Hasta kadın

891 118 16
                                    

     Eve bir hışımla attılar kendilerini. Poşetleri mutfakta yere bırakıp direkt salona koştu Artemis.

    + " Hakan duyduklarına inanamayacaksın!"

     -"  Bunca yaşanandan sonra hortlak gördüm desen inanacağım"

    + " Onun gibi bir şey"

     -" Şaka yapıyorsun!"

     + " Bir çingene koluma yapıştı caddede. Fal baktıracaksın da baktıracaksın diye tutturdu. Zor kurtardım kendimi elinden. Tam uzaklaşıyordum ki ne desin?"

    -" Ne desin?"

    +" Seni senden daha iyi tanıyan bir misafirin var."

    -" Hassiktir!"

     + " Yemin olsun ki öyle dedi."

    -" Sen ne yaptın?"

    + " Yapıştım koluna. Fal bak da fak bak diye ben tutturdum bu sefer."

    -" Sonuç ne Arti anlatsana tek seferde! Sinirim bozuldu."

    + " Verdim parayı. Dedim konuş hemen. Bana hasta kadını bul dedi."

    -" Başka ne dedi?"

   + " işte... bir şey demedi başka."

    -" Nasıl yani? Bıraktınız mı kadını öylece?"

    + " Yok. Tam olarak öyle olmadı."

    -" Arti içim daraldı. Lütfen anlat artık."

    + " Kadın kayboldu bir anda."

    -" Hassiktir! Ne diyorsun?"

     + " Gerçekten kayboldu. Para düştü yere ve onu almak için eğildik. Kafamızı kaldırdığımızda kadın ortalarda yoktu."

     -" Çok ilginç. Hasta kadın ne alaka?"

     + " Tanıdığım tek hasta kadın Sebahat teyze. Hatta onu bile tam tanımıyorum."

    -" Hassiktir! Hassiktir! Yok artık!"

    Hakan koltuğun üzerine çıkıp zıplamaya başladı. Heyecandan yerinde duramıyor gibiydi.

    + " Hakan? Kafayı mı yedin?"

    -" Sebahat teyze alzheimer hastası. Oğlunu bile tanımayacak halde."

     * " Manyak herif! Bunun güzel yanı ne ki kutlama yapar gibi zıplıyorsun?" Dedi Çetin.

    -" Bir dur Çetin lafımı bitireyim. Evet Sebahat teyze alzheimer hastası. Yaklaşık üç senedir tek kelime etmedi."

    + " İşte bu harika! Konuşamayan bir hasta teyzemiz, kafayı sıyırmış bir dedektifimiz var artık."

    -" Tek bir şey dışında tek kelime etmedi!"

    + " İşte şimdi ötme zamanı!"

    -" Bir adres!"

     * " Ne yani? Senelerdir bir adresi mi sayıklıyor?"

     -" Aynen öyle. Durmadan adresi sayıklıyor."

    + " Tamam da senelerdir kimse merak etmemiş mi bu adresi?"

    -" Etmişler herhalde. Araştırmışlar ve bulmuşlar. Bir kadın yaşıyor tek başına. Kadına Sebahat teyzeyi sorduklarında tanımadığını söylemiş. Zaten geçen sene tutmuş o evi."

    + " Ya evde bir mesaj varsa?"

    -" Olabilir. Bunu düşündüklerini sanmıyorum."

     * " Ya da teyze tamamen kafayı sıyırdı. En kötü ihtimal ise yanlış teyzeyi hedefliyorsunuz."

     + " Ben bir cevap bulacağımıza Eminim. Yani düşünsene! Hakan ile tanışmamız, Sebahat teyzeye gelip gitmesi, çingenenin hasta kadından bahsetmesi ve kadının sürekli bir adres sayıklıyor olması... bunlar tesadüf gibi mi geliyor sana?"

