13.Bölüm: Sevindin Mi?

17.2K 1K 53
                                    

Rüya çantasındaki telefonu titreyen elleriyle çıkarıp ağabeyinin numarasını tuşladı. Saat gece yarısına yaklaşırken gözyaşları dakikalardır olduğu gibi yine hızla akıyordu.

Partiden bir saat önce çıkmış, telefonuna ulaşılamayan genç kızı uzun bir süre beklemişti. Arkadaşının da ısrarıyla yine onun evine gelmiş ve bir saattir de buraya dönmesini bekliyordu."Nerdesiniz siz!" Diye sinirle telefonu açan ağabeyinin sesiyle, gözyaşları daha da hızlandı. Oldukça endişeliydi.

"Abi"

Genç adam durdu. Kardeşinin sesinden anlayabilmişti kötü bir şeyler olduğunu. Endişeyle doğruldu.

"Rüya ne oluyor! Nerdesiniz?"

Hızla bulunduğu koltuktan ayağa kalktı. Genç kız derin bir nefes aldı, yanağına hızla akan yaşlara engel olamıyor, suçluluk hissediyordu.

"Abi.. Nehir yok"

Ali Demir duraksadı şaşkınlıkla.

"Ne?"
"Benim yüzümden! Benim yüzümden!"

Gözyaşlarıyla telefonu yere bırakıp arkadaşının odasında yatağın ucuna çöktü. Yine kayıp olan kız için endişeliydi ve bu saate kadar dönmemesi de aklını başından almıştı. Onu bu partiye getirip kapıda bırakmakla da en büyük hatayı yaptığını düşünüyordu.

"Rüya, Rüya!"

Endişeyle seslenen ağabeyini duymuyordu. Genç adam üstünü değişmeyi bile düşenemeden hızla kapıya koştu. Üzerinde siyah bir eşofman altı ve mavi bir tişört vardı.

Vestiyerdeki siyah deri montunu eline aldı ve kapıdaki kamyonete koştu. Montunu yanındaki koltuğa atttı. Aklı başından gitmişti, kardeşinin gözyaşları onu delirtiyordu.

Gece olmasının da rahatlığıyla, endişeyle tuttuğu direksiyonu son hızla kullanıyordu. Bir an önce ona yetişmek ve neler olduğunu öğrenmek istiyordu. Kardeşinin okuldan en yakın arkadaşının evini biliyor, hızla o yöne doğru ilerliyordu.

....

Kamyoneti hızla durdurup indi genç adam, koşarak önündeki apartman dairesine girdi. Asansörü bile bekleyemeden merdivenleri üçer beşer çıkıp kapıya dayandı.

"Rüya!"

Endişeyle zile basıyordu. Kapının açılmasıyla, karşısında kardeşinin arkadaşını gördü. Yüzü oldukça asıktı.

"Rüya içeride abi"

Evin yolunu açtığında, genç adam bağcıklarını bile kapamaya vakit bulamadığı ayakkabılarını çıkarıp hızla içeri girdi. Adımını girişte durdurdu, önünde uzun bir koridor, koridorun sonunda bir, sağ ve sol tarafında da birer olmak üzere üç oda vardı.

Duyduğu hıçkırıkların sesiyle önündeki odaya çevirdi bakışını, kardeşinin sesi oradan geliyordu. Hızla koşup kapıyı açınca, adımları durdu.

Genç kız yatağın ucuna oturmuş başını dizlerine yasladığı ellerinin arasına alarak ağlıyordu.

"Rüya"

Rüya yavaşça başını kaldırdı. Gözleri kızarık, yanakları yaşla doluydu ve elleri titriyordu.

"Abi"

Ayağa kalktı, zar zor attığı adımlarla boynuna sıkıca sarıldı. Başını göğsüne dayayarak hıçkırıklarla ağlamaya devam etti. Nehir bulunmadığı sürece, hissettiği bu suçluluğun asla geçmeyeceğini biliyordu. Aklı başından gidiyordu, her türlü ihtimali düşünmüştü.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz