Farklı Hayatlar/ Jeon Jungkook✔

21/misafir

Evin içinden gelen sesler pardon daha doğrusu savaş gürültüsüde neydi? Gözlerimi zorla açarak etrafa bakındım. Sabaha karşı zar zor uyumuştum. Ve şuan hiç gürültü çekecek bir halde değildim. Elimle yoklayarak yatağımın içinde kaybolan telefonumu buldum. Ekranı açmamla saat beni karşılaşmıştı.

Tek gözümle bakmıştım saate. 02.57.. Daha erkenmiş. Diğer gözümüde kapattım tekrar uyumak için.

Kapım bir anda açılmış ve eş zamanda üzerimdeki yorganda gitmişti. Popomda oluşan sızıyla hızla doğruldum.

"Anne! Vicdansızmısın? niye vuruyorsun acaba"

"Kalkma istersen. Zaten tekrar akşam olmak üzere" benimle dalga geçerek kızgınlığını belli ediyordu. Bugün okul yoktu. Biraz olsun bende aylaklık yapmak istiyordum. Ama malesef evde anneler olunca bu imkansız oluyordu.

"Tabiki kalkmayacağım" dedim ve yerdeki yorganın ucundan tuttum. Anında elime şaplak yemiştim. Elimin üzeri kızarmıştı. Sabah sabah neydi bu kadının derdi?

"Ne diye vurup duruyorsun?"

"Kalk hadi"

"İstemiyorum ya!"

"Misafir gelecek yardım et" misafirinde gelmişininde geçmişininde.. Birşey demek istemiyorum şimdi!

"Desene bu savaş sesleri bundan dolayı?"

"Evi bilmemde sen kalkmazsan şimdi savaş çıkacak" annem ellerini beline koymuş bana bakıyordu.

"Annecim. Canım. Geliyorsa gelsin. Sen takıl onlarla ne diye beni kaldırıyorsun. Beni görmeselerde birşey olmaz hani?"

"Bir" evet annemin sayma taktiği eğer kalkmazsam saçlarımdan sürüklerdi. Melek gibi bir annem var benim! Bizleride çok sever. Kıyamaz bize.

"İki" yerimden hızla kendimi yere attım.

"Kalktım!" zafer gülüşü yapıp konuştu.

"Güzelce giyin. Seni bu halde gören misafir polis çağıra bilir. Yemin ediyorum karakolun önünden geçen bu çirkinlikle 5 sene içerde yatırırlar seni"

"Anne insan evladına çirkin dermi ya! " arkasına bile bakmadan odamdan çıkarak beni yalnız bıraktı.

Ne misafirmiş! Gelmeden geri gider umarım! Ayağı taşa takılsında gelemesin!

Sürünerek banyoya girdim. Uzunca bir banyo yapmak harika gelecekti bana.

####****###

Annemle çekişmeli bir gün sonrası akşam olmak üzereydi. Kapını çalmasıyla annem heyecanla yerinden kalkıp beni itekleyerek konuştu.

"Kapıyı aç hadi!" kesinlikle birşeyler çeviriyordu bu kadın. Görücü usulü buluşma mı ayarlamıştı yoksa? Oflayarak kapıyı açmamla karşımdaki insan yüzünden her an kalpten gidebilirdim.

"Jungkook?" gözlerime inanamıyordum. Tamam normalde de yakışılı birşeydi ama bu gün neden böyle daha da güzel olmuştu. Genç kızların kalbinide düşünmeli bu çocuk!

"İçeri almayacak mısın?" nerden çıktığını anlayamadığım bir el sırtıma bir tane geçirmişti.

"Damadımı alsana içeri" what! Bu kadın ne diyor böyle. Jungkook annemin söylediğini mahçup bir şekilde güldü. Bir insan bir insanı ne kadar utandıra bilir bilmiyorum ama benim annem beni resmen rezillik uçurumundan aşağı atıyordu.

Anneme ölümcül bakışlar yollarken o beni umursamadan jungkooku alıp salona götürdü.

Şimdi neden olduğunu anlıyorum bazı şeylerin. Jungkookun geleceğini bildiği için ısrarla siyah ve üzerinde papatya olan elbisemi giymemi istemişti. Çünkü jungkook ta baştan aşağı siyahtı. Aklınca çift kıyafeti yapmıştı. Yahu bu nasıl bir anne? Herkesin annesi sevgili yapınca çocuğunu eve kapatır benim ki ise eve damat diyerek jungkooku getirir.