BÖLÜM-5

51 8 2
                                    

Kaçmak keşke çözüm olsaydı bazı şeylerden. Çocukluğundan kaçamaz ki insan. Hala hasret olmak parklara ve büsbütün bilmemek atlı karıncayı. Ne büyük kayıplar yaşamışım öyle. Ne kadar haksızlık yapmış hayat bana, ne acımasız. Ne acınası...

Eve geldiğimde Yağmur abla sandalyeye oturmuş elindeki kağıtlara bakınıyordu. Yavaş yavaş yanına yaklaştığımda sessiz sessiz ağladığını fark ettim. Ellerimi hafifçe yüzüne götürüp gözyaşlarını sildim. Gözlerimin içine doğru yöneltti gözlerini, gülümsedim, gülümsedi. Bir süre birbirimize sarılarak kaldık. Sessizliği bozan Yağmur abla olmuştu:

"Terk edildim kızım. İnsanı hep en çok sevdiği terk edermiş, kimi kaybetmek istemese insan onu kaybedermiş. Ve gözünden kimi sakınırsa insan, onu bir kere görmek için her şeyi yapacak hale gelirmiş. Baştan olmasa bu kadar acımazdı içim, yarım bırakıldım ben. Yarım kalmak hiç başlamamaktan kötüymüş."
Gözlerim epeyce açılmıştı, ve içten içe üzüntüsüne eşlik ediyordum.
"Bir Mağazada karşılaştık Deniz'le. Adı Deniz'di. Denizin en derin tarafını andıran gözleri vardı, koyuydu. Derin derin baktığı zaman kalbim boğulan bir insanınki gibi çarpardı. Boğulmayan bilmez boğulmanın ne demek olduğunu. Boğulduğum tek Deniz'di. Beni çok sevdi o Deniz. Kendinde bir bana nefes aldıracak kadar sevdi. Bende onu, onsuz nefes alamayacak kadar. Çok sevdik birbirimizi. Sonra kaçtık, ailem yaşımdan dolayı karşı çıktı. Onun ailesi de öyle. Biz de kaçtık. Sonra hamile olduğumu öğrendim. Birini sevdiğim adamdan daha çok sevebileceğim hiç aklıma gelmezdi ama tam da öyle biri vardı karnımda. Daha doğmadan çok sevdim. Akşam için hazırlık yapıyordum bu haberi ona vermek için. Kalbim duracak gibiydi o saatlerde. Oradan oraya koşturuyordum. Adeta yerimde duramıyordum.Sevdiği şeyleri yapmıştım hep. Günün sonunda söyleyecektim, ayaklarımı yerden kesen haber onun da ayaklarını yerden kessin diye. Mutlu olalım diye. İşten çıkmasına saatler kalmıştı. Sonunda kapı çaldı, sanki yürümüyor uçuyordum. Ayaklarımı hissetmiyordum sevinçten. Kapıyı açtığımda bir kargo geldi. Bir kutu. İçeri geçip kutuyu açtım. İçerisinde bir gül ve bir not bulunan bir kutuydu."
Yağmur abla ağlamaya başlamıştı, anlattıklarının etkisiyle benim de gözlerim dolmuştu. Bağıra bağıra ağlıyordu. İçime akıyordu sanki gözyaşları, içim sızlıyordu.
"Yağmur abla biraz dinlen devamını sonra anlatırsın" dedim. Hıçkırıklarını kendi içinde boğmaya çalışıyordu. Yarım yamalak "hayır" dedi. Bir bardak su içtikten sonra elindeki kağıdı koklayıp devam etti;
"Deniz'den gelmişti kutu. Önce gülü kokladım, sonra notu yavaşça elime alıp öptüm. Kutunun içinde onun kokusu vardı. Notu açtım. Şöyle diyordu: "Yağmur'um, güzel sevgilim, sence de bu dünya bize çok kötülük etmedi mi? Tüm kötülüklerde birbirimize sığındık, ailesiz kaldık birbirimize aile olduk. Hep en güzel şekilde sevdim seni. Ama sevginin bile bedeli oluyormuş. Kimi dünyan var sayarsan, kıskanıyormuş hayat bu sevişi. Hastayım. Hemde geçer gibi değil, yanında kalırsam aylar içinde eriyip gideceğim. Beni böyle hatırlamanı istemiyorum. Kanserim. Doktorlar geç kalınmış dedi acımasızca, sanki çok kolay bir şey gibi. Seni gençlik yıllarımda tanıdığım için çok şanslıyım. Üstünü hep açarsın sen, sıkıca sarıl yorgana. Uyanır uyanmaz içme şu kahveyi, gazetede okumuştum çok zararlıymış. Sana bir şey olmasın canımdan can kadın. Bir daha sev, çok güzel seviyorsun. Bir daha sevil, çok güzel sevilirsin. Beni hep güzel hatırla.." Kalbime oturan kırıklığı hala hissederim dün gibi. O günden sonra hiç bir şekilde ulaşamadım ona. Ailesine de veda edip gitmiş. Senin evin bir zamanlar bizimdi. O gitti, ben kalamadım. Tek başıma bıraktı beni aşık olduğum adam. Başta çok sinirliydim ona, zamanla affetmeyi öğrendim. Hiç bir şekilde ulaşamadım ona, belki de öldü kelimesini duymak istemedim. Evet bunu hiç istemedim. Hala kabullenemedim bile, çok zavallıyım."
"Ya çocuğun?" dedim, aniden. Niyetim onu üzmek değildi ama anlattıklarının hiç bir yerinde rastlamamıştım çocuğuna..

Tek kelime ile yerle bir edilebilirdi bir insan, yeter ki kırılma noktasından vurulsun.

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIWhere stories live. Discover now