22.Bölüm: Hatırlıyorum

17.8K 1K 242
                                    

Üniversitedeki söyleşiyi anımsıyordu genç adam, şirkette ve odasındaydı. Önemli bir toplantıdan çıkmıştı, oldukça yorgun hissediyordu. Okulların bu tür davetlerine sürekli katılırdı ama ilk defa böyle bir şeyle karşı karşıya kalmıştı.

Derin bir nefes aldı, döner siyah sandalyesine sırtını yasladı. Kafasını tavana çevirip oldukça yavaş şekilde sağa sola sallanmaya başladı. Aklında o kız vardı. Onu iki defa görmüş, ikisinde de oldukça şaşırmıştı.

Bakışını odasına çevirdi, karşısında bulunan koltuk takımı da, önündeki masa da sağda bulunan dolapta ve soldaki kitaplıkta siyahtı. Kızın sorusunu düşündü, bunu nasıl böylesine fark edebilmişti. Halbuki kız kardeşi bile bu durumun hiç farkında olmamıştı.

Gözleri masanın tam üzerinde bulunan telefona kaydı, eline aldı ve yardımcısı Serdar'ın ismini buldu. Arama tuşuna basıp kulağına yaklaştırdı.

"Alo"
"Bugünkü kızı araştır, kimdir, nedir bilmek istiyorum"

Telefonu masaya bıraktı. Kafasını geriye dayayıp bakışını da tavana çevirdi.

....

Nehir elindeki tablete yoğunlaşmış bakınıyordu. Kulübenin içerisindeydi ve serada tekti. Genç adam yaptığı satışın sonucunda sevkiyata gitmişti. Kanepede oturmuş, kulübenin kapısını da açmıştı, oldukça sıcaktı hava almak amacındaydı. Okuduğu satırı bir sıra şeklinde çizdi, kafası eğikti ve oldukça da yoğunlaşmıştı. Derin bir nefes aldı, oldukça zorlanıyordu.

"Anlamıyorum!"

Kalemi hızla yanındaki kanepenin boş kısmına atıp, tableti de bıraktığında bir ses duydu. Bir gülüş. Kafasını telaşla kaldırdı, kapı pervazında iki kolunu göğsünde bağlayıp izleyen Kemal'i gördü.

Yeşil gözleri ışıldıyor, üstündeki siyah takım elbise ve ayakkabı servetini haykırıyordu. Genç kız şaşkınlıkla hızla ayağa kalktı, etrafa göz gezdirdi. Bugün buraya geleceğini bilmiyordu, birileri görebilirdi.

"Neden geldin? Yakalanacağız!"

Genç adam tebessümle içeri bir adım attı. Kızın endişeli yüzüne ve telaşına baktı. Uzanıp ellerini sıkıca tuttuğunda, bakışları buluştu. Söylemiyordu ama toplantıda olduğu bir anda aklına gelmiş, onu kısa süreliğine bile olsa görmek istemişti.

"Korkma.. Benim yanımda hiç kimseden korkma. Çünkü gerçekten aklım başımdan gidiyor"

Genç kız endişeliydi, pencereden seranın giriş kapısına baktı. Tamamiyle açıktı ve Ali Demir içeri girdiği ilk anda onları görebilirdi.

"Kemal lütfen, git"
"Sakin ol, gelmeyecek. Şu an yükleme yapıyor"
"Ne? Sen mi ayarladın yine?"

Genç adam aniden gelen birileriyle anlaşma yapmış ve yüklemeyi de hızla gerçekleştirip gitmişti.

Kafasını aşağı yukarı salladı Kemal, kızın ellerini sıkıca tutmuştu. Özlemini gidermek için yapamayacağı bir şey yoktu. Sağ elini kaldırdı. Genç kızın yanağına dokundu, yavaşça baş parmağıyla okşadı. Gözlerine baktı, uykusuz görünüyordu.

"Uykusuzsun"

Nehir yeşillerin içerisine bakıyordu. Kirli sakalları, özenle yana yatırılmış kısa saçları ve gülümseyişi birçok kızın aklını almıştı, hala da alıyordu. Bunu çok iyi biliyordu, çünkü kız arkadaşlarlarının aklı her daim Kemal'deydi.

Yarı açık gözlerini adamdan ayırdı, gece boyunca tabletten dosyalara bakınmış, sabah da erkenden kalkmak zorunda kalmıştı.

"Gece herkes uyurken çalıştım"
"Sonra da erken mi uyanmak zorunda kaldın?"

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Where stories live. Discover now