BÖLÜM-8

46 8 0
                                    

Sevdiğim adam yerde kanlar içerisindeyi, ne yapacaktım bilmiyordum. Salim abi kızım sen git ben geliyorum arkanızdan deyince kendimi Asaf'ın olduğu yere fırlattım. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum, sakinleştirici vurmak için beni ikna ettiler. Dakikalar sonra ağlayamadığımı fark ettim. İçimden ağlıyordum. Hiç bir duyguyu hissettirmiyordu bu iğne, vurdumduymaz bir insan gibiydim. Sanki sedyede kanlar içinde yatan kişi sevdiğim adam değil de izlediğim bir dizi gibiydi. Ortalığı yakıp yıkma gerekirken elimi kımıldatacak hali bulamıyordum kendimde. Hastahaneye geldik ve hızlı bir şekilde ameliyata aldılar Asaf'ı. Araba çarpmış ve yerde bulunan büyükçe bir cam boşluğuna saplanmıştı. Salim abi geldi yanıma fazla geçmeden. Biraz bekledikten sonra doktorlardan birisi dışarı çıktı. Durumunun şu anlık iyi olduğunu ama yine de ne zaman iyileşip çıkacağını söylememişti. Bu süre içerisinde çoğunlukla uyuyor olacağını belirtti. Refakatçi olmak istesem de Salim abi kendinin kalacağını benim annemin yanına gitmem gerektiğini söyledi. Ameliyat esnasında ona annemi anlatmıştım. Bana biraz nasihat vermişti. Uyanınca beni aramasını söyledim Salim abiye. Gülümseyerek tamam dedi, aklım Asaf'ta kaldığı halde eve gitmek zorunda kaldım. Salim abi saat saat arayıp durum bildiriyordu. Anneme anlatmam gerektiğini düşündüm. Oturdum karşısına, Asaf'ı anlattım. Gözleri dolmuştu, "ne güzel seviyorsun sen" demişti. Gülmüştüm. Benim güzel kızım aşık mı olmuş tarzı kelimelerle beni utandırmaya çalışıyordu bende daha fazla utanmamak için "ya anne yapma" dedim gülerek. Sustu aniden, ve hızla yanıma gelip sımsıkı sarıldı. Öyle hasret büyümüşüm ki bu sarılmaya, dünya'daki tüm sarılmalardan güzeldi. Öptü, kokladı, öptüm, kokladım. Aramızdaki 21 yıllık zamanı yok etmiştik bu gün. Artık onunla yaşayacaktım. Beni bırakmayacağını söylemişti. Onu bırakmayacaktım. Her ne kadar yaptığı şey küçük bir çocuğun hayallerinden eksiltse de bana hayallerimi sonunda vermişti. Affedebilirdim. Affedebilirdim çünkü hep beklediğim an buydu. Onu bulmuştum, kavuşmuştum. Ben hastahanedeyken hazırladığı börek ve poğaçalardan getirdi tabi ardına da bir puding, hemde muzlu. O esnada Salim abi aradı.
-Kızım Asaf uyandı, bir kişiyi içeri alabilirlermiş istersen sen gel gir. Ben de eve geçeyim benim hanım rahatsızlanmış.
-Geliyorum hemen Salim abi sen geç şimdi evine bekleme gelmemi, geçmiş olsun dileklerimi ilet Aysel ablaya.
-Tamam kızım, çok sağol.
Telefonu kapatıp hazırlanmıştım, anneme bir öpücük kondurup beni merak etmemesi gerektiğini söylemiştim. Hastahaneye geldiğimde beni Asaf'ın yanına almadılar. Doktorlardan birini durdurduğumda az önce içerideydiniz, tekrar giremezsiniz görüş saati bitti cevabını aldım. "az önce içerideydiniz..." Bunun imkanının olmadığını, hastahaneye yeni geldiğimi söylediğimde doktor şaşkın gözlerle bana baktı.
"Işık hanım, bir şeyiniz olmadığına emin misiniz?"
Bu cümle iliklerime kadar hissettiğim kayıptı.
"Işık hanım?" dedim son derecesine kadar açılmış gözlerimle.
"Adınızın Işık olduğunu söylemiştiniz içeriye girerken, hastanın sevgilisi değil misiniz?"
"Kusura bakmayın, biraz dalgınım"
Doktor şaşkın şaşkın yanımdan ayrılmıştı. Koridorların soğuk olduğunu sevdiğin kişi uzun koridorun bulunduğu yerde, bir odada, yapayalnız kaldığında, acı çektiğinde anlıyormuşsun. Koridorlar soğuktu.

Kazanmadan kaybetmek gece saçlım, kaybım olmanı hiç istemedim. Bu hayatı ben seçmedim, olduğum kişiyi ben seçmedim, bir seni seçtim sen de beni hiç sevmedin...

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin