20.BÖLÜM "MUTLULUK"

540K 19.7K 22.7K
                                    

Merhaba, geçen hafta içine bölüm yetişemedi telafi olsun diye oldukça uzun bir bölümle çıkageldim. Umarım beğenirsiniz :) Lütfen yorum bırakmayı ve yıldıza basmayı unutmayın. :) 

20.BÖLÜM "MUTLULUK"

''Güzelim istersen elbisenin fermuarını açmanda yardımcı olabilirim.''

Bir elim kalçamın hemen altındaki fermuara gider diğer elim tedirginlikle havaya kalkarken iri iri olmuş gözlerle Kuvars'a baktım. Endişeyle hızla kendimi ifade etmek için tek yöntemim olan işaret diline sığınırken "Teşekkür ederim ama ben halledebilirim," dedim acele acele.

"Emin misin?" dedi Kuvars tek kaşı havada, ısrarla o kendine güvenen sırıtışıyla bana bakarken.

"Eminim," dedim elbisemin fermuarını açarsa eğer karşılaşacağı manzarayı düşünüp. Zaten adama bir kere çırılçıplak, anadan üryan bir şekilde yakalanmıştım, bir daha aynısı asla ve asla olamazdı.

"Peki, ihtiyacın olursa-" cümlenin devamını gayet net anladık ikimizde, Kuvars merdivenlere yönelirken, ben de kendi odama geçtim yüzümde kocaman bir gülümsemeyle. Hayatımın en hoş gecelerinden birinin içerisindeydim, rüyalarım gerçeğe dönüşmüşçesine bir mutluluk içimi sımsıcak ediyordu.

Dans ede ede parmaklarımın ucunda odama girdim, Merve'nin odasının ışığı kapalıydı, bu yüzden ondan da elbisem için yardım alamadan kendi odama girdim. Yine dans edip aynada kendime baka baka makyajımı temizledim. Saçlarımı omuzlarımda tutturmamı sağlayan tel tokaları da çıkardım.

Fermuar tam kalçamın altında bitiyordu, onu açabilmek içinde bir yirmi dakika kadar evin içinde zıplayıp durdum. En sonunda elbiseyi zar zor çıkarıp dolabıma astıktan sonra üzerimdeki elbiseye uygun giydiğim iç çamaşırlarından da kurtulup hızla banyoda duşakabine geçtim suyu sıcağa ayarladıktan sonra uzun uzun saçımdaki sprey kalıntılarından kurtuldum. Sıcak suyun altında mayışacak kadar durduktan sonra bornozuma sarınıp ıslak saçlarımı kurutup odama geçtim. Pamuklu iç çamaşırlarımı ve en rahatından, kalın, beni sıcak tutacak pijamalarımı giydim. Saçlarımı tarayıp bütün geceyi düşüne düşüne kendimi yatağımın içine atıverdim.

Yüzümde kocaman bir gülümseme gözlerim kırık beyaz tavandayken aklım yine Kuvars'ın üşümesine rağmen ceketini omzuma attığı, bana sımsıkı sarıldığı o anlara gitti. Ona o kadar âşıktım ki, onunla geçirdiğim her an mutluluğu doyasıya tadıyordum.

İçimde gezinen heyecanla uyku tutmazken bir bardak sütle yatışmak için mutfağa geçtim. Sıcak süte bir kaşık bal katıp sütü içmek için ev terliklerimi giyip dışarı çıktım. Hava buz gibiydi, hemen dış askılıktaki şallardan birine sarılıp avuçlarımın arasına sıcak bardağı alıp sütümü yudumladım.

Her şey o kadar yolunda ve güzel gidiyordu ki... İlk olarak sürekli beni sıkıştıran, parama el koyan, yaptırımlar uygulayan ailemden kurtulmuştum. Hala o yangının izleri bende olsa bile onların bana verdiği zararları unutacaktım yavaş yavaş. Kuvars'a hala cesaret gösterip aileme ne olduğunu sorabilmiş değildim, düşünüyordum da onlar benim ailem bile değildi.

İkinci olarak benim için bir hayalden ibaret olan Kuvars Demirhan her geçen gün aramızdaki ilişkiyi bir adım öteye taşıyordu, gece beni onun ait olduğu dünya ile de tanıştırmıştı. Artık eskisi gibi soru işaretleriyle dolu bir zihnim yoktu, her şey biraz daha aydınlanıyor, biraz daha çözümleyici oluyordu. Belki de masallar gerçekti ve onun aşkına sahip olma şansı bana değmişti.

Üçüncüsü doğan güneş ile birlikte konuşma ile ilgili sıkı bir terapi sürecine başlayacaktım, bir umut kendi hayatımı geri kazanabileceğimi düşünüyordum.

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin