BÖLÜM-33

20 4 0
                                    


Güzel vakit geçirmiştik onunla. Asaf'ın gidişinden bahsetmiştim ona. Hepsini biliyordu. Hatta Asaf'ı biraz daha yanımda olması için ikna bile ettiğini söylemişti. Baba nasihatı mı deniyordu buna bilmiyorum ama "daha iyi bir adamı hak ediyorsun" dedi gözlerimin içine bakarak. Diyecek kelimem söyleyecek bir cümlem bile yoktu. Asaf bu kadar mı soğuk hissediyordu bana? Tüm süslü sevgi cümleleri? yalandan ibaret olması imkansız derecedeydi. Hissettim o aşktı. Aşkla bakıyordu bana. Yalan olamayacak kadar gerçekti yaşananlar. "Hayır" dedim bir hiddetle. "Hayır, Asaf beni seviyordu" gözlerimin içine umutsuzca bakıyordu. Bildiği bir şeyi saklamaya çalışıyor gibiydi. Söyle dedim. Daha fazla yıkılamam söyle. Ellerimi tutmuştu. Gözlerimden ılık ılık süzülen yaşlarımı elinin tersiyle sildi. Ama ne fayda hala ağlıyordu gözlerim. "Asaf gitti. Işığa gitti." Büyük konuşmuştum. Daha fazla yıkılmıştım. Şimdi ne yapmam gerekiyordu bilmiyordum ama baba diye ağlamaya başlamıştım. İçin için içim parçalanıncaya kadar ağlıyordum. Beni terk etmişti üstelik bir başkası için. Çok acınasıydım. Yalan söylemişti. Tüm kelimeleri yalandı. Peki ya öpüşleri? onlar da mı yalandı? Evet yalandı, hepsi koca bir yalan. Çocukların en sevdiği oyuncağı sıkılıncaya kadar oyuncak kutusunda tutması gibiydi. Oyuncağını yakan çocuklar gibi yakmıştı yüreğimi. Kan ağlıyordum içime. Tüm iyimserliğim kanlar içindeydi. Ama tüm bunlara rağmen nefretim oldukça mattı. Şimdi ben çok sevdiğim adamdan nefret mi ediyordum? bizi nasıl bu hale getirdi zaman? zaman her şeyin gerçektende düşmanıydı. Bizi yok eden zamandı. Tüm zamanlar dursun istedim. Sihirli bir değneğim olsaydı bu yaşananların kabus olmasını dilerdim. Koca bir kabus.


"Üşüyorum aptal deniz!"

"Sarıl bana deniz kızı..."

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIWhere stories live. Discover now