44.Bölüm: 'Korktuğun An'

15.8K 967 693
                                    

Yeni bölüm zamanlarını ve kesitlerini görmek istiyorsanız instagram hesabımıza göz atabilirsiniz.
İnsta: Mlekshnn

.....

Saçlarını yavaşça okşuyor, onu biraz da olsa sakinleştirmeye çalışıyordu. Gözyaşlarını duyuyor, bekliyordu.

Umurunda değildi iki farklı dünyaya sahip oluşları, bir arada oldukları sürece her engelin üstesinden gelebilirlerdi.

Berna'nın kelimesinin aksine ailesi gibi gurur duyuyordu genç adam da onunla. Ondan daha güçlü çıkmış, bu savaşta geriye gitmemiş, hep çaba sarfetmişti.

Ailesi de aynı düşünceye sahipti, o Hale Hanım'ın kızıydı. Aşkı için her şeyi yapabilir, onun çocuğuna anne olabilir, pes etmeden savaşabilirdi.

....

Fısıldaşmaya başlayan komşulara rağmen genç adam bekliyordu. Bir eli kızın saçlarını okşuyor, bir eli de belini sarıyordu.

Kulağına ulaşan hıçkırık sesleri içini titretiyordu. Yavaşça geriye çekildi, gözlerini yaşlı gözlere çevirdi.

"Gidelim"

Elinden tuttu, sessizdi genç kız. Adamın ona sarılışını bile algılayamıyor, sadece Berna'nın kalbine alev bırakan sözcüklerini düşünüyordu.

Kamyonetin kapısını açtı Ali Demir, meraklı bakışların altında binmesine yardımcı oldu. Önden dolanıp sürücü koltuğuna yerleşti, çalıştırdı.

Kafasını cama dayadı Nehir, gözleri nereye gittiğini bile bilmediği yolun üzerindeydi.

.....

Kamyonetin durmasıyla yavaşça doğruldu genç kız, kendine gelmeye çalıştı. Bakışını pencereden dışarıya çevirdi, gözleri şaşkınlıkla büyüdü.

Burası ailesinin bulunduğu yerdi. Bakışları genç adama döndü, şaşkındı. Burayı nasıl bilebiliyordu?

Kemerini açtı indi genç adam, kamyonetin önünden dolanıp kızın kapısını çekti.

Genç kız hızla indi, burayı görmek bile rahatlamasına neden oluyordu. Ağır adımları anne ve babasının toprağına ilerledi, Ali Demir bir adım geriden takip ediyordu.

Yanyana olan iki toprağın önünde kızın adımları durdu, yavaşça ikisinin tam ortasına eğildi. Ellerini ikisine de bıraktı, yavaşça gezdirdi. Yanağına usulca yaş süzüldü.

Arkasını döndü Ali Demir, kamyonete yürüdü. Arka kapağını açtı, içerisinde sarı ve pembe çiçeklerden oluşan birkaç saksı vardı. Seradan, evin bahçesine ekme amacıyla getirmişti.

İki ayrı renkten de eline aldı, yeniden iki toprağa yaklaştı. Genç kız başını iki toprağın orta yerindeki taşın üzerine bırakmıştı. Ellerinin biri babasının, biri de annesinin üzerinde geziniyordu.

Genç adamın annesinin toprağına yaklaştığını gördü, bakışını yavaşça kaldırdı. Başta küçük çapta şaşkınlık yaşasa da ne yapacağını çok iyi anlamıştı, çiçek ekiyordu.

Önce Hale Hanım'ın toprağını elindeki minik kürekle yavaşça kazıdı Ali Demir, saksıdaki çiçekleri yatay bir sıra şeklinde baştan sona dikkatle yerleştirdi.

Asım Bey'e de geçti, aynı özeni oraya da gösterip işini halletti. Çiçek kokulu keçinin elleriyle iki toprağın da üstü ilk defa böylesine renklenmişti.

Küçük çiçek sulama bidonunu yarıya kadar doldurdu, kamyonette her daim bu tür araç gerçekler bulunurdu. Yavaşça eğdi, iki toprağı yeterli şekilde suladı.

Bir Davetsiz Misafir - (Bitti) Where stories live. Discover now