18/jk(Bilemiyorum)

2.6K 221 81
                                    

Rüzgar kız kalbimin tüm çiçeklerini dökerek kapıda çıkıp gitti. Ona söylediğim kötü sözler için şuan delice pişman olmuştum. İçimde biriktirdiğim tüm zamanın acısını ona kusarak rahatlamak istemiştim ama peki neden daha beter hisseder olmuştum.

Birkez bile bakmamıştım. O kadar kızgın ve kırgın hissediyordum ki gözüm hiçbir şeyi görmemişti. Ağzımdan çıkanı kulaklarım duymaz olmuştu.

Şimdi ise.. Dahada beter oluyordu kalbim.

Elimle kalbimin üzerindeki gömleği uvuçlayarak sıktım. Bu acı tarifsizdi. İçimdeki bu acı gerçekten bu zamana kadar hiç tatmadığım birşeydi. Ve bu durum beni delicesine korkutuyor.

"Ahh! Çok acıyor!" gömleği serbest bırakıp bir kaç kere kalbime vurdum. Berbat bir haldeydim. Ona neden bağırmıştım ki? Bilemiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Bu içimdeki tuhaf şey beni deli ediyor. Kafayı yemek üzereydim.

Başımı masaya koyup yaptıklarımı gözden geçirmek için düşünmeye başladım. Tek arkadaşımı az önce kendi ellerimle kovmuştum. Bana gelen o kızı delip geçmiştim. Burnunu çekerek gitmişti. Şuan muhtemelen ağlıyordu. Ve bunun sebebi bendim. Kendimden nefret ediyordum.

O Taehyungun değilde benim yanıma gelmişti ve ben ona en kötü şekilde davranmıştım. Geri zekalının teki olmalıydım.

Sebebi ne! Tabiki o kişiyle sevgili olması. Peki bu beni neden üzüyor?

Ne kadar öyle durdum bilmiyorum ama hava çoktan kararmıştı. Ama ben hala kendimle çelişiyor ve kendi yaptığım şeyden vicdan azabı duyuyordum.

"Gerçekten delireceğim!" diyerek bağırdım oturduğum yerden.

"Gidip özür dile" gelen sese hızla döndüm. Taehyung bana tam olarak adlandıramadığım bir şekilde bakıyordu. Kızgın mı? Yada üzgün? Birazda sanki üzerinde tonla yük varmış gibi?

Peki ne için gelmişti? Tüm bunların sorumlusu o iken burada ne işi vardı. Eğer yine saçmalayacaksa gerçekten bu sefer kendimi tutmayacaktım.

"Ne saçmalıyorsun"

"Tüm suçlusu benim neden gidip onu ağlatıyorsun" biliyordum. Ağladığını biliyorum ama gurur denen şey gidip ona dokunmama izin vermiyordu. Teselli etmek istemiyordu. Onunda acı çekmesini istiyordu. Her nekadar kalbim ağrı çekerek istemesede.

"Bu neden seni ilgilendiriyor. onunla benim aramda sen karışma"

"O benim en değer verdim sayılı insanlardan böyle ağlaması benim dünyayı yakmama neden olabilir" sinirle ayağa kalkıp tam karşısına geçim. Gözlerinin içine bakıyordum.

"Yaksana o zaman" demiştim. Bu sefer kendimi tutmayacaktım. Benimde duygularım vardı. Öyle susacak kadar sabırlıda değildim.

"Onu seviyorsun" bir anda gelen bu cümle hiç beklemediğim birşeydi. Ansızın gelen bir araba misali çarpıp kaçan bu soru nedense hep içimde var olan ama benim haberim olmayan birşey gibi. Ve bu şeyi gün yüzüne çıkaran bu adama öylece durmuş dünyanın en garip yaratığı gibi bakıyordum. Sadece saçma şeyler söylüyor jungkook aldırma.

"Ne!" dedikten sonra histerik bir kahkaha attım.

"Buraya gelirken içip mi geldin? Ne saçmalıyorsun sen?" diyerek kaşlarımı çattım.

"Biliyordum. Ondan gerçekten hoşlanıyorsun" hala aynı şeyi geveleyip duruyor ağzında. O benim arkadaşım! Arkadaş!

"Aptalca konuşmayı bırak ve lütfen defolup git" sinrim zaten bozuktu. Bu aptalda iyice kaşınıyordu.

Farklı Hayatlar/ Jeon Jungkook✔Where stories live. Discover now