★Final★Part 1★

987 108 35
                                    

Kahvaltıdan sonra keyifli sohbetin eşliğinde kahvelerini yudumluyorlardı. Saniye de komşudan dönmüş, çocuklara katılmıştı. Nefesle Tahirdeki değişikliği fark etse de sessiz kalmayı tercih ediyordu. Başından beri ikisinin birbirine karşı farklı oldukları dikkatini çekmişti ve şimdi kahvelerle yeşillere yerleşmiş olan parıltılar her şeyi ispatlıyordu. Onlar neler olduğunu anlatana kadar susacaktı. Evet, Dağdevirenlerle yaşananlar zorlanmalarına neden olmuştu ancak umurunda değildi. Oğlu mutlu olduğu sürece her şeye razıydı ve Tahir kesinlikle mutluydu. Daha önce onu hiç böyle görmemişti. Yüzündeki gülümseme gözlerine ulaşmış, hareketleri bile neşe saçıyordu. Nefes Zorlunun varlığı Tahir Kaleliye yaşam vermiş gibiydi.

Bakışlarını büyük oğluna çevirdiğinde göz göze gelmişlerdi. İşte o an anlamıştı Mustafının da aynı şeyleri düşündüğünü. İkisi de yeni doğduğunu düşündükleri aşktan memnunlardı. Ancak bu memnuniyet şahit oldukları aşkın daha çocukken yarandığını öğrendiklerinde artacaktı. Mustafa yıllarca kardeşinin bakışlarındaki durgunluğu görmüş olsa da anlatmayacağını bildiğinden sormamıştı. Şu an bilmiyor olsa da o durgunluğun sebebi onları canı pahasına koruyan Nefes Zorluydu. Bu yüzdendi Tahirin yaşına uygun şekilde gülüp eğleniyor oluşu çünkü gençliği kollarındaydı.

Nefes Asiyeyle okul dönemiyle ilgili konuşurken birdenbire tartışmaya başlayan ikizlerle bakışlarını onlara çevirdi. Eskiden yaptıkları maçları en çok kimin kazandığını tartışıyor, ikisi de kendisinin en iyisi olduğunu söylüyordu. Nefes çocuk gibi tartışıyor oluşlarına gülümsedi. Onları gerçekten seviyordu. Aile ortamı çocukluğundan beri uzak olduğu ve işi sayesinde yokluğunu gözardı ettiği şeylerden biriydi. Şimdi ne kadar güzel olduğunu fark ediyordu.

"Artuk kabül et da. En iyusu benum."

"Abüm şahitlük eder bana. En iyusu ben miyum, yoksa Murat mı abi?"

Bomba Tahire atıldığında Nefes dayanamayıp gülümseyerek "Bence ikiniz de pek iyi değilsiniz bu konuda," olaya dahil oldu.

"O ne demek?"

"Bence üçlü bir maç yapalım da ikinizin de ne kadar berbat olduğunu yüzünüze vurayım."

Tahir şaşkınlıkla kaşlarını kaldırıp kadına döndü. "Sen futbol mu oynuyorsun?" diye sorduğunda Nefes de ona dönmüştü. Sanki futboldan değil de birbirlerine olan aşklarından bahsediyor gibi gülümsüyorlardı.

"Belimde silah taşımama bu kadar şaşırmamıştın."

"O meslek."

"Bu da benim olmasa da birilerinin mesleği."

"Bizimkiler iyi oynarlar," demesi üzerine kadın saçlarını adamın yüzüne değecek şekilde savurup ayağa kalktı

Ups! Ten obraz nie jest zgodny z naszymi wytycznymi. Aby kontynuować, spróbuj go usunąć lub użyć innego.

"Bizimkiler iyi oynarlar," demesi üzerine kadın saçlarını adamın yüzüne değecek şekilde savurup ayağa kalktı. Onu kışkırttığının farkındaydı ve kesinlikle yapmak istediği buydu. Kokusunun Tahiri nasıl etkilediğini artık biliyordu.

{Tamamlandı} Ölümle Aşk Arasında|NefTah|Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz