayatı benimsemiştin. Aklımın bir köşesindeki kurtulamadığım şüpheden artık kurtuldum. Sen de gerçekleri görünce yalanlarla dolu hayata geri dönemedin. Gerçekten değişmişsin.

Doğrusu ben, daha da iyi olamayacağını düşünürdüm. Şimdi seni güçlü ve kararlı görünce... Onca zamandan ve yaşananlardan sonra beni hala şaşırtmayı başarıyorsun.

"Eğer bir kez daha, sana söylüyorum, bir kez daha canımı sıkacak bir harekette bulunursan o değersiz canını alırım."

Korkmalı mıyım? Çekinmemi mi istiyorsun? Sen yokken zaten ölüydüm ben. Şimdi benden canım için savaşmamı mı bekliyorsun. Nasıl olur da gülümsemeden dururum?

Git gide bana benzedin. Beni değiştirirken kendini de değiştirdin. Mutlu musun? Tavrın kadar görünüşün de sert. Belli ki sağlıklısın. Sen beni tehdit ederken siyah boğazlı kazağının sana ne kadar yakıştığını düşünüyorum.

Elindeki kırbacı bir kez daha yere vururken seni izlemek büyük bir lütuf. Keşke daha iyi görebileceğim bir pozisyonda olsaydım. Daha yakınında olsaydım da kokunu duyabilseydim.

"Duydun değil mi? Yaşamak istiyorsun değil mi?"

Zavallı genç çenesindeki kafir çatalı yüzünden konuşamadı bile. Jimin yine de ondan cevap beklemeyi bırakmadı tabii. Neyse ki cevap vermek adına kırpıştırdığı gözleri bu seferlik onu kurtarmaya yetti. Ardından elindeki kırbacı yerde sürükleyerek yanıma kadar geldi. Öldür beni Jimin. Elindeki kırbaçla vücudumu delik deşik et. Ben bir aptalım. Her şeyi hak ettim. Hala huzurluyken ölmeme izin ver. Bundan keyif alacağım.

Bana yaklaştıkça onu görmem zorlaşıyordu. Boynumdaki bu çatal yüzünden kafamı eğip ona bakamıyordum.

"Sen de anladın mı Jeon? Ölmek istiyor musun?"

Yutkunmak bile canımı delicesine yakarken cevap vermek imkansızdı. Canım yansa da sırıtıyordum. Korkmalıydım, kızmalıydım ya da ne onu ne tatmin edecekse yapmalıydım ama elimde değildi. Onun varlığı, bu kararlı ve güçlü halleri beni o kadar heyecanlandırıyordu ki çocuk gibi sırıtmaktan kendimi alamıyordum.

THE SUFFERERWhere stories live. Discover now