【jikook】 【+18】 Tamamlandı.
İpi tutan güçlü ellerim, bana yalvarır gibi bakan gözlerin... Tek hamlede nefesini kesebiliyorum.
Güç, tutku, şehvet... Bağımlısı olduğum her şeyden koparılmanın verdiği acı içimde derin yaralar açmaya başlasa da her şey...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Kook!"
Eve girdiğimde Jimin koşarak kapıya geldi. Utangaç bir gülümsemeyle bana gelişini izledim. Yüzümü ve ellerimi gördüğünde gülümsemesi endişeyle karıştı. Yüzümde beyaz bir maske, ellerimde kahverengi deri eldivenler vardı. Kollarımda ise koca bir buket çiçek.
"Çiçeklerini almayacak mısın?"
Jimin yüzüne yeniden gülümsemesini takınıp çiçekleri kucakladı ama gözlerinde hala aynı endişe vardı.
"Neden maske takıyorsun?"
"Soğuk."
Endişesini içine atıp birbirinden farklı çiçeklerle dolu bukete baktı. Beğenmiş olacak ki gülümsedi.
"Normal birer eş gibi olduk değil mi?"
"Hayır, biz asla normal olamayız."
Jimin çiçeklere dalan gözlerini kaldırıp üzüntüyle bana baktı.
"Ama gerçek birer çift olduğumuzu söyleyebilirim."
Üstüne yürümeye başladığımda birkaç adım geri gitti. Sırtı duvara yaslandığında iyice dibine girdim ve yüzümdeki maskeyi indirdim.
"Ne o Jeon, bana zarar mı vereceksin?"
Gözlerini gözlerimden ayırmadan eldivenlerimi çıkardım ve bir kenara attım.
"Öyle bir şey yapar mıyım?"
Yanağını okşadıktan sonra elimi boynuna götürdüm. Nabzını hissedebiliyordum. Kalbi hızlanıyordu. Daha da yaklaşmak istediğim için elindeki çiçekleri alıp yandaki masaya bıraktım. Heyecanlandıkça gülümsüyordu. Alınlarımızı birleştirdiğimde belirsiz gülümsemesi yüzünde yayıldı.
"Jimin."
Jimin de ellerini boynuma götürdü. Ardından gömleğimin yakalarını sıkıca tuttu ve kendine çekti.
"Seninle olmayı seviyorum."
Öpüşmeye başladığımızda nefesinde heyecanı hissedebiliyordum. Göğüsüme dayalı göğüsünde kalp atışlarını duyuyordum. Hızlanıyordu. Beni kendine daha da bastırmaya çalışıyordu. Ellerimi yavaşça boynundan omuzlarına, omuzlarından ince beline ve kalçalarına indirdim. Kalçalarını okşarken ara ara gülümsüyordu. Dudaklarının dudaklarımda gülümserken aldığı şekil beni mutlu ediyordu. Onun bu halleri aklımı başımdan alıyordu. Her gün her gece bana bu tarifsiz duyguları yaşatıyordu.
Birlikte yaşamaya başladığımız süre boyunca aramız gittikçe alevlenmişti. Evin her yerinde sevişiyorduk. Nasıl ve ne zaman başladığını anlayamıyorduk ama bir şekilde çırılçıplak kalıyor ve birbirimizi buluyorduk. Onu görünce kendimi tutamıyordum. Etrafta gezinmesi bile beni heyecanlandırıyordu. Rüya gibi geçen günlerin ardından avuçladığım kalçalarının daha da dolgunlaştığını hissettim. Bacakları kalınlaşmıştı.
