【jikook】 【+18】 Tamamlandı.
İpi tutan güçlü ellerim, bana yalvarır gibi bakan gözlerin... Tek hamlede nefesini kesebiliyorum.
Güç, tutku, şehvet... Bağımlısı olduğum her şeyden koparılmanın verdiği acı içimde derin yaralar açmaya başlasa da her şey...
Malefactor'ı (Jimin ve Taehyung'un geçmişteki ilişkisini anlatan one shot.) tekrar yayımlamayacağım için bu bölümde kısa bir özetle anlatıp iki kitabı birleştirdim. Yazım yanlışım gözünüze takılırsa yorumlarda yazarsanız sevinirim bilgisayarda yazmayalı çok olmuştu. kıhıhı <3
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Nefesini yüzümde hissetmenin verdiği huzuru birinin son nefesini duyarken dahi bulamıyorum.Bir öpücüğün birinin canını almaktan daha fazla heyecanlandırır oldu beni.Bana ne yaptığının farkında mısın?
"Beni mi izliyorsun?"
Düşüncelerime dalmışken uyandığını fark edememiştim. Uykulu gözlerini açmış ve bana dikmişti. Nefesi yüzüme vuracak kadar yakındı. Gözlerini, uyurken bile büzülen dudaklarını izliyordum. Uyanıp o da beni izlemeye başlamıştı. Gülümsedim. Kafasını kaldırıp çenesini eliyle destekledi. Bana yukarıdan bakmaya başladığında adeta büyülenmiştim.
Şişmiş yüzü bir bebeği aratmıyordu. Ancak gözleri; kısık ve âşıktı. Dudaklarının dolgunluğuna dalıp gidiyordum. Pencereye çivili kalasların ardından sızan güneş, yüzünün yarısını aydınlatıyordu. Onun pürüzsüz ve beyaz teniyle kutsanıyordum.
"Uyandığımdan beri gözlerimi alamıyorum."
Bana yaklaşıp alınlarımızı birleştirdi. Beni yatakta sırtüstü yatırırken üstüme çıkmaya başladı. O bana bakarken arsız düşünceler beynimden bir saniye olsun çıkmıyordu. Genelde üzerine tek giydiği şey basit bir tişört oluyordu ama ben onu bile üzerinden söküp atmak istiyordum. Hep çırılçıplak olsun, evimde devamlı böyle dolaşsın. Dudakları dudaklarıma değdiğinde nefesimi tuttum. Sertçe emmek istediğim ama bitmesini istemediğim bir şeker gibiydi.
Bacaklarını iki yana açıp kucağıma oturdu. Doğruldu ve ellerini göğüsüme koydu. O bana böyle bakarken kendimde hissedemiyordum.
"Bu odadan nefret ediyorum."
Yine aynı konuyu açarak tadımı kaçırdığını söyleyebilirim.
"Taehyung'un izlerini görmekten nefret ediyorum. Burası artık benim değil."
"Her şeyi temizledim."
"Fark etmez. Onun kanının kokusunu alıyor gibi oluyorum. Bu yatakta uyduğunu bilmek beni sinirediyor. Bu odayı yakmak istiyorum."
Aniden doğrulduğumda karnımdan kasıklarıma doğru kaydı. Yüzünü ellerim arasına alıp gözlerine baktım.
"Odamdan da nefret edersin."
"Senin olan her şeyi seviyorum."
"Güven bana, orayı sevmezsin."
Ayağa kalkarken Jimin'i de kucağıma aldım. Anlık bir telaşla kollarını boynuma sardı ve bacaklarını sıkılaştırdı. Üzerimde hiçbir şey yoktu. Onun yanında çıplak olmayı seviyordum. Olduğum gibi, bir şey saklamadan. Ben dolaba ilerlerken etrafa bakınıyor ve ne yaptığımı çözmeye çalışıyordu.
