17.BÖLÜM

39.6K 2.6K 328
                                    

TİMUR  AĞA

Söyleyecek bir çok söze rağmen  sessiz kaldım ve ateş saçan gözlerimle karşımda kanayan,burnunu tutan adama baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Söyleyecek bir çok söze rağmen  sessiz kaldım ve ateş saçan gözlerimle karşımda kanayan,burnunu tutan adama baktım.Onu şu anda,şuracıkta gebertebilirdim ama yapmadım...Yapamadım çünkü sevdiğim kadının bir kez daha benden uzaklaşmasına dayanamazdım.

''Bu sana son sözüm Behram.Bizden,sevdiğim kadından uzak dur''dedim her bir kelimemin üstüne basa basa.

''Uzak durmazsam ne yaparsın lan.Yine mi burnumu kırarsın.Şu zavallı haline bir bak Allah aşkına.?''

Gülümsedim...

Anlayana bu gülümseme çok şey anlatıyordu...

''Ben sana söyleyeceğimi söyledim Behram.Bizden uzak dur.Haa yok ben durmam dersen,emin ol bende boş durmam.Yok ederim seni,aileni yer yurt ederim buralardan.Beni buna mecbur etme.Ama yok ben bunlarla yetinmem dersen gerisini sen düşün''

Son sözlerimi söyleyip dikildiğim kapıdan ayrıldım ve sızlayan bacağıma aldırmadan hızlı hızlı yürümeye başladım.

''Şu sakat halinle ona yeteceğini mi sanıyorsun?.Biliyor musun sen bir zavallısın Timur ağa''

Birden arkamı döndüm ve kapıda bekleyen adama baktım...Bir zamanlar sevdiğim kadında böyle düşünür mü diye kabus gibi günler geçirmiştim fakat bunun saçma salak bir düşünce olduğunu sevdiğim kadının gözlerinde görmüştüm.Bir ayağım sakat diye beni hor görmemişti bu adam gibi.Aksine sözleri ile beni rahatlatmıştı.Bilmiyordu bu adam.Çekilen acılar kolay anlatılıyor,kolay yazılıyor,ama bilmiyordu ki kolay yaşanmıyordu.

Bu yüzden kaybetmişti bu adam ve kaybettiğini benim kadar oda çok iyi biliyordu...

''Benim sakat olmam sevdiğim kadının zerre umurunda değil.Şimdi konağa gideceğim ve yatağımda uyuyan kadınıma sarılacağım.Ama sen bunu yapamayacaksın.İçin gitse de,kahrolsan da,pişmanlıktan geberip gitsende bunu asla yapamayacaksın.Çünkü sende en az benim kadar biliyorsun ki kaybettin.Bu oyunda kaybeden sen oldun ama senin salaklığın yüzünden kazanan ben oldum.Bıraktığın eli tekrar tutmak için saçma salak şeylerden yapmaktan vazgeç çünkü bir zamanlar senin kıymetini bilmeyip acımasızca ötelere savurduğun o eller artık benim avuçlarımda.Ve sende adın gibi biliyorsun ki ben bir daha ne olursa olsun o eli bırakmam''

Söz hakkı tanımadan arkamı döndüm ve tekrar ilerlemeye başladım.Bir hışımla kapısını açtığım arabanın şoför koltuğuna yerleştim ve sakinleşmek için bir kaç saniye bekledim.Sonra da kontağı çalıştırarak geldiğim yoldan gaza basarak ilerlemeye başladım...

Tam da böyle zamanlarda isyan etmemek için dilimi ısırıyordum.Bazen neden ben diye sormuyor değildim hani.Neden ben?Neden yanlış bir iğne sonucu aksayan bir adama dönüşmüştüm?

Her zaman şükretmesini bilmiştim ama bazen bunları düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi...

Düşüncelerimin gittiği yönü beğenmeyerek derin bir nefes aldım ve konağın bulunduğu sokağı döndüm.Hava güneşli olduğu için sokaklar top koşturan çocuklarla doluydu.Bu görüntü karşısında biraz olsun gülümsedim ve arabayı durdurup aşağı indim.

FERİDEWhere stories live. Discover now