53.Bölüm: 'Seni Affetmeyeceğim'

16K 1K 405
                                    

Genç kızın sadece ağabeyine baktığını biliyordu, son basamağa yaklaştı, ani bir şekilde doğrulup silahı tutan kolu çekti, genç kızın parmağı istemsizce tetiğe çarptı. İki genç balkonda üst üste düştü, sadece bahçede değil tüm sokakta feci bir kurşun sesi yankılandı.

Tüm komşular korkuyla etrafa koşturup evlerine ilerledi. Mert bahçe kapısında, Zeynep Hanım ve Rüya bahçede, Nehir ve Ali Demir de balkonda ve yerdeydi.

....

Uzun dar bir hastane koridoruydu, iki tarafta da sırasıyla kapalı kapılar ve banklar vardı. Sol tarafın sondan ikinci kapısının önünde tek başına oturuyordu genç bir kız. Sabahın erken saatiydi, gece boyunca burada beklemişti.

Kafasını yere eğmiş, iki elini iki yanına bırakmış bankın köşelerini parmaklarıyla sıkıyordu. Yüzü solgun, gözleri yaşlıydı. Zihninde sadece dün akşam vardı.

Adamlarından günler önce isteyip evinde gizlediği silahı ağabeyini kapıda görünce ortaya çıkarmıştı. Başta aklından onu vurmak geçmiş, yapamayınca da kendi kafasına sıkmayı denemişti.

O anda ne sevdiği adamı ne de ailesini tehlikeye atacağını düşünememişti. Tek isteği ağabeyinin yaptıklarına artık son vermekti. Bu yük ona ağır geliyordu, korkusu tüm yaşama sevincini alıyordu.

Kocasının ona müdahale etmek, silahı elinden almak isteyeceği aklının ucundan bile geçmemişti. Kafasını yavaşça iki yana salladı, biraz da olsa ihtimal verseydi asla buna başvurmazdı.

Onu kaybetme düşüncesi aklını başından alıyordu. Kulaklarından silahın sesi hiç gitmiyordu. İki elini kulaklarının üzerine dayadı, yanaklarından hızla yaşlar durdurak bilmeden yeniden süzülmeye başladı.

Bir ses duydu o anda, algılayacak durumda bile değildi. Tam solunda bulunan odanın kapısı açılıyordu. Hiç tepki vermedi, hissettiği suçluluk hiç gitmeyecekti.

Yanına oturdu biri, sessizce kızı izliyordu. Ellerini uzatıp kulaklarına bastırdığı iki elini tuttu. Gözleri onun gözleriyle buluştu, dün akşamdan bu yana ağlamaktan kendini helak etmişti.

Derin nefes alıp kendine yaklaştırdı, kollarını boynuna doladı. Saçlarını ve sırtını yavaşça sıvazlayıp sakinleşmesini bekledi.

"Geçti.." dedi saçlarını koklayıp. İki kolunu adama sardı Nehir, kafasını omzuna dayadı. Gözlerini yavaşça kapadı, yanında olduğu için, o silahın hedefi olmadığı için binlerce şükür etti.

"Rüya nasıl?"

Alt dudağını ısırdı, genç kızın o odada ve o yatakta yatıyor olmasının tek nedeni kendisiydi. Bu vicdan azabı o kendine gelmediği sürece de azalmayacaktı.

"Hala kendine gelmedi"

Geriye çekildi genç kız, adamın mavilerine bakamıyordu. Kafasını yere eğdi, genç adam ellerini tuttu.

"Zeynep Teyze bana çok kızgın"

Kafasını yavaşça iki yana salladı Ali Demir, annesinin kızgın olduğunu biliyordu. Kızın üzüntüsüne yenisini eklemek istemedi.

"Düşünme hallolacak, sen iyi olduğuna emin misin?"

Silahı almak için kolunu çekmiş üst üste yere düşmüşlerdi. Genç adamın sırtı yere, genç kız da üzerine gelmiş, iki avucu silahın düşmesi ile yere sürtünmüştü.

Buraya geldikleri ilk anda doktora görünmesini istemiş, genç kız itiraz etmişti. Şu an onun için avuçları değil Rüya'ydı önemli olan.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Where stories live. Discover now