Alıntı

20.7K 1.1K 112
                                    

Bana doğru yaklaşan kadına baktım.Bir şeyler düşünmeliydim ama ne?Aklıma hiç bir şey gelmiyordu.Beynimin bir tarafi bebeğim için çığlıklar atarken,diğer yanım Sahra ve bebeği için kahroluyordu.

Ya onlara bir şey yaptıysa?

Ya onların canını yaktıysa?

Ben ne derdim Kerim ağa'ya?

"Zorluk çıkarma istersen.Zira zararlı çıkan sen olursun" deyip bana doğru yaklaşan Emine'nin suratına var gücümle tükürüp onu geri ittirdim ve hemen açık kapıya doğru koşup var gücümle bağırdım.Lakin bağırmamla beraber saçlarımın arkasından tutulup başımın duvara çarpılması bir olmuştu.

Hissettiğim acı öyle yoğundu ki yutkunamamıştım bile.Saçım mı,yoksa suratıma yediğim darbe mi daha çok canımı yakıyordu bilmiyordum.Bildiğim bir şey varsa da oda çok ama çok acı çektiğimdi.

"Demek kaçacaksın.Ama bu kadar kolay olacağını bilmeyecek kadar salak olamazsın değil mi?"

Ben daha ne olduğunu anlamadan ellerim bir bez parçası ile bağlanmış,diğer odada ki boş sedirin üstüne boş bir çuval gibi firlatılmıştım.Yine canım yanmıştı fakat bu ilki kadar hazırlıksız yakalamamıştı beni.Sedirin sivri kenarı baldırıma denk gelmişti ve moraracağı gün gibi ortadaydı.

"Benden ne istiyorsunuz?"

Bu soruyu sorarken ikisininde gözlerinin içine baktım.Utanmadan hiç bir şey olmamış gibi gayet rahatlardı.

"Sahra'ya ne yaptınız?Eğer ona ve bebeğine zarar verdiyseniz vay halinize.Kerim ağa sizi yer yurt eder buradan.Barındırmaz hatta yaşatmaz bilesiniz"

Tam konuşmam bitmiştiki Emine'nin eli suratımda patlamıştı.

Canım yanıyordu..

Canım gerçekten çok yanıyordu.Ağlamak,ağlayıpta onları sevindirmek istemiyordum ama dayanılacak gibi de değildi.

"Bana bu kadar acımasız davranacak kadar ne yaptım sana Emine?.Ya sana Behice hanım.Ne yaptım ben size de benden nefret edecek kadar kin besliyorsunuz .?"

Bakışlarımı Emine'ye çevirdim.Fakat gördüklerim tenimin buz kesmesine yetmiş hatta artmıştı bile.

Neden?

Ne istiyorlardı benden?

Buraya geleceğimi nereden biliyordu?

Derken aklıma gelen düşünce ile başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

"Buraya geleceğimi nereden biliyordunuz?"dedim kalp atışlarım hızlanırken.

Aklıma gelen olabilir miydi?

Cesaret edebilir miydi Azize buna?

Ahh..Demek sonunda anladın."

Insan bunu nasıl yapabilirdi?Nasıl karnını doyurduğu,geçimini sağladığı işverenlerine hainlik yapardı?

Gülümsedim...

Kafam allak bullak olmuştu.Bunların başıma geldiğine inanamiyordum.Bir kadın yüzüne yıllar sonra kavustuğum bebeğimin zarar görmesine katlanamazdım.Hayır hayır ona bir şey olursa ben bu acıya dayanamaz kahrolurdum.

Derin bir nefes aldım.

Bir kez daha alıp sağlıklı bir şekilde düşünmek için kendimi zorladım.

"O kedileri neden öldürdünüz,ne istediniz onlardan.Hiç mi Allah korkunuz yoktu.Bu caniliği nasıl yaptınız?"

Sözlerime karşı zerre tepki vermemişlerdi.Sanki boş bir duvara konuşuyordum.Bu fırtınanın ortasında batmayı bekleyen boş bir sal gibi hissettiriyordu bana.

"Her şey planın bir parçası.Tıpkı o yangın ve senin buraya gelmen gibi.Aslına bakarsan gelmen uzun sürdü.Hatta öyle ki bir ara gelip gelmeyeceğin konusunda kaynanamla iddiaya bile girdim" deyip kahkaha atmış ve bu beni çileden çıkarmaya yetmişti.

*****
Hem bebesini sallayıp hem yazanlardanım bugün.Vallahi gö falan kalmadı bende ama olsun bugünlerde geçecek inşallah canlarım.En geç iki güne gelir bölüm.Hafta sonunuz güzel geçsin 😊🥰

FERİDEWhere stories live. Discover now