BÖLÜM-13

38 6 0
                                    

Salim abinin telefonuyla açtım gözümü sabaha, bana bu gün hastahaneye gideceğini ve beni özlediğini söyledi ona geleceğimi söyledikten sonra telefonları kapatmıştık. Annem kahvaltı hazırlamıştı, yaptığı kokulu çay adeta mutfağı esir almış, sonbaharda baharı yaşatmıştı. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa geçtim. Günaydın dedi neşe ile, gülümseyip günaydın öpücüğü verdim ona. Hastahaneye gideceğimi öğrenince bakışları bir anlığına kendini kaygıya boğdu.
-Bu gün gitme kızım, biraz dinlen.
-Olmaz anne Salim abiyi görmem gerekiyor
-Anlatacak mısın?
-Bilmiyorum anne.
Gerçekten hiç bilmiyordum. Söylemeli miyim, Işığın söylemesi mi gerek ya da Işık söyler mi hiçbir şey bilmiyordum. Düşünmek te istemiyordum zaten. Zamanı gelince hazırlanıp hastahaneye gittim. Salim abi oradaydı Aysel ablanın durumunu sorduğumda bana bakıp gülümsemeye çalıştı, bir kez yutkundu:
-Işığı görür gibi olmuş pencereden Aysel rahatsızlandığı gün. Gerçek sanmış. Dışarı çıktığında artık orada değilmiş. Öyle üzüntü çökmüş içine.
Gözleri dolmuştu, ben de ruhumun yaşlandığını hissediyordum.
-Ya gerçekse? Dedim aniden. Gözlerimin içine bakmıştı, suratındaki ifade dediğim iki kelimenin gerçek olmasını çok isteyen birinin surat ifadesiydi. Oysa gerçekti, Işık yaşıyordu. Bunca zaman neredeydi bilinmez ama yaşıyordu. Ölmemişti, zaten bunu duymak bile yeterdi Salim abilere. Biraz gözlerime baktıktan sonra gözlerini kapattı:
-Keşke kızım, keşke yaşıyor olsaydı. Yanımızda olmasada olurdu, nefes aldığını bilsek yeterdi. Nefesimizi kesti bizim.
Ona söylemem gerekirdi. Tam bunun için cesaretimi toplamıştım "Salim abi Işık.." cümlemi henüz bitirmemişken çok yakınlardan "baba" diye bir ses geldi. Işık geldi.

Bir yaz sabahının çıkmazı bu,
Yazı kışa çeviren, gündüzü gece eden,
Bu bir çıkmaz, bir derin kuyu.
Ne derin kuyudur ki, kanatları olsa uçamaz insan.
Bir son bir yok oluş...
Hangi sonun hüznü vurur bu ücra noktalara?
Bu acı, bu evren, bu üç nokta...

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIWhere stories live. Discover now