52.BÖLÜM "HIDIRELLEZ"

155K 11.2K 7.5K
                                    

Merhaba :)

Lütfen yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın <3 lütfen <3 lütfen <3 lütfen <3

Instagram: hikayelerindeyasar

Twitter: lalmaglup

52.BÖLÜM "HIDIRELLEZ"

"Seçtiğimiz şamdanlar bunlar, kırmızı halı istemediğiniz için giriş yolunuza beyaz halı koydurduk. Menü örneklerimiz de burada, tabaklar bu şekilde olacak."

Düğün organizatörümüz Toprak Hanım bana seçtiği katalogları gösterirken çözmeye çalıştığım geometri sorusundan başımı yavaşça kaldırdım ve ilgisiz bakışlarla beyaz renkli şamdanlara baktım ve olumlu anlamda başımı salladım.

Düğün giderek yaklaşıyordu. Üniversite sınavı da öyle.

Mart ayı öyle hızlı geçmişti ki nasıl geçtiğini anlayamamıştım bile. Kuvars işlerinin neredeyse hepsini evden halletmeye başlamıştı. Bir an olsun yanımdan ayrılmıyordu. Çalışma odasında bana verdiği bir çalışma masasında ben ders çalışıyordum, o da görüşmelerini yapıyor, işle ilgili çalışıyordu. Hala işleri tam anlamıyla toparlayamamıştı, bazen zorlandığını hissediyordum.

Nisan ayının başında Eliza ve Kılıç çifti en nihayetinde uzun balayılarından dönmüşlerdi. Eliza'nın karnı gitgide belirginleşmişti. Bu sefer düğünümüz için çok heyecanlanmıştı ve detaylar konusunda bana yardımcı olmaya karar vermişti. Kuvars Kılıç'ın ayrı bir şirket oluşturmasına izin vermemişti, sıfırdan başlarsa çekeceği zorlukları bildiği için kendi şirketinde küçük bir hisse vererek işe başlamasına vesile olmuştu. Bu sırada K&E Partnership diğer ortakların kararıyla iflasını tamamen vermişti. Haldun Keskiner piyasada tamamen ölmüştü, duyduğuma göre çok kötü günler geçiriyordu. Tutuklu yargılanması da kesindi zaten.

Nisan biterken düğünün tüm hazırlıkları da neredeyse bitmişti. Dünyaca ünlü sanatçılar, karşılama ekipleri, dünya liderleri, ünlü iş adamları herkes o günde olacaktı. Mayıs ayının ilk günlerinde birkaç dilde yazılmış olan davetiyelerimizde hazırdı. Sırasıyla herkese gitmişti. Bir buçuk ay sonra resmi olarak Kuvars'ın eşi olacaktım, hala inanması güç geliyordu.

Beşiktaş'taki ev için de bir iç mimarlık şirketiyle beraber dizaynı yapmıştık. O eve gittiğim her an gözlerim dolu dolu oluyordu, eski günlerim geliyordu aklıma.

Kuvars'ın evde olmadığı, onun tişörtlerini kokladığım, onun yokluğuyla avunduğum, onsuzlukta sadece hayaller kurduğum o günler... Nereden nereye varmıştık.

Üniversite sınavı için neredeyse uyumadan çalışıyordum artık, iki saat uykuyla durduğum günler oluyordu, tamamen kahve bağımlısı olmuştum. Eğer sınavda istediğim bir sonucu yaparsam sonunda mutlu olacağıma inanıyordum. Üzerine evlenecektik ve Kuvars sonsuza dek benim olacaktı.

Hemen yanımda oturan Eliza düğün kataloğunu kendine çekti. "Biraz daha gösterişli bir şeyler olmalı bence. Bunlar çok sade. Bir de zaten masa örtüleri beyaz. Çiçeklerin beyaz olması, şamdanın beyaz olması boğar. Bu nedenle ilk gösterdiğiniz resimlerdeki gibi çiçekler hiç olmazsa karışık olsun."

Toprak Hanım başını salladı. "Tamamdır, ben gerekli düzenlemeleri yapıp size mail olarak ulaştırırım."

O ayağa kalkarken bize "Hoşça kalın," dedi. El sıkışıp çıkarken Eliza da elini karnına götürdü.

"Ay neredeyse bir buçuk ay kaldı düğününüze, inanamıyorum." Bende inanamıyorum.

Başımı geometri sorularından kaldırıp ona gülümsedim. Kuvars mayıs ayına girdiğimizden ve benim iyi olduğumdan emin olduktan sonra tekrar şirkete gitmeye başlamıştı. Hakan Bey'in yazdığı ilaçları kullandığımdan beri daha sakin hissediyordum, biraz kilo almıştım, Kuvars inanamasa da geceyarısı bile kalkıp tatlı yapıp yiyebiliyordum, artık kaburga kemiklerim belli olmuyordu en azından ama biraz da enerjisiz hissediyordum. Biraz sersem gibiydim, ara ara başım dönüyordu, ağzım hep kupkuruydu ve bazen ne yediysem kusmama sebep oluyordu. Ama daha telaşsızdım. Biraz olsun işler yoluna girmeye başlamıştı. Kuvars'ı kaybetmek uğruna duyduğum derin korku ve kaygı artık çok daha azdı.

LALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin