Ö.L. 16

86.1K 3.9K 1.4K
                                    

Bugün sınavım olması sebebiyle yeni bölüm geç geldi kusura bakmayın. Kısıtlama koymuştum ama neyse girmeyelim o konulara :D 11K olduk tek tek hepinize teşekkür ederim

Hareketli bölüm oldu iyi okumalar, umarım beğenirsiniz.

"Dün başka diyordun bugün başka. Dönmek istemenin başka bir nedeni var mı Elisa?"

Oturma odasına indiğimden beri  yarım saat kadar geçmişti. Liseye dönmek istediğim fikrini söylediğimde oldukça katılardı fakat birkaç bahane bularak az da olsa yumuşatmayı başarmıştım. Sadece biraz daha yoğurmak kalmıştı.

"Hayır, başka bir nedeni yok. Yeni okul için hazır değilim o kadar. Zaten son birkaç sınav kaldı onlarada girdikten sonra izin alırız. Yok yazılmam ara sıra dönerim"

"Kızım boşuna ikna etmeye çalışma, izin vermiyoruz. Sınavlarına başka bir yerde de girebilirsin"

"Ama baba.."

"Aması yok Elisa, konu kapanmıştır. Ortalıklarda bulanamayan bir psikopat dolanırken senin oraya dönmene nasıl izin verebilirim?" diyerek sözümü kesmişti babam. Birazcıkta olsa hak vermiyor değildim doğrusu. Daha kendim dönmek istemezken kendisinin izin vermesini beklemek saçmaydı.

Diğer yandan izin alamazsam Eren'e zarar verecekti. En acilinden bahane bulmam gerekiyordu. Gerçeği söyleyemezdim ve geri dönmekten başka çarem kalmamıştı.

"Katil yakalanmış" iyi bir bahane derken bunu kastetmemiştim aslında. Son zamanlarda uydurduğum açık ara en berbat yalandı.

"Hadi ya. Öyleyse neden bizim haberimiz olmadı hiç?" babama baktığımda alayla konuştuğu açıkça belli oluyordu.

"Çünkü okul yönetimi kimsenin duymasını istemiyor, okulun adı çıkmasın diye üstünü örtbas ediyorlar. İstersen yarın arar kendin konuşursun yönetimden biriyle." düşüncelerini tartıyor gibi gözükmesinden bazı şeyler oturmamasına rağmen biraz toparladığımı anlamıştım.

"Bir gün öncesine kadar polisler tarafından aranıyordu. Nasıl bir günde buldular peki?"  bir yerlerden kurtarırken bir yerlerden batırıyordum.

Başka neler söyleyebilirim diye düşünürken fazla zaman harcamayıda ihmal etmiyordum. en ufak bir hatamda açığımı yakalarlar, dönmeme izin vermezlerdi.

"Bugün arkadaşlarımla buluşmuştum ya. İşte, onlar söylediler. Kimsenin haberi yokmuş henüz."

"Bu konuyu sonra konuşuruz. Nedense içimden bir ses inanma diyor ama işin aslını öğrenmek için yarın müdürünü arayıp konuşacağım"

Şimdilik atlatmış sayılırdım fakat sonraki aşamayı hiç düşünmemiştim. Yarın müdürü aradığımızda açığa çıkacaktı her şey, yalan söylediğim anlaşılacaktı. Düzelteyim derken iyice batırmıştım durumu. Yalancı olmamın yanında güveninide kaybetmiştim. 

Tekli koltukta yerdeki halı desenlerini inceleyerek sıradaki adım için plan yapıyordum. Başkasının numarasını versem anlar mıydı diye geçiriyordum aklımdan. Belki Alin yada Özge'yi yönetimden görevli biriymiş gibi gösterebilirdim ama nasıl yapacaktım ki?

Her türlü ayrıntıyı düşünerek dakikalar sonunda yapmıştım planımı. Bir yolunu bulup Bahar hocanın numarası diye ki kabul ederse Özge'nin numarasını verecektim. Sadece taklit yapması gerekiyordu.

Yalan söylediği anlaşılmazdı bile Özge'nin. Öncekilerden çıkarmıştım bu varsayımı. Babamın sözleriyle ilgimi toplamaya çalışıyordum.

"Hadi yat, uyu. Sabah daha rahat konuşuruz, işe geç gideceğim zaten." diyerek ayaklanmasının ardından annemde peşine takılmıştı.

"Tamam oldu o zaman, odama çıkıyorum ben. İyi geceler" odama doğru hareketlenmiştim.

ÖLÜM LİSESİ(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin