21.BÖLÜM

40.9K 2.4K 300
                                    

FERİDE

Mutluluk...

Bazılarımızın hep uzakta aradığı,hemen yanı başında olsa dahi asla göremediği ya da görmek de zorlandığı bir duyguydu.Lakin şöyle bir düşündüğümüz zaman bunun gerçek olmadığını anlayabilirdik.Mutluluk baktığımız,görebildiğimiz her yerdeydi aslında.Nefes almak bile mutluluk sebebiydi.Her sabah doğan güneşe uyanmak,batan güneşe el sallamak,gülümsemek,karnımızı doyurmak,başımızi yastığa koyduğumuz da yarının ne getireceğini düşünmeden uyumak...

Aslında bunların hepsi hatta daha fazlası mutluluk için yeterliydi.En azından düne kadar düşüncelerim böyleydi.Ama bu gece anladım ki asıl mutluluk karşılıklı seveceğin bir adama aşık olmak,onun bedeninde kaybolmak ve onun da seninle beraber kaybolduğunu bilmekmiş.

Asıl mutluluk karşılık görmekmiş...

Asıl mutluluk sevilmekmiş...

Asıl mutluluk karşıda ki insanın ne denli değerli olduğunu hissettirmekmiş...

Meğer ne güzel şeymiş böyle hissetmek,meğer ne güzel şeymiş canına can olan bir adamla beraber olmak...

Derin bir nefes aldım.Sonra da başını boyuma gömmüş uyuyan adama bir kez daha baktım.Nedensiz bir şekilde bakmaya doyamıyordum ona.Her ne kadar uyandığımdan beri başka şeylerle oyalanmak istesemde gözlerim hep ona,düşüncelerim ise gece olanlara kayıyordu.

Aklıma geldikçe yüzümün kızardığını hissediyordum.Sanki her şeyi sil baştan yaşıyordum.Sanki Timurla ilk evliliğim,ilk sevişmemdi.Genç bir kız gibi hissetmiş,hissettirilmiştim.Yatakta ayıp olacağını düşündüğüm ne varsa şu an koynumda yatan adamın yapmasına izin vermiştim ve bundan zerre pişmanlık duymuyordum.Kadın olmak,kadın olduğumu hissetmek muhteşem,tarifi olmayan bir duyguydu.Hele ki bu beraberliği yaşadığın adam sana kırılacak bir cam parçasıymış gibi davranıyorsa işte o zaman yapmam,yapamam dediğin her ne varsa yerle bir oluyordu.

Olması gereken buymuş aslında.Ama ben yaşamadığım için bilememiştim sadece.Neyse ki artık her şey geçmişte kalmıştı.Şimdi yeni bir kapı açılmışti hayatımda.Açılan bu kapıda bembeyaz sayfalar vardı.Hiç karalanmamış,bembeyaz sayfalar.Ve ben bu sayfaları doldurup,tek tek çevirirken ne geçmişte çektiğim acıları hatırlayacağım,ne de çaresizliğimi.Bu sayfaların hepsini mutlulukla,yaşayamadığım,yarım bıraktığım,bırakmak zorunda kaldığım duyguların güzelliği ile doldurcaktım...

Buruk bir gülümseme dudaklarıma yerleşirken,ellerim gögsüme sokulmuş,minik bir bebek gibi masum bir şekilde uyuyan kocamın dağınık saçlarında kayboldu.Yumuşacık saçları vardı.Sanki parmak uçlarım pamuklara dokunuyor gibiydi.

Bir insan,hele ki bir erkek nasıl bu kadar mükemmel olabilirdi ki?

Bazen beni öyle şaşırtıyor ki bu adamın gerçek olup olmadığı hakkında saçma salak şeyler düşünüyordum.Biliyorum kulağa biraz delice geliyor ama gerçek bu işte.

FERİDEWhere stories live. Discover now