° 1

401K 6.5K 1.7K
                                    

Selamlar herkese. Buz Kalp adlı hikayemde kurgu konusunda sorduğum soruda fikrini belirten ve beni bu yüzden çook mutlu eden okuyucularıma çok ama çok teşekkür ediyorum. Yeni bir kurgu oluşturmadım ancak bu beklemede olan hikayemin sizi okurken mutlu edeceğini düşündüm. İlk bölümü okuyup yorum yaparsanız sevinirim. Bir sonraki bölümü okumak isterseniz de yayınlamaya devam ederim. Eğer ki ilginizi çekmezse -ki buna üzülürüm- yine de belirtiniz lütfen 🙏

Lafı daha fazla uzun tutmuyorum diğer bölümde görüşürüz ❤

İyi okumalar...

Medyaya ben düşüyorum siz arkamdan gelirsiniz...

Geldiğimiz bu sokağa heyecanla giriyordum. Benim aksime alışkın olan Rüya rahat tavrıyla yürürken tereddüt ederek gözlerimi son kez etrafta gezdirdim. 21 yaşına gelmiş genç bir kız olarak hala istediğim gibi yaşayamamanın derdini çekmekten oldukça bunalmış durumdayım.

Ben Duha Soylu. Fazlasıyla üne sahip annem Gülden Soylu babamın vefatından itibaren bana sadece resmiyetle yaklaşıp hayatımı yöneten insan. Onun leydi kurallarıyla yetiştirmek istediği kızı şuan yıkık dökük bir sokağın barına giriyor ! Ah zavallı annem görse şuracıkta düşer bayılır.

-"Duha daldın gittin. Girsene !" Rüya eteğini çekiştirip önden girerken arkasından içeriye girdim.

Rüya benim tek arkadaşımdı. Hatta çocukluk arkadaşı diyebiliriz. Annesi Hilal teyze bizim evde mutfakta çalışıyordu. Annem Rüya ile arkadaş olmama her ne kadar engel olmaya çabalasa da biz ona rağmen çok iyi birer arkadaştık.

İçerisinde olduğum dünyayı sevmediğimi bildiği için her fırsatta onların sıcak hayatına dahil olurdum. Yaşadıkları mahalleye gelir arkadaşlarıyla sokaklarda oturur çekirdek yerdik. Benim hayatımdakilere sorsan çekirdek nasıl yenilir onu bile bilmezlerdi.

İşte böyle annemin haberi olmadan evden çıktığım bir geceydi bu gece. Gündüzleri Rüya'nın kuzeninin çalıştığı bu bara bir kez gelmiştik ama gece ilk kez gelişimiz. Bizim gece kulüplerine benzemediği aşikardı ve açıkçası biraz ürkmüştüm.

-"Sen yukarıya çık ben içecek bir şey alıp geliyorum." Rüya gözden kaybolurken söylediği gibi kenardaki merdivenleri kullanarak üst kata çıktım. Barı yukarıdan gören balkonlarda durmak daha mantıklıydı çünkü yukarısı aşağıya göre daha tenha.

Tahta korkuluklara yaslanıp ellerimi birleştirdim. İnsanlar umursamazca çılgınlar gibi eğlenirken kendimi bu hayata ait düşünerek mutlu olmaya çalıştım. Bazen sadece basit olmak istiyordum. Mesela pijamalarımla kahvaltı etmeyi çok isterdim. Ama bizim yuva olmayı beceremeyen evimizde annemin kuralları geçerliydi. Her daim özenli olmak en katı şartıydı. O olmasa da teyzem vardı. Onunla aynı huyları taşıyan teyzem bizimle babam öldükten sonra yaşamaya başlamıştı. Bir de arada gelip giden annemin sevgilisi var. Para avcısı olduğunu tahmin ettiğim Mustafa bey. Evet annem ona bey dememi istiyor.

-"Al bakalım minik kuş."

Rüya'nın uzattığı kokteyli alırken gözlerimi devirdim. Benden bir yaş büyük olması ona kendini havalı hissettiriyor.

-"Teşekkür ederim. " diye mırıldanıp bir yudum aldım. Endişe etmekten dilim damağım kurumuştu.

Bu akşam için annemden yalvararak izin almıştım. Bu yaz mezun olduğum ama hiç arkadaş edinmek istemediğim özel üniversitemden bir arkadaşın doğum günü yalanına inandırmıştım. Bu arada annemin zoruyla onun gibi moda tasarımı okuyup bitirdim. Eğlenceliydi fakat ben daha çok psikoloji okumak istemiştim. İzin vermeyince maalesef olmuyor.

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin