° 38 FİNAL

138K 3.9K 504
                                    


Normal şartlar altında daha uzun sürecekken kısa zamanda evimiz bitmişti. Yine de benim için sabırsızca geçen uzun aylardı.

Her günümüz öyle yoğun geçmişti ki sürekli bir şeyler yapıyorduk. Yerdeki tahtadan, duvarın boyasına kadar her şeyi biz seçmiştik. Bu süre zarfında elbette minik kuşumu ihmal etmiyordum. İlk sırada o vardı.

Hazal bir yaşına geldiğinde ilk adımlarını yeni evimize girdiğimiz ilk gün attı. Bu bizim için sayılacak en büyük mutluluğumuzdan biriydi.

-"Baba seni uyutsun mu ? Gelmek ister misin ?"

Salona geçtiğimde yerde oturan Hazal ufak kollarını babasına uzatıyordu. Gülümseyip koltuğa oturdum.

Mirza kucaklayıp göğsüne bastırdı.
-"Seni yerim ben yerim ! Biz uyumaya gidiyoruz annesi...el sallayalım anneye kızım." Mirza elini tutmuş sallarken Hazal'a öpücük atıp el salladım.

Onlar yukarı çıktığında Mukaddes hanımın getirdiği çayı alıp teşekkür ettim. Taşınalı iki ayın geçtiği evimizde huzur buradan hiç eksik olmamıştı. Dostlarımız , ailelerimiz hatta artık fazlasıyla değişmiş ve Hazal'a fazla ilgi gösteren annem bile sürekli geliyordu.

Hayatımızda her şey yolundaydı.

-"Hazal nerede abla ?"

Sinem gelip etrafa bakınınca çayı dudaklarımdan indirdim.

-"Mirza uyutmaya çıkardı canım." dedim.

Sinem , Rüya'nın kuzeniydi. Onu önceden de tanıyordum fakat çok yakın değildik. Buraya taşınırken Rüya işe ihtiyacı olduğunu teyzesinin hasta yattığını söylemişti. Ayrıca Hilal teyzem de Sinem'in çocuklara olan ilgisinden bahsedince neden bize yardım etmesin ki dedim ? Çok iyi bir kızdı. Benden iki yaş küçük olmasına rağmen hep abla diyordu. Bir de oldukça efendi olan sözlüsü vardı. Ona da Mirza şirkette iş ayarlamıştı.

-"Tamam abla ben mutfaktayım. Mirza bey indiğinde Hazal'ın yanında kalırım. Biliyorsun sık uyanıyor."

Başımı sallayıp onayladım. O alt kattaki ana mutfağa inerken bende ayağa kalkıp camın önüne geçtim. Yaz mevsiminin en sıcak , boğucu günlerini yaşarken çoğunlukla evin ön bahçesindeki havuza giriyordum. Hazal bile suyun içerisinde olmayı çok seviyordu.

-"Uykusu vardı hemen uyudu." Arkamdan sarılan sıcak kollarla içim ısınırken sırtımı geniş göğsüne yasladım.

-"Senin kollarında bende hemen uyuyorum. Kızım da muhtemelen dayanamıyor." diyip kıkırdadım.

-"Hım...öyle mi diyorsun ?" Boynuma yüzünü sürterken huylanıp kıpırdadım ve bedenimi ona çevirdim.

-"Öyle değil mi ?"

Konuşmak yerime dudağıma uzanınca geri çevirmedim. Elimdeki çayı kenara bırakıp kalçamı hızla avuçladı ve kaldırdı.

Soluklarımın yetmediği yerde mecburen uzaklaşırken dudağının kenarına minik bir öpücük kondurup boynuna sarıldım.

-"Seni de uyutmamı ister misin ?"

Omuzunda sırıtırken başımı aşağı yukarı salladım.

-"Ama uyuman için önce yorulman gerekiyor değil mi güzelim ?" diyip kucağından indirdiğinde ima içeren cümlesi gözlerimi parlatmıştı.

Dışarıya açılan kapıyı sürükleyerek açıp ikimizi çıkarttı ve ardından kapıyı kapattı. Öpüşmemizin bocalamasıyla kendimi ona bırakmıştım. Mirza bu sırada elimi kavrayıp hızlı hızlı yürümeye başladı. Gittiğimiz yer beni heyecanlandıran bir yerdi.

TUTKUWhere stories live. Discover now