28.Bölüm: "Beni Seviyorsun"

16K 1K 281
                                    

Medya'daki şarkı, Ali Demir ve Nehir kısımları için, ben yazarken dinledim. Sizde okurken dinleyebilirsiniz :-)

Açamayanlar için, şarkının adı Eylem Aktaş - Yüreğimden Tut.

....

Duraktaydı genç kız, dakikalardır iki numaralı otobüsü bekliyordu. Bakışını önüne çevirdi, genç adam arabasında bekliyordu. Derin bir nefes aldı Rüya, adam tıpkı bir gölgeydi. Peşinden ayrılmıyordu.

Daha fazla dayanamadı Mert, indi. Rüya arkasını döndü, fark ettiği gibi hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Genç adam takip ediyor, o da ilerliyordu. Caddeyi geçip başka bir sokağa girdiler. Arka arkayaydılar ve aralarında birkaç adımlık mesafe vardı.

"Bana hayatından bir renk ver"

Genç kızın adımı durdu, adamda durakladı. Yavaşça kafasını geriye çevirdi Rüya, Mert ona bakıyordu. Gördüğü en güzel rüyayı anımsıyordu.

"Bir rüya gördüm"

Sessizdi Rüya, sadece onu dinliyordu.

"İçerisinde annem vardı, üvey annem. Hemen arkasından da sen geliyordun ve hayatıma yeni renkler dahil oluyordu."

Şaşkındı genç kız, kafasını iki yana salladı. Arkasını dönüp tek adım attı. Umursamamaya çalışıyordu.

"Karanlığıma ışık ol"

Yeniden adımı durdu, gözlerini kapadı. Arkasında adamın varlığını hissediyordu, yavaşça kafasını eğdiğinde Mert hızlı adımlarla önüne dikildi. Kızın yüzüne bakmaya çalışıyordu fakat Rüya'nın bakışı yerdeydi. Ona bakmamak için kendini oldukça zorluyordu.

"Bunu istersen bir iş olarak kabul et, istersen küçük bir yardım."

Genç kız şaşkındı, ondan istenen şeyi hala tam algılayamamıştı.

"Karşılığı da olacak elbette, şirkette çalışıyor gösterip her ay düzenli olarak maaşını bile verebilirim."

Rüya kafasını iki yana salladı, ne diyordu bu adam? Ne istiyordu? Onu sollamak isteyerek tek adım attığında, Mert engel olmak istedi. Yapamadı, onu bir daha istemediği bir şeye mecbur etmeyecekti. Genç kız adımlarını hızlandırdı, bir an önce ondan uzağa gitmek istedi. Otobüs hala yoktu, yayan gitmesi de oldukça zordu. Nereye gittiğine dair hiç fikri yoktu, attığı adımların tek amacı bir an önce bu garip durumdan kurtulmaktı.

Gerideydi genç adam, kaskatı kesilmiş onu izliyordu. Adımını yeniden durdurdu Rüya, bu şekilde eve dönemeyeceğini biliyordu. Kolundaki saate baktı, eve dönme vakti geçiyordu.

Hızla telefonuna çevirdi bakışını, ağabeyini arayıp onu buradan almasını isteyebilirdi. Neden burada olduğuna dair onlarca soru soracak olmasına rağmen ondan yardım istemeliydi. Eve daha fazla gecikmeden dönebilmenin tek yoluydu, tuş kilidini açtığı telefonunda rehberini açtı. Kayıtlı isimlerden ilkiydi 'Abim'. Arama tuşuna bastığı anda parmaklarında sızı hissetti.

Yüzünü ekşitti, kapıyı öylesine hızlı yumruklamıştı ki incinmişti parmaklarının kemikli sırtı. Telefonu indirip ellerini çevirdi, ikisi de oldukça kötü görünüyordu. Birine dokunmaya çalıştı, acı hissetti. Diğerine de dokundu, aynı şekilde sızladı.

Derin bir nefesle yeniden telefonuna baktı, ağabeyinin ismine dokunduğu anda arkasından yaklaştı biri. Bileğini sıkıca kavradığı gibi çekiştirmeye başladı. Rüya'nın şaşkın bakışı bileğinden tutan adamın yüzüne kaydı, ona bakmıyor sadece arabaya yürüyordu.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Where stories live. Discover now