° 20

137K 4.2K 335
                                    


Masadan çantamı almaya döndüğümde anneme Mirza ile çıktığımızı söylemiştim. Pek umursamadığından bir şey söylemedi. Sanırım artık kabullenme aşamasındaydı.

Bir diğer ayrıntı arabaya binecekken Mirza'nın arkadaşları bizi görmüş sıkıldıklarını söyleyip peşimize takılmışlardı. Mirza yol boyunca baş başa olma hayali kurduğunu anlatıp homurdanmış en sonunda diğer beş araba ile bir sahil kenarına çekmişti.

-"Ooo aslanlar hoşgeldiniz !"

Balık ekmek arabasının başında duran yaşlı amca sevecen ifadesiyle bütün erkeklerle tokalaştı.

-"Hoş bulduk Kadir baba nasılsın ?" dedi en sona kalan Mirza elini çekerken.

Diğer elinde sıkıca sardığı benim elim vardı.

-"İyiyim oğlum sizi gördüm daha iyi oldum. Uzun zamandır uğramıyordunuz."

Bu sırada Aydın ve Uğur bir kaç alçak masayı birleştirmiş etrafına ufak tabureleri diziyorlardır. Bizim haricimizde iki masada birileri vardı.

-"İş yoğunluğu biliyorsun sıkıntılı dönemlerdeyiz." dedi Mirza.

Adamın gülen gözleri beni buldu.

-"Güzel kızımız kim ? Dibinden ayırmadığına göre kalbinin içinden birisi olsa gerek ?" Mirza'ya göz kırpıp omzuna dostça vurdu.

Mirza ile göz göze geldiğimiz o an ikimizinde gözlerinin parıldadığına emindim.

Bana bakarak
-"Öyle , öyle değerlidir kendileri."

Bıraksalar saatlerce onu izleyebilirdim. Ama arkadan ıslık sesleri mi dersiniz alkışlar mı ooo'lamalar mı her türlü sesi çıkarttılar.

Küçük çocuk gibiler ! Fakat çok güldüm.

Mirza'nın ters bir bakışıyla susup dikkatleri üzerimizden gönderdiler.

-"Kadir ben , bu haytaların dert ortağı oluyorum."

Yaşlı adamın uzattığı elini gülümseyerek sıktım.

-"Memnun oldum Kadir bey , bende Duha." dediğimde kaşları çatıldı.

-"Bu kızı sosyeteden mi aldın sen ?" diyerek Mirza'ya kızdı.

Gülümsemem solarken benim yerime Mirza güldü.

-"Öğrenir zamanla sıkma canını." dedi ve muhteşem gülümsemesi eşliğinde ikimizi masaya oturttu.

Yedi erkeğin arasında Defne ile ben iki kız olarak kalmıştık. Ve o masanın bir ucunda ben bir ucunda olunca konuşamıyorduk.

Balık ekmeklerin yanı sıra rakı bardakları bir dolup bir boşalıyordu.

-"Daha fazla içmeseniz ?" Mirza'ya yanaşarak kısık sesle söylemiştim.

Dolduğu gibi dibini gördüğüm bardağını masaya bıraktı.

-"Neden güzelim ? "

-"Nasıl neden ? Arabayı ben mi kullanıyorum ?" diye çıkışınca yüzünde farklı bir ifade belirdi.

-"Pekala tamam. Geç oldu kalkalım mı ?" Geniş gruba seslenmiş herkesin onayını alınca hesap ödeme davasına düşmüşlerdi.

-"Allah Allah abi bir bırak sanki cebimizde paramız yok. Anladık sevgilinin yanında ağırlığını koyuyorsun ama hep sen hep sen olmaz bu seferlik benden."

Mirza kendisini rezil etmeye uğraşan Oğuzhan'ın ensesine bir şaplak atıp bizi kahkahalara boğmuştu.

-"Zevzek."

TUTKUWhere stories live. Discover now