     -" Bence hemen gitmeliyiz. Çok uzak değil sonuçta. İki kat yukarı çıkacağımıza burada zaman kaybetmeyelim."

    Hakan'ın tavsiyesi Artemis'e mantıklı gelmişti. Hemen Sebahat teyzenin kapısına çıktılar. Hakan zile bastı. Kapıyı Sebahat teyzenin oğlu açtı.

     ~ " Hakancım hoş geldin! Misafirlerin de var. Sizler de hoş geldiniz! Buyurun içeri geçin."

     -" Abi Sebahat teyzeyi görmemiz gerekiyor."

     ~ " Buyurun orada. Kendi evin gibi burası biliyorsun."

     Hakan odaya daldı. Sebahat teyze adresi sayıklamaya devam ediyordu. Artemis hemen söylediği adresi cebinden çıkardığı telefonuna not aldı.

    -" Artemis gel otur."

    Artemis ilerleyip Sebahat teyzenin baş ucunda duran koltuğa oturdu. Adresi sayıklayan teyzenin gözlerinden akan yaşları farketti.

   + " O ağlıyor."

    ~ " Hep ağlıyor. Hep sayıklıyor. Uykusunda bile bu adresi söylüyor. Kahroluyoruz. Ama elimizden hiç bir şey gelmiyor. Hiç bir söylediğimize tepki vermiyor."

    Artemis teyzenin durumuna çok üzülmüştü. Yatağının başına eğildi. Artemis sol elini Sebahat teyzenin yüzüne koydu. Baş parmağı ile gözünden süzülen göz yaşını sildi. Tam o an beklenmedik bir olay gerçekleşti. Sebahat teyze kolunu kaldırıp Artemis'in elini tuttu ve adresi sayıklamayı bıraktı. Artemis şaşkın bir biçimde odanın içerisinde dikilenlere döndü. Herkes şaşkınlık içerisindeydi. Derin bir sessizlik hakimdi odada. Artemis'in gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. Sebahat teyzeye bakıp gülümsedi. Sebahat teyze kafasını çevirip gözlerini Artemis'e dikti. Artemis'in göz yaşları daha da arttı. Sebahat teyze tekrar tekrar sayıklayıp durduğu adresi bir kez daha söyledi. Yaklaşık beş saniye kadar sessiz kaldıktan sonra tekrar konuştu.

   " Hayatın buna bağlı."

     İşte o an doğru hasta kadın olduğunu anladılar. Herkes şoktaydı. Senelerdir konuşmayan o yaşlı kadın, ilk kez farklı bir cümle kurmuştu. Oğlu titriyordu. Annesinin ayak ucuna oturdu ve ayaklarını ovalamaya başladı. Artemis kıpkırmızı olmuştu. Yaşlı kadının söylediği defalarca kulağında çınladı.

     Sebahat teyze gözlerim Artemisten ayıramıyordu. Tekrar ağzını açıp mırıldanmaya başladı;

    " Hayatın buna bağlı kızım."

     Sebahat teyzenin gözleri söyleri söylemesinden itibaren yavaş yavaş kısılmaya başladı. Ağzından çıkmakta olan nefesinin son raddesinde Artemis'in elini tuttuğu eli boşluğa kavuştu. Yatağın üzerine yumuşak bir tutuş yaptı kırışık elleri.

    Artemis irkilip yerinden fırladı. Odanın karşı duvarına sırtını yaslayıp iki elini ağzına kapattı. Bunu çığlığını tutmak için yapıyordu. Gözlerinden Çeşme gibi yaşlar akmaya başlamıştı.

      Hakan bir anda kendini Sebahat teyzenin baş ucuna attı. Elinin işaret ve orta parmağını yaşlı kadının boğazındaki damarın üzerine bastırarak nabzını kontrol etti. Bir kaç saniye bekledikten sonra kafasını odada diğer duranlara çevirdi.

      -" Onu kaybettik!"

                       •            •            •

  

SESSİZ MİSAFİR (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now