° 14

140K 4.3K 860
                                    

Odanın aydınlığını fark etmemle derin ve huzurlu uykumdan ayıldım. Dışarısının puslu havası kapalı perdelerden dahi belli oluyordu.

Diğer bir ayrıntı yatağın ortasında yalnız yatıyordum. Esneyerek açıldıktan sonra yataktan ayaklarımı sarkıttım. Dolabın aynasından yansımamı düzeltirken Mirza nerede diye düşünüyordum. Herkes uyandı da ben mi çok geç kalktım ?

Kapının koluna uzanmıştım ki ben açmadan açıldı. Mirza uzun boyuyla geniş cüssesiyle önüme dikilmişti.

-"Uyandın mı bebeğim ? Bende tam yanına girmeye geliyordum." Kucağına alınca elimi refleks olarak boynuna attım.

-"Yatmayalım."

Yanağımı öpüp beni yatağa bıraktı.
-"Kahvaltı gelene kadar yatabiliriz."

Kendini yanıma attığında toparlanıp oturur pozisyona geldim. Sabah sabah ne kadar da yakışıklı görünüyordu. Üzerini değiştirmemişti ve hala pijamaları ile duruyordu.

-"Su içip geliyim öyleyse."

Ellerini başının altında birleştirmiş bana bakarken öpmeden duramadım. Eğilip yanağıyla dudağının birleştiği yere dudaklarımı değdirdim.

-"Üzerine bir şey giyin Olcay salonda." dedi ben geri çekildiğimde.

Kaşımı kaldırıp ona baktım. Ne olmuş Olcay oradaysa ?

-"Ne olucak ki ? Gidip gelirim öyle üzerimi değiştiririm." dedikten sonra yataktan kalktım.

-"Kızım dediğimi yapsana."

Gülmekle gülmemek arasında gidip gelirken kapıya yürüdüm.
-"Beni kardeşinden kıskandığına inanamıyorum." diyip odadan çıktım.

Arkamdan beni dövmekle ilgili bir şeyler söylediğini duyunca kısık sesle güldüm.

-"Sabah sabah ne bu neşe ?"

Üçlü koltuğa uzanmış televizyon izleyen Olcay'a gözlerimi çevirdim. Gülmem küçük bir tebessüme dönmüştü. Çocuk vücuduma bakmıyor bile.

-"Günaydın Olcay. Abin sabahları çok komik oluyormuş ona gülüyordum."

Buna şaşırdığını belli ederken mutfak tezgahında asılan bardaklardan bir tanesini aldım.

-"Aynı kişiden mi bahsediyoruz acaba ?"

-"Kesinlikle. " diyip su doldururken Defne gelmişti.

-"Günaydın , seni görünce tuhaf oldum alışık olmayınca." diyince aynı anda güldük.

-"Günaydın Defne." dedim ve kaldığımız odadan çıkan Mirza'yı gördüm.

Mirza kaşları çatık bacaklarıma bakmıştı.
-"Odaya geç." dedi ifadesiz ses tonuyla.

Başımı sallayıp yanından geçip odaya girdim ve kapıyı kapattım. Odada bulunan banyoda elimi yüzümü yıkayıp duşakabine baktım. Saçlarım şimdilik iyiydi doğum günü partisine gitmeden duş alırım diye düşünerek duştan vazgeçtim ve odaya girdim. Bavuldan makyaj çantamı çıkarttım. Oldukça sade bir makyaj yapıp yeniden kalktım.

Kare yaka ince fakir kol bir elbise getirmiştim. Onunla birlikte diz üstü çizme giyindim. Yatağın ucunda ayakta dururken arkadaki fermuarı çekmeye çalışıyordum. Bu sırada tıklanan kapıdan içeriye Mirza girince nefesimi tuttum.

-"Şey , iyi ki geldin fermuarımı kapatamıyordum." Gözleri ağır ağır bedenimi süzdü.

-"Bu kılıkta ne yapacaksın merak ediyorum." diyip arkama geçti.

TUTKUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin