♠︎ Final: THE SUFFERER

2.7K 264 121
                                    

Sufferer: Acı çeken kimse, kurban.

Son kez, keyifli okumalar.

Son kez, keyifli okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

♠︎

Aşk ve nefret; kırmızı, pembe, mavi ve siyah. Güven ve sadakat.

Hayatımı oluşturan kavramlar ve kavramları oluşturan ben. Birleşimlerin beynimde oluşturduğu tablolar...

Katil ve kurban.

Sanki binlerce renk bir girdap oluşturuyor ve ben bu girdabın içinde en dibe doğru yol alıyorum.

Acı ve zevk.

Her şey birbirine karışıyor ve bildiğim her şeyi unutuyorum. Sanki elimde hiçbir şey kalmıyor. Yaşananlar geri alınmıyor. Zaman geriye akmıyor. Git gide yaşlanıyorum. Çok insan tanıdım ama henüz kendimle tanışamadım. Ne seviyorum, ne istiyorum, neye ihtiyacım var bilmiyorum. Sadece hissettiklerim var elimde. Hissettiğim tek bir güzel duyguya kapılıp gidiyorum. Peşinden sürükleniyorum. Mahvediyorum kendimi, hayatımı. Çünkü kendim için iyisini bilmiyorum.

Karşımda duruyor, kömür karası saçlarıyla. Arkasındaki fanuslara yaslanmış elindeki bıçağı inceliyor. Ne yapacağını, nereye gideceğini bilmiyor. Aynı şekildeyim, ne söyleyeceğimi bilemiyorum.

Beni ne kadar tehlikeli olduğu konusunda uyarmışlardı. Ben hariç herkes her şeyin farkındaydı. Şimdi bana bakıyor. Bıçağı yalıyor, koluna sürtüyor ve incelemeye devam ediyor.

"Gitmek zorunda mısın?"

Gülümsüyor. Siyaha boyalı odada bir misafir gibi duruyor. Benim odamda... Buraya ait değilmiş gibi gözüküyor. İçim parçalanıyor bir yandan. Ağlamak, ayaklarına kapanmak ve ona güzel günler için yalvarmak istiyorum. Benimle kalmasını, hayatının sonuna kadar burada yaşamasını istiyorum.

Bir diğer yandan da canını almak istiyorum. Ona kızmak, bağırmak, sözünü tutmadığı için canını yakmak istiyorum. Güçlü ve umursamaz bir tavır takınıyor ama biliyorum. İçinde kopan fırtınaları hissedebiliyorum. Eğer beni, onu sevdiğim kadar seviyorsa kalbinin parçalandığını biliyorum. Gitmek istemediğini biliyorum. Onu artık hiçbir şeye zorlamak istemiyorum.

"Kalmamın imkanı var mı?"

Gülümseyişinden acısını görebiliyorum. O da çaresiz, biliyorum. Birbirine aşık iki kişinin birlikte yapamaması kadar üzücü bir şey var mı?

"Yaratamaz mıyız?"

Derin bir nefes alıp elindeki bıçağı fanusun üstüne koyuyor. Kendi tablosunu bıçakla yararak bozmuş. Artık duvarda resmi asılı değil. Tüm o ölüm kadehi sanatının fanusun içindeki kan dolu kadehe gönderme olduğunu başından beri biliyordum. Kadehteki kanı da içmiş. Onun olanı geri alıyor. Sadece kanını değil. Özgürlüğünü, gücünü, sağlığını, hayatını benden geri alıyor. Onu durdurabilirim ama ona zorla yaptığım hiçbir şeyin beni mutlu etmeyeceğini biliyorum. O izin vermedikçe mutlu olamıyorum.

THE SUFFERERWhere stories live. Discover now