31.BÖLÜM

32.2K 2.5K 400
                                    

FERİDE

Ateşoğlu konağına geleli yarım saati geçmişti ve kokusuna doyamadığım Cihan bebek hala benim kucağımda duruyor,her şeyden habersiz öylece etrafına bakıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ateşoğlu konağına geleli yarım saati geçmişti ve kokusuna doyamadığım Cihan bebek hala benim kucağımda duruyor,her şeyden habersiz öylece etrafına bakıyordu.

Ne kadar güzel bir bebekti...

Ne kadar masum...

Ne kadar savunmasız...

Ona her baktığımda,kokusunu her içime çektiğimde,yumuşacık pamuk gibi tenine her dokunduğumda ister istemez dilimden dualar dökülüyordu...

Sızlayan burnuma inat gülümsedim.Sonrada başımı kaldırıp mutfakta dört dolanan Dila'yı seyrettim.

Annelik ona yakışmıştı.Daha bir güzelleşmişti sanki.Siyah saçları her zamanki gibi sırtından aşağı parıl parıl parlayan bir şelale gibi dökülüyor,başında ki beyaz örtüsü ile bambaşka bir uyum sağlıyordu.

Güzeldi Dila Ateşoğlu...

Her zamankinden daha da güzeldi...

Derin bir nefes alıp tekrar kucağımda duran ve minik ağzını garip şekillere sokan çocuğa baktım.Ağzı gözü ayrı oynuyordu resmen.Sanki bir şeyler anlatmak istercesine sürekli büzüştürüyordu minik dudaklarını.

Dayanamayıp eğildim ve kokusunu içime çekerek gıdısını öptüm.Nasılda mis gibi kokuyordu kurban olduğum. Allahım var mıydı dünya üzerinde böylesine insanı kendinden geçirip,huzur veren başka bir koku...

Yoktu...

Zira olamazdıda...

"Feride abla alayım yorulduysan?"

Dila'nın sesi başımı kaldırıp ona baktım.Ellerinde salata malzemesi ile öylece bize bakıyordu.

"Biz gayet iyiyiz sen merak etme" dedim gülümseyerek.Acele ile tekrar işinin başına dönmesini izledim.

Yaşamayan bilmezdi.Çok ama çok zordu.Sokakta ne zaman çoçuk görsen yürürken durduğunun bile farkına varmaz,öylece onları izlersin.Yanına bir çoçuk gelse,gözünün içine baksa elin ayağın bir birine dolanır,ellerini koyacak yer bulamasın.Komşu oturmalarına katılmak istemezsin mesela.Her söz,her bakış,her fısıldaşma bedenine kızgın bir ok gibi saplanır.Acaba dersin?Acaba benden mi konuşuyorlar?..Sonra bir bakmışsın ki sana bu düşünceyi bile çok gorürcesine hemen çocuklar hakkında konuşmaya başlarlar.Işte bu noktada sen sadece köşe başına çekilir onları dinlersin için yana yana,yüreğin acıya acıya.Konuşacak bir şeyin yoktur çünkü.Hem ne konuşabilirsin ki hiç bir şey bilmediğin bir konu hakkında?.Şöyle etrafına bir bakarsın son kez.Değeri beş kuruş etmeyen insanların seni ezmesini izlersin.Sanki doğuramayan her kadın suçluymuş gibi.

Zaten en çok kızdığım noktada buydu işte.Buralarda her şey kadından bilinirdi.Oysa erkekten kaynaklı bir sorun olabileceği kimsenin aklına gelmezdi.Gelse bile bunu asla ve asla dile getirmezlerdi.Giydirirlerdi kadına mahkum giysilerini,o acıyla ne kadar dayanabilirse artık...

FERİDEWhere stories live. Discover now