BÖLÜM-16

38 7 0
                                    

Hızlı adımlarla Asaf'ın yanına geldiğimde bana "neden" dedi, "neden benliğini sakladın? neden beni kandırdın? nasıl rahat uyudun?" ardı arkası kesilmeyen soruları sıralarken "sus!" diye çıkıştım. "Sus Asaf." Gözlerimin içine bakıyordu, kaşlarını çattı ve "adımı ağzına alma, her şeyi hatırlıyorum, nasıl kanmışım sana ben. Bir yalancıdan farksızsın gözümde, seni asla sevmedim ben. Dokunduğumda dokunmak istediğim kişi değildin, sarıldığımda sarmak istediğim değildin ve seni sevdiğimi söylediğimde sevdiğim kişi sen değildin. Sen sadece beni değil kendini de kandıran bir zavallısın. Şimdi git." Kendimden nefret ediyordum çünkü haklıydı. Bu onu son göreceğim gündü, bir daha beni görmek istemiyordu. Zaten bir daha karşısına çıkacak yüzü bulamazdım kendimde. Aslında tek suçum sevmekti, bir adamı yaralarıyla sevmekti. Yaralarına merhem olmayı bile başaramadım. Sadece gözünden değil aramızda olan uçurumdan da düştüm ben. Ayağa kalkabilir miyim bilmiyorum ama kalkmak zorunda olduğumu biliyorum. Düpedüz ölümdü işte, ölen ruhtu, beden hala hayatta. Ölü bir bedeni taşımak güç. "Sevdim" dedim. "Sadece sevdim Asaf." Gözlerini gözlerime kilitledi, sadece bakıyordu. Sanki gözlerimin içerisine dalmış düşüncelerimi okumaya çalışıyor gibiydi. "Seni sevmek güzel şey, seni sevmek beni ben yapan tek şey. Yalan söyledim ama kendim için değil, senin içindi. İster miyim sanıyorsun her gün kendim olmaktan çıkmayı? kim ister ki sevdiği adamdan başka isim duymayı? Sevdim seni, hemde çok sevdim. Yine olsa yine aynısını yapardım diyecek kadar sevdim. Ama severken hiç unutmadım gerçekleri. Bir gün hatırlayacağın gerçeği hiç aklımdan çıkmadı. Yanında olduğum her an bu gerçekle yüzleşebileceğimi biliyordum. Sen Işığı istiyorsun diye sana Işık oldum ben. Bana her Işık dediğinde Deniz biraz daha gömüldü sulara. Binlerce kez boğuldu Deniz ama tek kelime etmedi, sesi çıkmadı. Şimdi çıkıyorum hayatından, hayatına hiç dahil olmamışım gibi. Onunla mutlusun onunla kal. Beni bir masal farzet, masaldaki deniz kızı say, geceye tutsak deniz kızı." Vedaları hiç sevmezdim. Ama bu bir vedaydı. Dışarıdan bakıldığında söylediklerimi hayranlıkla dinleyen biri gibi görünse de benden nefret dahi etmeyen bir adamdı. Sustu. Gülümsedim. Yanından ayrıldım. Vedaları sevmezdim, veda ettim.

Ömrümün korsanını tanıdığımda yaşıyor sandım, meğer ölüymüş. Ölü korsanlarındır ruhsuz gemiler. Gemi yandı, ben kül oldum. Geminin kalan son parçaları battı denize, ben rüzgar oldum. Savruldum.

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIWhere stories live. Discover now