18.BÖLÜM

36.2K 2.5K 266
                                    

TİMUR

Sarılan kollar sadece bedenime değil,ruhuma,zihnime,beynime,saçlarımın her bir teline,vücudumun her bir hücresine sarılmış,tüm benliğimi istila etmişti

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

Sarılan kollar sadece bedenime değil,ruhuma,zihnime,beynime,saçlarımın her bir teline,vücudumun her bir hücresine sarılmış,tüm benliğimi istila etmişti...

Bir kez daha...

Bir kez daha bu savaşta ona karşı yenik düşmüştüm ve bu durumdan hiç olmadığım kadar memnundum.Mutluydum...Hemde kelimelere sığdırılamayacak kadar çok mutluydum.Sevda diye yüreğime yazdığım,hasret diye aklıma kazıdığım kadın şu an kollarımdaydı ve benimdi.

Soğuk havayı ciğerlerime hapsedip usulca konuşmaya başladım.

''Şu kalbim bir tek seni sevdi bu hayatta,bir tek seni istedi.Acım,özlemim hiç dinmedi.Ben her gün senin yokluğunla,senin özleminle yaşama mahkum edildim.Uykusuz geçirdiğim geceleri,yaşayamadığım mutlulukları hiç önemsemedim.Güneş her battığında pencerinin kenarına geçip seni dilendim,seni istedim,beni fark etmen için dilim şişesiye kadar dua ettim.Yanımda olsan,seni kollarıma alsam,kulağına aşk sözcükleri fısıldarken gün batımını bir kerelikde olsa beraber izlesek diye bir çok hayal eskittim ben.Sabaha kadar o pencerenin önünde seninle oturmayı,konuşmayı,dertleşmeyi hayal ettim.Yada hiç bir şey demeden uğruna öldüğüm o gözlerinde kaybolmayı.Aylar boyu şu yüreğimden hep bunlar geçti.Ve şimdi kurban olduğum Rabbim düşlediğim hayallerimi gerçek kıldı.Şimdi benimsin.Ölünceye kadar hemde''

Sözlerimi tamamladıktan sonra mis gibi kokan saçlarına bir öpücük kondurdum.Sonra da alnından öpmek için aramıza ufak bir mesafe koydum ve amacımı gerçekleştirmek için dudaklarımı alnına değdirdim.

''Sen benim dört yapraklı yoncamsın,lütfen bunu unutma tamam mı?''

Gülümsemiş ve başını evet anlamında sallamıştı.Öyle güzeldi ki,bir insanı günaha sokacak,her gülüşünde insanın nefesini kesecek kadar güzeldi hemde...

''Hadi sen içeri geç.Şimdi ayıp olacak yanlış anlamalarını istemem''

''Şu saatten sonra kim ne şekilde anlarsa anlasın zerre umurumda değil''dedim bir kez daha alnına dudaklarımı değdirirken.

''Servis yapmam gerekiyor.Hem tamda sevdiğin gibi kek yaptım sana''

''O zaman işler değişir tabi.Yardım edecek bir şey var mı?''

Bana öyle bir bakmıştı ki sanki canlı canlı kaz derisi yüzüyormuş gibi hissetmiştim bir an.

''Şey...Teşekkür ederim ama gerek yok.Sen içeri geçersen Fatma abla yardıma gelir''

''Pekala öyle olsun bakalım''

Gülümseyerek arkamı döndüm ve dakikalar önce ortadan kaybolduğum odaya tekrardan girdim.Annem ve Babamın otur oturduğun yerde der gibi bakışlarına aldırmadan Hasan ve Kerim'in yanında ki boşluğa gömüldüm.

FERİDEOnde as histórias ganham vida. Descobre agora